Tunç ve Manav'dan muhalefete ortak eleştiri
'Yalan söylüyorlar'
Nurdan Eroğlu
AK Parti Bartın Teşkilatı Mart Ayı İl Danışma Meclis Toplantısını gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantıda konuşan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, 20 gündür yürütülen referandum çalışmasında halka anayasa değişikliğine neden ‘evet’ denmesi gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Manav, ayrıca ‘hayır’ diyenlerin değişikliği eksik ve yalanlarla anlattığını ifade etti. AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ta muhalefet partileri imzasız kağıtlar, bildiriler dağıtmaya başladığını dile getirerek “Her biri yalanlarla dolu maddeler ve bu yüzden altına isimlerini yazamıyorlar” dedi.
AK Parti Bartın Teşkilatı Mart Ayı İl Danışma Meclis Toplantısını gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav başta olmak üzere 22. Dönem AK Parti Bartın Milletvekili Asım Kulak, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Kurucaşile Belediye Başkanı Mehmet Zihni Sayın, Abdipaşa Belediye Başkanı Yaşar Dönmez, eski il başkanları, teşkilat başkanları, il genel meclis ve belediye meclis üyeleri ile çok sayıda partili katıldı. toplantının Divan Başkanlığını Avukat Sanem Çöme Taşdemir, Divan Başkan Yardımcılığını Zeliha Kaya yaparken Divan Üyeleri ise Selvi Yanık ve Gökhan Bildik’ten oluştu.
MANAV: “YALAN SÖYLÜYORLAR”
Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, referandum çalışmalarını yaklaşık 20 gündür hummalı bir şekilde yaptıklarını söyledi. Manav, “16 Nisan’da bu ülkenin bu milletin kaderini değiştirecek bir halk oylamasına gidiyoruz. Hızlı karar alma hızlı icraat anlamında parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi halkımızın oylarına sunuyoruz. Yaklaşık birkaç aydır özellikle son 15-20 gündür hummalı bir şekilde insanlarımızla buluşarak Anayasa değişikliği paketinde neler var, neler yok, neden evet demeliyiz, hayır diyenler neden eksik ve yalan söylüyorlar bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bir bilgiyi eksik vermek ya da yanlış yönlendirmekte insanlara yalan söylemektir. Bundan dolayı yalan söylüyorlar diyorum” dedi.
“HAYIRIN NE KADAR HAYIRSIZ OLDUĞU ORTADA”
Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasında yaşananlara da değinen Hüseyin Manav, “Bu anayasa değişikliğinin daha tasarı ve teklif aşamasından bugüne gelinen sürece kadar çok büyük emekleri geçen ve bu konuda belki de herkesten daha çok bilgi sahibi olan Sayın vekilimiz bizlere bu değişikliğin neler getirdiğini anlatacak. Ülkemize neler kazandıracak hepsini tek tek anlatacak. Değerli arkadaşlar içeride hayır diyenler belli. Yetmedi iki gündür Almanya ve Hollanda’da yaşananları hep birlikte takip ettik. Dışişleri Bakanımızın uçağına iniş izni verilmiyor. Bir ülkedeki yabancı konsolosluk toprakları o yabancı ülkenin malıdır. Yani Hollanda’da ki Rotterdam büyük elçiliği Türk topraklarıdır. Bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın Hollanda’da ki kendi toprağımız sayılan Rotterdam Büyük Elçiliği’ne girişi engelleniyor. Hadi bizim çevremizdeki hayırcılar kendi kafalarına göre hayır diyorlar da… Hollanda’da ki, Avrupa’da ki sözüm ona dostlara ne oluyor? İşte hayırın ne kadar hayırsız olduğu ve evetin bu millet için, bu milletin geleceği için ne kadar önemli olduğu ortadadır. İçeride çalışarak iktidara gelemeyeceklerini bilenlerin aleyhinde olduğu gibi Avrupa’nın da aslında bizim güçlü hükümet, icraat organından ve dolayısıyla bunun Türkiye’ye sağlayacağı istikrardan, büyümeden, yeniden dirilişten ne kadar çok korktuklarını görüyoruz. O halde doğru karar evet” şeklinde konuştu.
TUNÇ: “YALAN YANLIŞ BEYANLARLA ANLATIYORLAR”
Toplanın bir seminer havasında olduğunu dile getiren AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, “Bu ayki Danışma Meclis toplantımızın özel bir durumu söz konusu. 16 Nisan’da gerçekleşecek halk oylamasına giden süreçte önümüzde bir ay gibi kısa bir süre var. Bu bir ay içerisinde teşkilat olarak anayasa değişikliğinin, 18 maddelik Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili değişikliğin ülkemize neler getireceği, maddelerin neleri içerdiğini, özellikle CHP ve HDP’lilerin ne tür çarptırmalar yaptıklarını anlatmak biz teşkilat mensuplarının görevi. Bu danışma meclisi anayasa değişikliği konusunda tamamen bir seminer havasında. Bugün 18 maddeyi tek tek anlatacağız. Muhalefet partileri imzasız kağıtlar, bildiriler dağıtmaya başladılar. Her biri yalanlarla dolu maddeler ve bu yüzden altına isimlerini yazamıyorlar. Halkımızın kafasını karıştırmaya yönelik faaliyetler yaparak yalan yanlış beyanlarla anayasa değişikliğini farklı bir şekilde anlatmaya çalışıyorlar” dedi.
“ONLARA FIRSAT VERMEDEN DOĞRUYU ANLATMAMIZ LAZIM”
AK Parti’nin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tartışmaya bile gerek olmadığını vurgulayan Tunç, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Biz onlara fırsat vermeden, Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ne demek olduğunu, 18 maddenin neler içerdiğini ve 16 Nisan’dan sonra ülkemizin nasıl bir değişikliğe kavuşacağını halkımıza anlatmamız lazım. AK Parti’nin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tartışmaya bile gerek yok. AK Parti bu ülkeyi dört kat büyüten partidir. AK Parti hizmetleri ve icraatları milletimizi kendi silahını, kendi helikopterini, kendi gemisini üreten, kendi uydusunu üreten bir Türkiye’ye kavuşturmuştur. En uzak köylere kadar hizmetler, barajlar, tüneller, sadece sağlıkta yapılanlar… Unuttuk, bir emekli bir maaşı ile sadece gidip bir doktora ancak muayene olabiliyordu. O ay çektiği maaşı gidip özel muayeneye yatırıyordu. Şimdi bir kuruş ödemeden ameliyatını olabiliyor. Daha yapacak çok işimiz var. Daha güçlü olmamız gerekiyor. Daha güçlü olmamız için hem çok çalışmamız lazım hem de Anayasamızı da vesayetçi anlayıştan, 10 yılda bir darbe üreten sistemden kurtarmamız lazım.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ HEP KRİZLERE NEDEN OLDU”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri artık halk tarafından gerçekleştiriliyor, 2007’de Cumhurbaşkanı seçimi mecliste 367 dayatması ile karşı karşıya kalmıştı. Önceki dönemlerde de Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krizlere neden olmuştur. Geçmişte 12 Eylül öncesi darbeye giden süreçte meclis Cumhurbaşkanı seçemedi. 154 turda Cumhurbaşkanı seçilememiştir. O noktada ‘Siz cumhurbaşkanı bile seçemiyorsunuz’ deyip Kenan Evren gelip darbe yaptı. Ondan önceki dönemlerde genel parti başkanlarına taahhütname imzalattılar. Böyle antidemokratik dayatmalarla hep karşılaştık. En son 367 dayatmasıydı. Mecliste Cumhurbaşkanını seçemedik bizde ‘seçime gidiyoruz’ dedik. Halkımızda ‘Evet bundan sonra Cumhurbaşkanını ben seçeceğim’ dedi ve 2014’te de halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı Olan Recep Tayip Erdoğan’ı göreve getirdi.
“ÇÖZÜM CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ”
Anayasamızda yürütme yani hükümetle ilgili yetkileri de var. Şu anda AK Parti’nin kurucu Genel Başkanı Cumhurbaşkanı. Başkanımız Genel Başkanımız. Aralarında bir uyum sorunu yok. Dönemlerini tamamlayıncaya kadar uyumlu bir çalışma sergileyebilirler. Ama bunun devam etmesi mümkün mü? İşin tabiatı gereği mümkün değil. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ve halkın seçtiği Başbakan sisteminde eğer biz hükümet modelimizi halkın seçtiği Cumhurbaşkanı modeline uyarlamazsak Türkiye’yi gelecekte krizler bekler. Eğer aralarında bir uyumsuzluk çıkarsa bunun çözümü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Onun için evet diyoruz.
“HÜKÜMET KURMA YETKİSİ DOĞRUDAN DOĞRUYA MİLLETE VERİLİYOR”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde hükümet kurma yetkisi doğrudan doğruya millete veriliyor. Halkımıza şu anki sistemde bir zarf verip sadece milletvekillerini seçtiriyoruz. Milletvekilleri seçildikten sonra kendi içlerinden bir Başbakan ataması yapıyor. Eğer parlamentoda ki bir parti tek başına iktidarı kurmaya sayısı yetmiyorsa koalisyon oluyor. Eğer yetiyorsa görev birinci partiye veriliyor. Bazen koalisyon durumlarında birinci partiye verilmediği de oluyor. Parlamentodan hükümet çıkıyor. Milletvekilleri aracılığı ile yürütme organı seçiliyor. Bu sistemde millet hükümetini doğrudan doğruya değil de milletvekilleri aracılığı ile hükümetin kurulmasında söz sahibi oluyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise milletimize bir zarf yerine iki zarf vereceğiz. Birinde milletvekillerini diğerinde Cumhurbaşkanını yani hükümeti seçecek. Yani millet doğrudan doğruya hükümeti kendisi belirleyecek.
“YALAN YANLIŞ İFADELERE KESİNLİKLE İTİBAR ETMEYECEĞİZ”
Milletin hükümeti doğrudan doğruya belirlemesinin adı cumhuriyettir, demokrasidir. Rejimi daha da güçlendirmek, yetkiyi halka vermektir. Sistemin özeti meclis denetim ve yasama görevini yapacak, hükümet icraat yapacak hızlı karar alacak ve meclise karşı cezai sorumluğu, millete karşıda siyasi zorunluluğu olacak. Milletvekili seçimleri de Cumhurbaşkanlığı seçimleri de 5 yılda bir olacak. Cumhurbaşkanının icraatlarını millet beğenirse bir dönem daha seçebilecek. En fazla iki dönem olacak. Tek adamlık, diktatörlük gelecek diye yalan yanlış ifadelerde bulunanlar var. Kesinlikle bunlara itibar etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yasama ile yürütme yani hükümet ile meclis artık birbirine iç içe geçmiş vaziyette olmayacak, ayrı olacak.
“DEĞİŞİKLİKLER CUMHURİYETİ GÜÇLENDİRİYOR”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kuvvetler ayrılığını en doğru bir şekilde uygulayan hükümet modelidir. Bu modele geçmek için milletimiz 16 Nisan’da kararını verecek. Diğer taraftan yargının tarafsızlığını daha da güçlendirecek maddeler içeren değişiklikler getiriyoruz. Anayasamızda her 10 yılda bir darbelere yol açan vesayetçi anlayışları tamamen ortadan kaldıracak maddeler getiriyoruz. Demokrasi açısından bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bu ülkede bir daha 15 Temmuz’ların, 12 Eylül’lerin, 27 Mayıs’ların yaşanmamasını istiyorsak o zaman milletin emrinde olan TSK’nın Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesine hayır denilebilir mi? Yeni Anayasa her bir maddesi demokrasiyi ve Cumhuriyeti güçlendiren değişiklikler içeriyor.”
Yılmaz Tunç daha sonra anayasa değişikliği içerisinde yer alan 18 maddeyi teker teker açıkladı.