Tunç: 'Andımızla ilgili karar temyiz sürecinde'

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İyi Parti'nin, Danıştay'ın 'Andımız' hakkındaki kararının uygulanmadığı ve bunun görevi ihmal suçu olduğu iddiası ile verdiği meclis araştırma önergesi hakkında TBMM Genel Kurul'unda konuştu. Kararın temyiz sürecinde olduğunu ifade eden Tunç, 'Kararın, uygulanmasını gerektirebilecek ortada bir karar yoktur, yönetmelik de yoktur. O nedenle Meclis Araştırmasını gerektirecek bir husus da söz konusu değildir' dedi.

Tunç: 'Andımızla ilgili karar temyiz sürecinde'

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İyi Parti'nin, Danıştay'ın "Andımız" hakkındaki kararının uygulanmadığı ve bunun görevi ihmal suçu olduğu iddiası ile verdiği meclis araştırma önergesi hakkında TBMM Genel Kurul'unda konuştu. Andımızla ilgili yönetmelik değişikliğiyle ilgili kararın Danıştay 8. Dairesi tarafından verildiğini ifade eden Tunç, “Görüşmekte olduğumuz grup önerisiyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Danıştay’ın  Andımız ile ilgili vermiş olduğu kararı uygulamamakla Türk Ceza Kanunun görevi kötüye kullandığı suçunun işlendiğinden bahisle bu konuda Meclis Araştırma Komisyonunun kurulması istenmektedir. Danıştay 8. Dairesi Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin Öğrenci Andı başlıklı 12. Maddesini yürürlükten kaldıran 2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. Maddesinde değişiklik yapılmasına oy çokluğuyla karar vermiştir” dedi.

“Karar, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırmaktadır”  

Danıştay’ın kararının idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak nitelikte bir karar olduğunu kaydeden Tunç şöyle devam etti:

Anayasanın 125. Maddesinin 4. Fıkrası açıktır. ‘Yargı yetkisi idari eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetimiyle sınırlı olup hiçbir suretle yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez’ biçiminde düzenlenmiştir.  Benzer hüküm İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. Maddesinde de mevcuttur. ‘Yargı yetkisi idari mahkemeler, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler’ şeklinde mevzuatımız hem Anayasamız hem diğer mevzuatımız bu hükümleri içermektedir.

“Bu kararla Danıştay kendini yürütmenin yerine koymuştur”

Danıştay 8. Dairesinin vermiş olduğu yönetmelik değişikliğine ilişkin karar Anayasanın 125. Maddesini ve İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. Maddesini ihlal eden idari eylem ve işlem niteliğinde olan ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak nitelikte bir karardır. Bu kararla Danıştay kendini yürütmenin yerine koymuş ve Andımızla ilgili yönetmelik değişikliği maddesini iptal etmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda dava devam etmektedir. Karar temyiz edilmiştir. Ortada uygulanması mümkün olan bir yargı kararı bulunmamaktadır.

“Okutulmasını zorunlu kılacak bir yönetmelik hükmü bulunmamaktadır”

Ayrıca yürürlükte de öğrenci andının okutulmasını zorunlu kılacak bir yönetmelik hükmü de bulunmamaktadır. Danıştay 8. Dairesi yönetmelik değişikliğini iptal etmiştir. Değişikliğe uğrayan önceki yönetmelik de ortada yoktur. Dolayısıyla karar eski yönetmeliği diriltebilecek, yürürlüğe koyabilecek bir karar değildir. Aksi takdirde Danıştay’a yönetmelik yapma yetkisi vermiş oluruz ki bu durum anayasa ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Kaldı ki yönetmelik değişikliğinin iptaliyle ilgili karar kesinleşmemiş olup temyiz sonucunda da  Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu eğer onama kararı verecekse bu durumda da yeni yönetmelik yapma gereği hasıl olabilecektir.

“Karar temyiz sürecindedir”

Bu nedenle İdari Yargılama Usulü Kanunun 28. Maddesi ve 52. Maddesinde belirtilen ‘Yargı kararlarını yerine getirilmediği’ yönündeki iddialar ile Türk Ceza Kanunundaki ‘görevi kötüye kullanma’ suçunun unsurları şu aşamada oluşmuş değildir. Karar da henüz temyiz sürecindedir. Uygulanmasını gerektirebilecek ortada bir karar yoktur, yönetmelik de yoktur. O nedenle Meclis Araştırmasını gerektirecek bir husus da söz konusu değildir.”