Karakaş: 'Çocuklarımızın emeği sömürülmeye devam ediyor'
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla açıklama yapan CHP İl Başkanı Selim Karakaş, '23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olmasına rağmen ne yazık ki çocuklarımızın eğitim hakkı, sağlıklı gelişme hakkı ihlal edilmekte, çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı, çocuk emeğinin sömürülmesi artarak devam etmektedir' dedi.
CHP İl Başkanı Selim Karakaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla açıklama yaptı. Türk milletinin asla bu topraklarda esareti kabul etmediğini ifade eden Karakaş, “Ulusal Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. Mondoros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Ülkemizi işgale başlamaları üzerine Mustafa Kemâl 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Mustafa Kemal 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelge ile "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" parolasını ilan ederken uzun zamandır düşündüğü milli egemenliğe dayalı devlet kurma fikrini uygulamaya koymuştur. İstanbul’un işgali sonrası Mebusan Meclisinin dağıtılması aydınlar ve milletvekillerinin tutuklanması, Osmanlı devletinin fiilen sona erdiğini gösteriyordu. Ülkenin bağımsızlığı, vatanın bölünmez bütünlüğünü Türk milletinin haklarını savunacak güçlü bir yönetim biçimi kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa , kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanması için çalışmalar başlattı” dedi.
“Bu topraklarda esareti asla kabul etmeyeceğiz”
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Anadolu da özgür ve bağımsız yaşama iradesinin sembolü olduğunu belirten Karakaş şöyle devam etti:
“Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de yayınladığı genelge ile, Ankara’da olağanüstü yetkilerle bir meclisin açılacağını bildirdi. İstanbul’dan Anadolu’ya geçebilen Mebusan Meclisi üyeleri de yeni kurulacak Mecliste yer alabileceklerdi. Hemen seçim çalışmaları başladı. İtilaf Devletleri ve İstanbul Hükümetinin engellemelerine rağmen güç koşullar altında seçimler yapıldı. Seçim sonunda seçilen milletvekilleri Ankara’da toplanmaya başladı. Bütün hazırlıklar tamamladıktan sonra Anadolu da özgür ve bağımsız yaşama iradesinin sembolü olan ve bu gün kuruluşunun 100. Yılını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi adı verilen Milli Meclis 23 Nisan 1920 tarihinde kurulmuş ve bir avuç insan yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için başlarında Mustafa Kemal olmak üzere bir araya gelmişlerdir. Ulusun onurunu ve özgürlüğünü korumak için büyük önder Mustafa Kemal'in yaktığı bağımsızlık ışığı meclisin açılması ile tüm yurdu aydınlatmış, demokrasinin beşiği olan TBMM Kurtuluş Savaşı yıllarında ateş, barut, kan kokusunun her yana yayıldığı, top seslerinin Ankara’da yankılandığı bir ortamda tüm kararlarını bu gazi mecliste tartışarak almış bu topraklarda esareti asla kabul etmeyeceğimizi bütün dünyaya gösterilmiştir.
“23 Nisan, milletimizin esaret zincirlerini kırdığı gündür”
23 Nisan 1920 Milli egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığında kurulduğu gündür. 23 Nisan 1920 milletimizin esaret zincirlerini kırarak tarih sahnesine yeniden çıktığı ve egemenliği kendi eline aldığı gündür. Türkiye Cumhuriyetini kuran, insanlarımızı özgürlüğe kavuşturan, milletin kanıyla, canıyla elde ettiği egemenliğin simgesi olan Meclisimizin kuruluş günü en değerli varlıklarımız olan çocuklarımıza yani yeni nesillere Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından armağan edilmiştir. Bu armağan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ülkemize karşı bitmeyen, nesiller boyu sürecek olan sorumluluğunun simgesidir. Bu ülkede bütün vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumak, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini geliştirmek ve ülkemizin çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmasını sağlamak öncelikle milletin vekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevidir.
“Milletimiz kendi hakkına, hukukuna kararlılıkla sahip çıkacaktır”
23 Nisan eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik cumhuriyetin temelinin atıldığı, tüm kararların Türkiye Büyük Millet Meclisinde alınmaya başlandığı, tebaa değil yurttaş olmanın yaşama geçirildiği gündür. Ulu Önder Atatürk bir konuşmasında “Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceğini başka birinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır.” demektedir. Tarihte hakkını, hukukunu, iradesini tek bir adama bırakan hiçbir millet huzur ve refaha ulaşamamıştır. Milletimiz bu hatayı asla yapmayacak, kendi hakkına, hukukuna kararlılıkla sahip çıkacaktır. Demokrasinin gelişmesi, adaletin sağlanması, hukuk devletinin güçlenmesi ülkemizde barışın ve kalkınmanın teminatıdır.
“Ülkemizde kaderine terkedilen çocuklar görmek istemiyoruz”
23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olmasına rağmen ne yazık ki çocuklarımızın eğitim hakkı, sağlıklı gelişme hakkı ihlal edilmekte, çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı, çocuk emeğinin sömürülmesi artarak devam etmektedir. Bizler ülkemizde çocuk işçiler istemiyoruz. Bizler ülkemizde çocuk istismarı haberleri duymak istemiyoruz. Bizler ülkemizde çocuk gelinler istemiyoruz. Bizler ülkemizde sokaklarda kaderine terkedilen çocuklar görmek istemiyoruz. Bizler ülkemizde hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyoruz. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras, özgür ve adil bir Türkiye Cumhuriyetidir. Barışın, sevginin, umudun, kardeşliğin temsilcileri, aydınlık yarınların güvencesi çocuklarımızın, ülkemizi aydınlık günlere taşıyacaklarına, aklın ve bilimin yolundan ayrılmayacaklarına olan inancımızla, bu yıl 23 Nisan'ı sağlıklı bir dünya dileğiyle dünya barışına adıyoruz.
“Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz”
Cumhuriyet Halk Partisi bu bilinçle çalışarak, halkımızdan aldığı güçle hepimizin özlediği huzur ve barış içerisindeki Türkiye’yi yeniden inşa edecektir. Çocuklarımızın düşlerinin gerçeğe dönüştüğü günleri birlikte yaratma umudu ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kuran tüm kahramanlarımızı şükranla anıyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.Değerli hemşerilerim Covit-19 nedeni ile ülke olarak çok zor günler geçiriyoruz.23 Nisan günü dahil olmak üzere komşumuz Zonguldak ili ile birlikte 31 ilimizde 4 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Bu salgın hastalığın yayılmasını engellemek için bizler de evde kalıyor zorunlu olmadıkça evlerimizden çıkmıyoruz. Evden çıkanlarında maske takmaları ve sosyal mesafeye dikkat etmeleri gerekiyor. Ne yazık ki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını alanlarda çocuklarımızla birlikte kutlayamıyoruz.
“Bu sıkıntılı günler geçecek”
Bu sıkıntılı günlerinde geçeceğine inanıyor ve çok zor şartlarda özverili bir şekilde cephede ön saflarda coronavirüsle savaşan başta sağlık emekçileri olmak üzere bütün güvenlik güçlerimize, Belediye temizlik emekçilerine, lojistik emekçilerine, üretici çiftçilerimize ve özveri ile çalışan bütün kamu görevlilerine, özel sektör çalışanlarımıza, esnaf ve sanatkarlarımıza en içten duygularımla teşekkür ediyor, salgın hastalık nedeni ile aramızdan ayrılan sağlık emekçilerinin ve yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, hasta olanlara da acil şifalar diliyorum. Gelecek güzel günlere olan inancımızla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kuruluşunun 100. yılında bütün milletimizin ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.”