Eğitim bir-sen'li kadınlardan birlik kahvaltısı

Akça: 'kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz'

Eğitim bir-sen'li kadınlardan birlik kahvaltısı

Nurdan Eroğlu

Eğitim Bir-Sen Bartın Şubesi Kadın Komisyonu üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla birlik ve kardeşlik kahvaltısı düzenledi. Kahvaltıya katılan Eğitim Bir-Sen Bartın Şubesi Başkanı Muhammet Akça, 16 Nisan referandumunda Memur-Sen’in tavrını ‘evet’ olarak koyduğunu ifade ederek “Ülkemiz, bayrağımız, vatanımız, ilelebet Türkiye Cumhuriyeti için, güçlü olabilmek için gereken neyse biz de onu yapacağız, bunu yapabilmek için de kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz” dedi.

“10 YIL ÖNCE TOPLAM ÜYE SAYIMIZ 140’TI”

Eğitim Bir-Sen Bartın Şubesi Kadın Komisyonu üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla birlik ve kardeşlik kahvaltısı düzenledi. Kahvaltıya  Eğitim Bir-Sen Bartın Şubesi Başkanı Muhammet Akça, Memur-Sen ve Sağlık Sen Bartın Kadın Komisyonları Başkanı Zehra Canatan, Eğitim Bir-Sen Kadın Kolları Komisyonu Başkan Yardımcısı Yurdagül Tosunoğlu ve Eğitim Bir-Sen Kadın Komisyonu üyeleri katıldı.  Kahvaltıda konuşan Akça,  geçen 10 yıllık sürede Eğitim Bir-Sen’in varlığını devam ettirebilmesinde en büyük gücün kadınlar olduğunu söyledi. Akça, “Sizlerin sayesinde ve öncülüğünde teşkilatçılığın gereği olan birlikte ve beraber hareket etme mantalitesini inşallah daha iyi bir şekilde yerine getirmek için bir araya geleceğiz. Sizler bize bu birlik ve beraberlik projelerini sunun biz de uygulayalım. Teşkilatımızın bugün bin 180 üyesiyle bir arada yine birlikte güzel bir gün geçirmesi inancı oluşturalım. 2007’de Bartın Eğitim Bir Sen temsilciliğini toplam üye sayısı 140 idi. Şu anda buradaki arkadaş sayısı 115. O günle bugün arasında kıyaslama yapmayacağım. O gün yola çıkarken kuşandığımız davamızla bugün devam ettirdiğimiz davamız arasında zerre kadar sapma olmamıştır olmayacaktır da. Lakin bu ülkenin bazı gerçekleri söz konusu olduğu zaman bu ülkeyi en çok seven, bu ülkeye en çok sahip çıkan, bu ülke için canını veren bir kitlenin de bireyleri olduğunun bilincinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi.

“KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

16 Nisan referandumunda Memur-Sen’in tavrını ‘evet’ olarak koyduğunu ifade eden Akça, “Hangi fikirde olursak olalım, hangi siyasi görüşte olursak olalım, hangi düşüncede olursak olalım Eğitim Bir-Sen, her zaman kol kola, dirsek dirseğe, zincirleyerek, kucaklayarak temsil eden bir camia olmuştur. Biz ayrıştırıcı değil, hizipçi değil, kucaklayıcı, ülke menfaatleri noktasında herkesle kol kola olabilmeyi bilen bir teşkilatız. Bizler asla yalan dolan, hile hurda bilmeyiz ve asla doğruluktan, dürüstlükten taviz vermeyiz. Ülkemizin geçirdiği bu kritik süreçte var olmamız gereken yeri çok iyi bilen insanlarız. Biliyorsunuz ki Memur-Sen de ‘evet’ konusunda tavrını net olarak ortaya koymuştur. Ülkemiz, bayrağımız, vatanımız, ilelebet Türkiye Cumhuriyeti için, güçlü olabilmek için gereken neyse biz de onu yapacağız, bunu yapabilmek için de kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

ACAR: “KADINLAR TOPLUMUN TEMEL DİREĞİDİR”

Kur-an’ın birçok yerinde kadının önemi ve erkekle bir olduğunu belirten Bartın Eğitim-Bir Sendikası Kadın Kolları Başkanı Nazmiye Acar,  “Rehberimiz, önderimiz Hz. Peygamberimiz: ‘Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır.’ der. Emeğin ve alın terinin hak ettiği karşılığı bulması için, insanın inandığı değerlere uygun yaşaması için, mücadele etmeyi amaç ve ilke edinen sendikamız Eğitim Bir-Sen adına şahsınızda bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutlar, hepinize sağlık, mutluluk ve başarılar dileriz. Bugün modern toplumların yaşadıkları sosyal, psikolojik ve kültürel krizlerin temelinde kadının aile hayatında merkezde olan rolünün değiştirilmesi yer almaktadır. Parasal kazancı ön plana alan, tüketimi baş tacı yapan ve kadını geleneklerinden ve kültürel değerlerinden uzaklaştırarak onu köleleştiren sistem bizim köklü kültürümüze uymamaktadır. Kadınlar toplumun temel direğidir. Başarılı olmak, aydınlık bir gelecek oluşturmak ve huzurlu bir yaşam tesis etmek istiyorsak bu direği sağlam tutmalıyız” ifadelerinde bulundu.

“200 BİNE YAKIN KADIN ÜYEMİZLE MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

sosyal hayatın her alanında varlığını gösteren kadınların baskı, zulüm ve haksızlığa uğradıklarına da kaydeden  Acar, “Başta 28 Şubat süreci olmak üzere değişik zamanlarda, farklı şekillerde baskı ve engellemelere maruz kalan bu kadınların iş ve aile yaşamları olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Halen işyerinde psikolojik baskı gören kadınlarımız mevcuttur. Kadının aile içindeki eş, anne, evlat rollerini layıkıyla yerine getirmesi için örgütlenmek ve bu vesile ile hakkını aramak ve mevcut haklarını koruması gereğini ortaya çıkarmıştır. Ülkemizin, ailelerimizin, bireylerimizin daha mutlu ve huzurlu, daha güzel yarınlara ulaşması için zulmün, haksızlığın ve sömürünün karşısında güçlü bir şekilde durabilmek için dün olduğu gibi bugün de 200 bine yakın kadın üyemiz ile birlikte mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Eğitim-Bir Sen ailesi olarak sadece ülkemizde değil tüm dünyadaki kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü sorunların çözümüne vesile olması dileğiyle bir kez daha kutluyoruz” açıklamasında bulundu.

CANATAN: “15 TEMMUZ MÜCADELESİNDE DE ÖNCÜ OLAN KADINLARDI”

 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün Amerika’da bir fabrikada çıkan yangında vefat eden 220 kadının anısına ilan edilen bir gün olduğuna değinen Memur-Sen ve Sağlık Sen Bartın Kadın Komisyonları Başkanı Zehra Canatan, “Onlar haklarını arıyorlardı ve bu uğurda canlarını verdiler. Onların bu fedakârlıkları unutulmadı ve 8 Mart artık dünyada Kadınlar günü olarak kutlanıyor. Sendikacılığa gelince bu çalışma sendikacılığın da tabanını oluşturdu. Çünkü mücadele bilinci zaten kadında var olan bir bilinçti ve kadının bu mücadelesiyle ilgili de Kur’an-ı Kerim’de bir sure ayrılmıştır. Buradaki kadınlarımızın da hepsi mücadeleci kadınlar ki buradalar, sendikada mücadele ediyorlar. Bakın sadece sendikada mücadele değil bu sendikanın içinde de mücadele ediyoruz. Çünkü kadın üyelerin sayısı daha fazla olsa da yöneticilerimiz erkektir. Hangi teşkilatta olursa olsun bize kadın kolları komisyonunu verirler, kadın kolları başkanlığını verirler ama biz yine de mücadeleyi bırakmayız, bize yakıştığı gibi mücadelemizi veririz. Ben buradaki kadınların bu mücadeleyi kazandığını en azından kazanma yolunda ilerlediğini düşünüyorum. O nedenle burada olmak çok güzel. 15 Temmuz’daki mücadeleyi de yine kadınların öncülüğünde kazandık. Biliyorsunuz ki 15 Temmuz mücadelesinde de öncü olan kadınlardı ve önce de kadınlarımız meydanlara çıktı” dedi.

TOSUNOĞLU: “ KADINLAR GÜÇSÜZ BEDENLERİN GÜÇLÜ KAHRAMANLARI”

Eğitim Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkan Yardımcısı Yurdagül Tosunoğlu ise “Bizler, kadın ve erkeğin, bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz. Cinsiyetler arası adaleti şiar edinen bir dinin mensupları olarak, kadın ve erkeğin karşılıklı adalet ve hakkaniyet içinde yeryüzünü birlikte imar edeceğine inanıyor ve bunun için çabalıyoruz. Fikrini ve ruhunu, adalet ve hakkaniyet üzere yöneten biz kadınlar birbirimizi ötekileştirmeden, ne düşündüğümüze, ne yediğimize giydiğimize içtiğimize bakmadan, sadece bu ülkeyi paylaşan ortaklar olarak görüyor ve birbirimizin insan haklarına saygı duyuyoruz. Hayatın ağır yüklerini taşıyan, elinin emeğini gözünün nuru ile birleştiren, küçük yüreğine koskoca sevgiler sığdıran, güçsüz bedenlerin güçlü kahramanları kadınlar! Günümüz kutlu olsun” şeklinde konuştu.