Tahsin ÖTGÜÇ

HUZURUN KAYNAĞI KUR'ANİ HAYATTIR

Tahsin ÖTGÜÇ

İnsan, sadece dış görünüş itibariyle fiziki yapıdan ibaret değildir. O, maddesiyle ve manasıyla bir varlıktır. Bu sebeple onu huzura götürecek maddeye ihtiyaç olduğu gibi, manevi gıdaya da ihtiyaç vardır. Bunu sağlayacak olan Kur ani hayattır. Kuranın rehberliğinde hayata devam edildiğinde, aşırılıktan, israftan, cimrilikten yalan söylem ve eylemden uzak olunacaktır. Bu durum, insan hayatında bereket, huzur ve mutluluk oluşturacaktır. Allah Kuran’ında: “Elif lam mim. Bu içinde şüphe olmayan bit kitaptır. Muttakiler için bir hidayettir. Onlar ki, gayba inanırlar, namazı gereği gibi ifa ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ( Allah için) infak ederler. Onlar ki, sana ve senden önce indirilene iman ederler, ahirete de yakinen inanırlar. Onlara Rablerinden bir hidayet vardır. Ve bunlar felaha (kurtuluşa ) erenlerin ta kendileridir.” Buyurmuştur. Bakara, 1- 5.

Kuran, Müslümanların hayat rehberidir. Doğru yolu gösterir, hakla batılı birbirinden ayırt eder, hak sahada yaşamanın gerekliliğini açıklar. Şeytan ve kâfirlerin Müslümanların düşmanı olduğunu bundan dolayı Müslümanların kendileri gibi inananlarla sırdaş olabileceğini bildirir. Allah’ın haram kıldığı hususları açıklar, bunlardan beri olunmasını ister. Dünya ve ahretin kazanılması için Allah’ın emirlerine uygun şekilde yaşamanın şart olduğu gerçeğini açıklar. Bu yönüyle kuran, Müslümanlar için bir hidayettir rehber ve kılavuzdur. Aynı zamanda kuran, müminler için şifa ve rahmettir. Bir başka deyimle kuran manevi bir ilaçtır. Okunduğu zaman kuran, Müslüman’ı ruhi hastalık ve stresten korur. Hayatta olmayanlar için rahmettir. Kur ani hayatta birlik ve dirlik vardır. Kardeşlik, dayanışma, paylaşım vardır. Müslümanlar arasında sevgi, saygı ve güven duygusu vardır. Hülasa kur ani hayatta bereket, huzur ve mutluluk mevcuttur

Bu gün dünyaya baktığımızda gördüğümüz tablo, arzu ettiğimiz tablo değil. Kuranın istediği hayat bu değil. Özellikle Müslümanların içinde bulunduğu hal, çok üzücüdür. Katliamlar, iç çekişmeler, terörizm hareketleri, gayri Müslimlerle birlikte olup Müslüman kanlarının akıtılması, Allah resulü; Müslüman’a Müslüman kardeşinin kam, malı, iffeti haramdır buyurmuştur. İslam ülkelerine bakıldığında, peygamberimizin emrine uygun bir yaşantı göremiyoruz. Güçlüler, güçsüzleri sömürüyor. Hak ve adaletten bahsetmek oldukça zor görünmekte. Müslümanlar bi çare durumda ve tek güvendikleri ülke, Türkiye’dir. İnsanlığın ve Müslümanların bu karanlık tablodan kurtulmaları için, Müttakiler için bir hidayet olan kurana dönüp ona sımsıkı sarılarak ondan aldıkları ilham ve öğreti ile yeni bir hayatla buluşmaları büyük önem arz etmektedir.

Allah’ın Kuran’daki şu çağrısına kulak vermek zorundayız. “Allah, hep birlikte Allah’ın ipine (Kuran’a) sımsıkı sarılın, ayrılıp parçalanmayın” buyurmuştur. Al-i İmran, 103. Kuran, en büyük zikirdir ve müminler için şifadır. Kuranda buluşulduğunda kalpler mutmain olacak, kin ve nefretin yerini sevgi ve saygı, kardeşlik alacaktır. Kuranda buluşulduğunda, gerçekler görünür hale gelecektir. Böylece Müslümanlar kendi aralarında birlikteliği saylayacaklar, yardımlaşma ve dayanışmaya önem verir hale gelecekler. Şeytan ve ona benzeyen kâfirlerin tuzaklarından kendilerini korumuş olacaklardır. Bunun sonucu olarak İslam toplumunda huzur ve güven duygusu oluşacak her kes kendi geleceğinden emin olacaktır. Müslümanların arzu ettiği hayat bu olsa gerek. Vakit kaybetmeğe gerek yoktur. Tek yapılacak işlem kuran ikliminde yeni bir aşk ve heyecanla buluşmak gönlümüzden geçenlere cevap verecektir inşallah.

Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli Müftü

Yazarın Diğer Yazıları