Bankoğlu: 'Hükümet ülke yönetimine baksın'

CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Yüksek Seçim Kurulu ve seçmen listeleri ile ilgili olarak 'Hükümet artık algı yönetimini bırakıp, ülke yönetimine baksa' dedi.

Bankoğlu: 'Hükümet ülke yönetimine baksın'

 

CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Bartın ve ilçelerinde yurttaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Bankoğlu ziyaretleri esnasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde yok.” açıklamasına ilişkin kamuoyunda neden tartışma çıktığına açıklık getirdi.

 

Bankoğlu, CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ve Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in konuya ilişkin kapsamlı bir basın toplantısı yaptıklarını söyledi. CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu açıklamasında “Sayın Genel Başkanımız geçen haftaki bir konuşmasında seçmen listeleri ile ilgili olarak ‘Bizdeki bilgiler Yüksek Seçim Kurulu’nda yok’ diye bir ifadede bulundu. Ülkemiz tarihinin en ağır ekonomik buhranını, ağır bir göçmen istilasını, en sorunlu dış ilişkilerini, eşi benzeri görülmemiş bir pahalılığı ve işsizliği yaşarken, çiftçi, esnaf, sanayici zam üstüne zamla aynı günün sabahından akşamına maliyet hesap edemezken, asgari ücretliler ve hele hele emekliler kan ağlarken AKP yine bir bardak suda fırtına koparma gayretinde. Hükümet bari yolun sonunda algı yönetimini bırakıp, ülke yönetimine baksa.

Konuyu soran hemşehrilerimize ifade ettim ancak duymayanlar için bir de basın aracalığı ile açıklamak doğru olacaktır. Genel Başkan Yardımcımız Onursal Adıgüzel’in basın toplantısında verdiği bilgiyi hatırlatmakta fayda var. Seçmen verilerinin partilerle paylaşılması; 298 sayılı Temel Seçim Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanuna dayanılarak belirleniyor. Yani seçime katılma yeterliliği olan siyasi partilerle SEÇSİS sistemi üzerinden YSK bilgileri paylaşıyor. Peki, YSK bu bilgileri nereden alıyor? YSK bu bilgileri İçişleri Bakanlığı'nın MERNİS sisteminden alıyor. YSK'nın bu bilgileri mantıksal olarak işleme yetkisi yok ama İçişleri Bakanlığı bu bilgileri kontrol etmek zorunda. Yurttaşlar bu kanundan haberdar ya da bilmek zorunda değil ama siyasetin içinde rolü olanların bilmeye mecbur olduğu bir konu. Zincirin ilk halkası İç İşleri Bakanlığı’dır. MERNİS denilen yani Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi herkesin nüfus kaydını elekronik ortamda tutan bir veri tabanı. TC numaralarından nüfus istatistiklerine kadar bilgilerin yer aldığı çok önemli bir kaynaktır. Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen kriterler çerçevesindeki sınırlı bilgiler MERNİS’ten Yüksek Seçim Kurulu’na yani YSK’ya verilir. YSK seçmen bilgilerini kendi sistemi olan SEÇSİS üzerinden partilerle paylaşır. Zaten partilerin yasal hakkı olan bu paylaşımı gizli saklı yapılmış, ele geçirilmiş filan gibi yansıtmaya çalışıyorlar çünkü amaç gündemi değiştirmek. Gündem ne olursa olsun, milletim hükümet yüzünden içinde bulunduğu cendereyi her an her alanda yaşıyor.  Partimiz de halkın iradesinin sandığa en az fire ile yansıması için bu işin bilimsel ve son teknoloji çalışmalarını yapmaktadır. Yurttaşlar uzun yıllardır listelere baktıklarında, kendi evlerinde hayali seçmenler olduğunu anlatmaktadır. Dolasıyla siyaset bir yarış işidir ve ahlakî olarak fazla oy alan sandalyeleri de alır. Seçmen sayısı ve ikametgah ile ilgili sayısız acayip haber yapıldığını bildiğimiz için CHP olarak işi onlara bırakmıyor, verileri ve bilgileri karşılaştırarak, bunları analiz ederek en doğru sonuca ulaşmaya çalışıyoruz.

Öyle ki en yakın 2019 yılı seçimlerinden örnek verelim. O zaman 1871 doğumlu Ayşe mi dersiniz yoksa 1907 doğumlu Ali mi? Yüz yaşını geçmiş seçmenler vardı. AKP’li bir meclis üyesinin evinde soy isimleri bile farklı 40 kişinin seçmen olarak yığıldığını görmüştük. Bunlar akla gelen birkaç örnek.”açıklamasında bulundu.

 

Bankoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adıgüzel’in “Hangi ilçede bugün kaç yabancı seçmen var, en son aldığımız listede görebiliyoruz, bunu 2019'la karşılaştırabiliyoruz.  Bunların hepsini analiz etme fırsatımız var. Gördüğümüz tabloya göre de Suriyelilerin, özellikle Afganların, İranlıların, Iraklıların ve Libyalıların sayısının da yüksek olduğunu görüyoruz şu anki analizlerimizde. Ara ara İçişleri Bakanlığı da paylaşıyor ama soru önergelerimize maalesef cevap vermiyorlar. Biz de bilimin ışığında kendi yöntemlerimiz geliştirmeye çalışıyoruz. Örneğin 2019'da seçmen olan biri, bugün hâlâ seçmen mi, buna bakabiliyoruz. Seçmen 2009'da nerede oy kullanmış, bugün hangi seçmen listesinde var; bunu kontrol edebilecek bir alt yapımız var ve seçmen listelerinde çeşitli çapraz kontroller yapıyoruz. Bu çapraz kontrollerin içinde özellikle bir ilçedeki seçmen hareketliliği var. Düşünün ki bir ilçeye yeni bir seçmen gelmiş. Bu seçmeni biliyoruz. Eğer yaşı bu seçmenin 18-19 yaşındaysa, ilk defa oy kullanacak biri diyoruz. Ama bu kişi 60'lı yaşlarında ve Suriye doğumlu biriyse, Suriyeli bir yabancı seçmen yapılmış diyoruz, bunu orada görebiliriz. Aynı şekilde o bölgeden giden seçmenleri görebiliyoruz, listeden düşenleri görebiliyoruz. YSK'nın bizle paylaştığı çerçevede engelli seçmenleri görüyoruz. Demografik yapı analizi yapıyoruz. Ankara'da en çok hangi doğum yerine sahip olan seçmenleri görebiliyoruz. Bunların hangi mahallede yaşadığına kadar görüp, orada seçim stratejimizi, propaganda çalışmalarımızı şekillendirebilme fırsatımız var.” açıklamasını hatırlattı. Bankoğlu eldeki verilerle bilgileri buluşturmanın bilimsel bir çalışma olduğunu, veri mühendisliğinin çağın en önemli mühendislikleri arasında yer aldığını belirtirken “İşin aslı şu, geliyor gelmekte olan ve bunu kabullenemiyorlar. En başta da belirttiğim gibi ülkemizin, şehrimizin, çocuktan yaşlıya, emekçiden sanayiciye kadar millet kan ağlarken bu mevzularla gündem değiştirme çabası nafiledir. Reçete, hemen seçimdir.” Sözleriyle açıklamasını tamamladı.