Tunç 'Cumhurbaşkanımızın adaylığının önünde engel yok!'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde bir kez daha Cumhurbaşkanlığı'na aday olmasının önünde engeller olduğu yönündeki iddialarla ilgili konuşan AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, bu iddiaların bir kısmının kasıtlı, bir kısmının da bilgi eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa değişikliği sonrası 2018 yılında ilk kez Cumhurbaşkanı seçildiğini ifade eden Tunç, bu yüzden de 2. kez adaylığının 2023 seçimleri olacağını kaydetti.

Tunç 'Cumhurbaşkanımızın adaylığının önünde engel yok!'

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, Kaan Yakuphan’ın canlı yayın konuğu olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde bir kez daha Cumhurbaşkanlığı’na aday olmasının önünde engeller olduğu yönündeki iddialarla ilgili konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde yeniden aday olmayacağı gibi bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını kaydeden Tunç, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde yeniden aday olmayacağı gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil. Böyle bir şey için hukuki bir engel de yok. Maalesef kasıtlı olarak çıkartılan bazı söylentiler, 367 kararında olduğu gibi böyle bir görüş ortaya atarak “Acaba bundan bir şey elde edebilir miyiz?” diye düşünüyorlar. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanımızın adaylığının önünde anayasal, hukuki her hangi bir engel yok. Bu görüşlerin hiçbir hukuki geçerliliği de bulunmuyor. 2023’te Cumhurbaşkanımız 2. Kez aday olabilecek. 2028 seçimlerinde de Meclis eğer erken seçim kararı alırsa 2028’te de 3. Kez aday olabilecek” dedi.

“2017 Anayasa Değişikliğiyle hükümet sistemimiz değişti”

2017’deki Anayasa değişikliğine dikkat çeken Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:

“Bir kısım tartışmaların kasıtlı, bir kısım tartışmaların da belki de bilgi eksiliğinden Anayasayı okumamaktan kaynaklandığı kanaatindeyim. Çünkü 2017’de Anayasa değişti. 2017 Anayasa Değişikliğiyle hükümet sistemimiz değişti. Parlamenter sistemden Başkanlık Sistemine geçti. Adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ama bu hukuki ve idari olarak bunun tanımlaması bütün dünyada Başkanlık Sistemi. 2017 Anayasa Değişikliğiyle cumhurbaşkanının adaylık seçimi, görev ve sorumlulukları yeniden düzenlendi. Bu düzenlemelerin yürürlük tarihi de yapılacak olan ilk seçim olarak belirlendi ve yapılacak olan ilk seçimde 2018’de gerçekleşmiş oldu.

“Değişen hükümet sistemiyle yeni bir statü ortaya çıktı”

Anayasa değişikliği sonrası cumhurbaşkanı ile sistem değişikliği sonrası cumhurbaşkanı aynı değil. Burada maalesef bir kafa karışıklığı üretilmeye çalışılıyor. Eski sistemde cumhurbaşkanı bugünkü sistemden çok farklı. Eski sistemde cumhurbaşkanı sorumsuzdu. Karar ve işlemleri yargı denetimi dışındaydı. Yeni sistemde ise cumhurbaşkanının sorumluluğu var, cezai sorumluluğu var. Anayasada bunlar yeniden düzenlendi. Cumhurbaşkanının bütün kararları, kararnameleri ve tüm işlemleri yargı denetimine açık hale getirildi. Dolayısıyla yeni bir statü ortaya çıktı.

Anayasa’nın 102. Maddesi mülga oldu

Değişiklik öncesi Cumhurbaşkanı seçimi, Anayasamızın 102. Maddesinde düzenleniyordu. Bugün Anayasamızı açtığımız zaman 102. Maddeyi bulamazsınız. Çünkü maddenin karşılığında “102. Madde Anayasa değişikliğiyle mülga olmuştur” diye yazar. Adaylık ve seçim usulü 101. Madde de sil baştan yeniden yazıldı. Dolayısıyla cumhurbaşkanının yeni statüsüne uygun bir şekilde adaylık ve seçim usulünü kanun koyucu belirledi ve halk oyundan da geçti.

“Yeni sistemde cumhurbaşkanı aslında başkan”

Yeni hükümet sisteminde Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu yok. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından kullanılıyor. Başbakanlığın görev yetkileri Cumhurbaşkanı ve kabinesi tarafından kullanılıyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanının partili olabilmesi de sağlandı. Yeni sistemde cumhurbaşkanı aslında başkan. Başkan şeklinde Anayasada düzenlenmemiş olması durumu değiştirmez. önemli olan adaylığın, seçim usulünün, yetkinin, görevin ve sorumlulukların nasıl olduğudur. Burada farklı bir makamın oluşturulduğu da açıkça ortadadır.

“2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanımız ikinci kez adaylık hakkını kullanabilecek”

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılında halk tarafından seçildi. Parlamenter sistemine haiz iken 2017 değişikliği sonrası yapılan 2018 seçiminde de yürürlüğe giren sistemin ilk cumhurbaşkanı olarak tekrar seçildi. Dolayısıyla 2018’de yeni hükümet sisteminin daha ilk cumhurbaşkanı. Yani birinci hakkını kullanmış oluyor. 2023 seçimlerinde de Cumhurbaşkanımız ikinci kez adaylık hakkını kullanabilecek. 2028 seçimleri öncesi eğer Meclis erken seçim kararı alırsa bu durumda da üçüncü defa aday olabilecek ve 2032’ye kadarda görev yapabilecek.

“Tartışmaların bir kısmında kasıt var, bir kısmı da bilgi eksikliğinden”         

 

Burada 2014 ve 2018 arası dönemde sorumsuzluğu olan, işlemleri yargı denetimine kapalı, siyasi partiye üye olamayan bir cumhurbaşkanı ile bugün Meclise ve yargıya karşı sorumluluğu olan partili cumhurbaşkanı aynı cumhurbaşkanı değildir. Çünkü hükümet sistemi değişmiş. Anayasada cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleyen 102 mülga edilmiş. Adaylık ve seçimi düzenleyen 101 sil baştan yeniden yazılmış. Tartışmaların dolayısıyla hukuki geçerliliği yok. Burada bir kasıt var. Bir kısmında da bilgi eksikliği söz konusu.

“Burada tamamen mantıksız, hiçbir geçerliliği olmayan bir düşünce söz konusu”

Anayasanın 101. Maddesinde “Cumhurbaşkanın görev süresi 5 yıldır ve bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçilebilir” yazıldı. Eğer 2017 değişikliğinde “Cumhurbaşkanın görev süresi 7 yıldır” deseydik, sisteme geçmeden önce Cumhurbaşkanımız 5 yıl halk tarafından seçildi ve görev yaptı. İkinci kez seçildiğinde bu 7 yılın sadece 2 yılını mı tamamlayacaktı yoksa 7 yılını mı tamamlayacaktı? Dolayısıyla burada tamamen mantıksız, hiçbir geçerliliği olmayan bir düşünce söz konusu.  anayasa Mahkemesi de zaten 2017 öncesinde verdiği kararda da Meclis tarafından 7 yıllığına seçilen cumhurbaşkanın tekrar 5 yıllığa halk tarafından seçilebileceğine ve aday olabileceğine ilişkin de karar verdi.

“367 Türkiye’si artık yok”

367 garabetini hep birlikte hatırlıyoruz. “367 kişinin Mecliste hazır bulunacağı” görüşünü ortaya atarak o dönemki Anayasa Mahkemesi üyelerinin vermiş olduğu bu duruma aykırı bir karar var. Bu da mantık dışı bir düşünce. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızı sandıkta yenemeyeceklerini anlayanlar, sokak darbeleri denediler yenemediler, terörü azdırmaya çalıştılar yenemediler, darbe girişiminde bulundular yenemediler, sandıkta da yenemiyorlar “Böyle hukuki bir garabetle biz yeniden ortaya çıksak başarabilir miyiz? Diye düşünüyorlar ama 367 Türkiye’si artık yok. Dolayısıyla bu tür gayri hukuki tartışmaların Türkiye’de artık yeri yok.

“Böyle bir tartışmanın yapılması hatadır”

Türkiye eski Türkiye değil. 367’lerin geçerli olacağı bir Türkiye değil. Yargı sistemi bağımsız, Hükümet sisteminde yasaması, yürütmesi birbirinden ayrı. Demokratik hukuk devleti yolunda çok mesafe aldı. O eski kafaların 367 garabetlerini tekrar geri getirme hayalleri de boşa çıkacaktır. Tamamen hukuki gerekçeleri olmayan bir tartışmadan söz ediyoruz. Bu tartışmayı da çok da uzatmamak lazım. Çünkü böyle bir tartışmanın yapılması hatadır.

“Herhangi bir yasal düzenlemeye de ihtiyaç olmadığı kanaatindeyiz”

Hiçbir engel olmadığı konusunda bir kere hiçbir tereddüdümüz yok. Gerek kanuni gerekse Anayasal herhangi bir engel olmadığına göre herhangi bir düzenlemeye de ihtiyaç yok. Anayasamız açık. Hükümet sistemi değişti. Cumhurbaşkanlığının statüsü değişti. Seçim usulü, 102. Madde mülga edilerek 101’de daha teferruatlı bir düzenleme yapıldı. Dolayısıyla herhangi bir yasal düzenlemeye de ihtiyaç olmadığı kanaatindeyiz.

“Erken seçimi bir kere hiç düşünmesinler”

Erken seçimi bir kere hiç düşünmesinler. Türkiye’de seçimler 2023 Haziranında gerçekleştirilecek. Bu erken seçim hastalığı parlamenter sistemdeydi. Parlamenter sistem siyasi istikrarsızlığı üreten, 1,5 yılda bir hükümetlerin değiştiği sistemdi. Artık yeni sisteme alışsınlar. Alışmak zorundalar. Çünkü millet bunun kararını verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de meclis seçimleri de 5 yılda bir yapılacak.

“Cumhurbaşkanımızın kullanacağı 2023’teki adaylık hakkı henüz 2. Adaylığıdır”

Erken seçimle cumhurbaşkanımızın adaylığını yeniden açmak istiyorsak bu 2028 sonrası için olacak. Şuanda Cumhurbaşkanımızın kullanacağı 2023’teki adaylık hakkı henüz 2. Adaylığıdır. Önceki seçimlerdeki sürenin geçerli olmadığını Sayın Abdullah Gül kararında da Anayasa Mahkemesi ortaya koymuştur. Biz Anayasamızın 101. Maddesinin 2. Fıkrasında “Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldır” deseydik, Cumhurbaşkanımız önceden 5 yıl yaptı, bu 7 yılın 2 yılını tamamlayıp görevi bitecek miydi? Bu bile bu düşüncenin mantıksız olduğunu bize gösteriyor.

“2023’te Cumhurbaşkanımız 2. Kez seçilecek inşallah”

Bu tartışmalar tamamen suni tartışmalar. Türkiye’nin gündemi farklı bir gündem. Pandemiyle başarıyla mücadele eden, ihracatını yükselten, yatırım ve istihdam noktasında büyük gayret gösteren, terörle mücadelede büyük başarı göstermiş. 2023’e giderken de bu pandeminin de etkisini azaltarak, halkımızın alın gücünü arttırarak, ekonomiyi de halkımızın alım gücünü arttıracak şekilde düzenlemelerle 2023’te Cumhurbaşkanımız 2. Kez seçilecek inşallah. Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın.”