Baro 'Yürüyüşün engellenmesi hukuka aykırıdır'

Avukatlar Kanununda yapılmak istenen değişikliğe karşı tepki göstermek için baro başkanları tarafından Ankara'ya yapılan yürüyüşle ilgili açıklama bulunan Bartın Barosu, polisin baro başkanlarına Ankara'da müdahale ettiğini söyledi. 200 metrelik sembolik yürüyüşleri hukuka aykırı olarak engellendiğini ifade eden Bartın Barosu 'Ankara'ya girişi engellenen yalnızca baro başkanlarımız değildir, tüm avukatlardır, demokrasidir, hukuktur, vatandaşların temel hak ve özgürlükleridir' dedi.

Baro 'Yürüyüşün engellenmesi hukuka aykırıdır'

Bartın Barosu, Avukatlar Kanununda yapılmak istenen değişikliğe karşı tepki göstermek için baro başkanları tarafından Ankara’ya yapılan yürüyüşle ilgili açıklamada bulundu. Her ilde birden fazla baro kurulmasına yönelik düzenleme yapılmasının, hukuk ve savunma mesleği açısından en korkutucu günleri beraberinde getireceğin ifade eden Bartın Barosu “Hafta sonu Baro Başkanlarımızın yürüyüşleriyle başlayan mücadelemiz herkesin bilgisindedir. Baroları ve Avukatları bu sürece götüren talihsizlik ise meslek örgütümüzden habersiz bir şekilde yapılacağından bahsedilen yasal değişikliklerdir. Baro Başkanımız şu anda Ankara’dadır. Her ilde birden fazla baro kurulmasına yönelik düzenleme yapılması ihtimali, hukuk ve savunma mesleği açısından en korkutucu günleri beraberinde getirecektir. Meslek örgütünün bölündüğü bir durumda; siyasi, coğrafik, düşünsel ve sair diğer farklılıkların yaratacağı bölünmüşlük sayesinde, oluşturulan farklı yapılardaki barolar, birbirleri ile güç savaşına girmeleri tehlikesi yüzünden, aslolan adaleti uygulama görevini ifa edemeyecek hale getirilecektir. Ulusal düzeyde birlik olgusu tamamen parçalanacak, hukukta farklı polemiklere, şüphelere yer açılacaktır” dedi.

“Avukatlar ve baroların görüşleri alınmadan yapılamaz”                     

Baro başkanlarının değişikle karşı mücadele için günlerce yürüdüğünü kaydeden Bartın Barosu açıklamasına şöyle devam etti:

“Avukatlık Kanunu'nun 1. maddesinde yer alan “yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder” düzenlemesi en basit ve en derin cümledir.  Barolar, İnsan hakları konusunda her zaman bir güç olmuş, kadın ve çocuklarımıza her zaman kol kanat germiş, doğasına her daim sahip çıkmış ve bu yönde mücadeleler vermekten çekinmemiştir.  Avukatlık Kanunu ve dolayısıyla halkın savunma mekanizmasında yapılacak her türlü değişiklik, uygulamayı yürüten avukatlar ve baroların görüşleri alınmadan yapılamaz. Baro başkanlarımız bu mücadele çerçevesinde günlerdir yürüdü ve Başkentimize kadar geldiler. Savunma makamını savunmak için; Avukatlar bölünmesin, susmasın diye; halk savunmasız kalmasın, kadınlar, çocuklar, engelliler, dezavantajlı insanlar ezilmesin, doğa talan edilmesin diye.

 “Sembolik yürüyüşleri hukuka aykırı olarak engellendi”

Bugün demokratik yollarla sembolik yürüyüş yapan Baro Başkanlarımıza Ankara’da polis müdahale etmiş ve 200 metrelik sembolik yürüyüşleri hukuka aykırı olarak engellenmiştir. Oysa ki; bulundukları illerden yola çıkarken güvenliklerini sağlayanlar da polisler idi. Ankara’ya gelince ne değişmişti de aynı yolda yürüdüğümüz polis tarafından sert müdahalede bulunmaktan çekinilmemiş, Başkentimize sokulmamıştır. Yağmur altında saatlerce yürüme iradelerini gösteren başkanlarımıza ve meslektaşlarımıza, çembere alınmak suretiyle, adeta fiili gözaltı uygulanmıştır. Ankara’ya girişi engellenen yalnızca baro başkanlarımız değildir, tüm avukatlardır, demokrasidir, hukuktur, vatandaşların temel hak ve özgürlükleridir.

“Sizin haklarınızı koruyacak olan da avukatlardır”

 Cübbesinden tutup çektiğiniz, darp ettiğiniz, attığı adıma engel olduğunuz o  avukatlar; yarın başınıza bir şey geldiğinde, mesleğinizden edildiğinizde, haksızca sürüldüğünüzde, özlük haklarınız verilmediğinde sizin haklarınızın yolunda cübbeleriyle adım atacaklardır. Hukuk, Adalet mücadelesi verirken itilen kakılan; Avukat değil, temsil ettiği müvekkili olan her bir vatandaş, itibari tartışılan Yargı olduğu unutulmasın! Savunma makamı göreve başlarken yemin ederek başlar ve görevi gereği susmaz; cübbesi ise onuru olup hiç düğmesi olmamıştır.”