Bankoğlu'ndan 'Temyiz dilekçelerini çektirin' seslenişi

Zonguldak İdare Mahkemesince ertelenen ve HEMA tarafından yapılmak istenen lavvar tesisi ve limanı projesinin bilirkişi keşfi öncesi konuşan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, AK Parti iktidarına ve Bartın'daki AK Partili siyasetçilere seslendi. HEMA'ya ait sahanın artık devleştirilmesi ve devletin artık burada kömür çıkarması gerektiğini ifade eden Milletvekili Bankoğlu, 'Bu seçim sürecinde siyasi iktidarın temsilcilerinin 'Bizde Amasra'ya termik santral istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da istemiyor' diye açıklamalarını duymaya başladık. Madem samimisiniz bir kere termik santral kurmak isteyen mahkemeye bunun için başvuru yapan, temyizde bulunan şirketin temyiz dilekçelerini çektireceksiniz kardeşim' dedi.

Bankoğlu'ndan 'Temyiz dilekçelerini çektirin' seslenişi

Zonguldak İdare Mahkemesince ertelenen ve HEMA tarafından yapılmak istenen lavvar tesisi ve limanı projesinin bilirkişi keşif heyeti Amasra’ya geldi. Keşif öncesi Bartın Platformu da şirketin Tarlaağzı tesisleri önünde hazır bulundu. Yıllardır “Termik santral istemiyoruz” mücadelesi veren Platformun yanında Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ve CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da yer aldı.

Bartın ve Amasra halkının termik santral mücadelesinin tam 20 yıldır devam ettiğini kaydeden Başkan Çakır şöyle konuştu:

“Termik mücadelesinden yakında emekli olmak noktasına geleceğiz. 20 yıla yaklaştı. Ben öncelikle bu azim için, Bartın, Amasra kitle örgütleri, insanlara herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ben de sürecin başından beri içinde olan ve bu sürecin bir parçası olmaktan bir arkadaşımızım, kardeşinizim. Aslında en büyük gücümüz şuradan geliyor. Bugüne kadar termik santralle ilgili ya da eklentileriyle ilgili bilgi vermek üzere birileri geldiğinde Amasra'ya şu cevapla karşılaştık. “En az sizin kadar biliyoruz. Termiği de bilgiyi de istemiyoruz.” Bunu da beraber başardık.

“Hukuku, bürokrasiyi kandırmak adına çok değişik girişimlerde bulundular”

Amasra'nın köylerinde bu 20 yılda gezmediğimiz kahve kalmadı. Aslında hepimizin çok iyi bildiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Bizim istediğimiz sadece bu kentte huzur içinde yaşamak. Çevrenize, geleceğimize, dağlarımıza, sağlığımıza sahip çıktık. Bu şekilde bu kadar net ve özet anlatılabilecek başladığımız bir mücadele. Ama bu süre içerisinde şirketin patronu da kendince haklı. Çok büyük bir gelir elde edeceği yatırım için bizleri, devleti, hukuku, bürokrasiyi kandırmak adına çok değişik girişimlerde bulundular. Hepsinde de Bartın ve Amasra halkı başarılı oldu.

“ÇED olumlu kararından sonra mücadelenin dozu arttı”

Bugün burada oluşumuzun nedenini de ben de kısaca özetleyeyim. En azından kendi cümlelerimle. baştan beri Bartın Platformu adına söylediğimiz şuydu; “Karşı değiliz. Kömür faaliyeti çevreye duyarlı şekilde yapılırsa bizim bir sorunumuz yok. Ama Çeşm-i Cihan’ın dibinde yeşil Bartın’ın içinde bakanlığın planlarında da yer almayan termik santrale müsaade etmeyeceğiz.” Baştan beri söylediğimiz buydu. Ancak 2016 yılında AK Parti hükümetinin bakanı, Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki dosyayı raftan indirip ve ‘ÇED olumlu’ kararını verdikten sonra bizim için mücadelenin dozu arttı.

“Termik santral itiraz süreci temyizde hala devam ediyor”

2 bin 2 davacıyla açtığımız davalar ve devamında açtığımız davalarla termik ayağını durdurduk. Ama o ÇED olumlu kararıyla beraber bizim bölgemize, bizim bölgemizin planlarına termik santral işlendi. Bunu da iptal ettik. Ama temyizler hala devam ediyor. Temyizin iki tane tarafı var. Bir tanesi Çevre Şehircilik Bakanlığı, bir tanesi şirket. Şu anda önünde bulunduğumuz şirketin patronu benimle de görüşmeye geldiğinde temyizi geri çekebileceklerini ifade etti. Hala duruyor.  O yüzden en kısa net özet. İtirazlar temyizde geri çekilmediği sürece aldıkları nefesi dahi patronlardan bahsediyorum tabii termikle ilişkili kabul ediyoruz.

“İşten çıkarılan işçiler olursa yanlarında yine bizler olacağız”                                                                              

Yalnız aklıma bir şey geldi. Onu da sizinle paylaşmak istiyorum. Patron işçileri burada bulunun diye çağırmış. Hem HEMA şirketinde hem de taşeronlarında çalışan işçiler, patron tarafından işten atıldığında tam da şu an hep birlikte bulunduğumuz alanda çadır onlarla beraber bizler vardık.  Buradaki dostlar vardı. Yarın bu bölgenin insanına emeğinden kaynaklı işten çıkarma vesaire bir işlem yapılırsa yanlarında yine bizler olacağız.

“Şirket, bizi bu bölge insanıyla karşı karşıya getirmeyi başaramadı”

 Bugüne kadar şirketi, bizi bu bölge insanıyla karşı karşıya getirmeyi başaramadı. Bundan sonra da başaramayacaktır. Burada buluşumuzun gerekçesi de  benden yana keşif için gelenlere “Bu tartışılan liman ve lavvarın arkasında ne olduğunu biz biliyoruz, izliyoruz, gözlüyoruz, takip ediyoruz” demek için buradayız.  Ben tekrar hangi kimlik olursa olsun, öğretmen, belediye başkanı, sendikacı, çevredeki bu onurlu insanların arasında olmaktan gurur duyuyorum. Her zaman beraberiz.”

Bankoğlu: “Her zaman adaletten yana mücadele ettik”

2018 yılında ilk kez milletvekili seçildikten 2 hafta sonra işçilerin hakkını savunmak için ilk eylemine  Tarlaağzın’da katıldığını ifade eden CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da şöyle konuştu:

“2018’de milletvekili seçilmemden bir iki hafta sonra ilk eylemimize burada takıldık. İşçilerin hakkını sahip çıkmak ve onların sesini duyurmak için.  Biz her zaman adaletten yana mücadele ettik. Haksızın yanında olduk.  Çevreci bir mücadelenin içinde onlara destek olmaya gayret ettik. Ve ben bir kez daha termiksiz yaşam istiyorum diye yıllardır mücadele eden, dayanışma gösteren bütün herkese çok teşekkür ediyorum. Emeklerinize sağlık.

“Termik santralin arkasında siyasi iktidar duruyor”

Yıllardır “Terlik santral istemiyoruz” diye Amasya'dan, Bartın’dan tüm Türkiye'ye sesimizi yükseltiyoruz. Yılardır termik santral istemiyoruz diye Amasra ve Bartın halkına karşı birileri burada termik santral kurmak için mücadele veriyor. Halkın karşısında mücadele veriyor. Halkın mahkemeye götürdüğü ve kazandığı süreçlerin ardından sürekli olarak yeni projelerle termik santral yapma niyetlerini beyan ediyorlar. Bunun arkasında da ne yazık ki siyasi iktidar duruyor.

“Şirketin temyiz dilekçelerini çektireceksiniz”

Biz bir seçim yaşadık. Bu seçim sürecinde siyasi iktidarın temsilcilerinin “Bizde Amasra’ya termik santral istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı da istemiyor” diye açıklamalarını duymaya başladık. Madem samimisiniz bir kere termik santral kurmak isteyen mahkemeye bunun için başvuru yapan, temyizde bulunan şirketin temyiz dilekçelerini çektireceksiniz kardeşim. Bunu yapacaksınız.

“Devlet bu şirketi artık devletleştirmelidir”

İkincisi biz 43 madencimizi kaybettiğimiz bir facia yaşadık. Bu facia Türkiye Taşkömürü İşletmelerini kömür rezervinin yüzde 3’lük alanına sınırlandıran, sıkıştıran yüzde 97’lik kömür rezervini bir özel şirkete bırakan iktidar o zaman artık 2004’ten beri bir kilo bile kömür çıkarmamış olan bu şirketi devletleştirmelidir, kamulaştırmalıdır. Kömürü kendi eliyle çıkarmalı, çıkarılmayan kömürü de çıkarmaya devletimiz başlamalıdır.

“İktidar termik santral mücadelesini seçim malzemesi yapmaya kalkmasın”

Bunu söylüyoruz. Biz ne işçinin işten çıkartılmasından bahsediyoruz ne de başka bir şeyden bahsediyoruz. Ama iktidar gerçekten samimiyse ki değil biz bunu biliyoruz daha fazla termik santral mücadelesi veren insanları seçim malzemesi yapmaya da kalkmasın.  Biz termik santral mücadelesinin başından beri bir yurttaş olarak yanınızdayız, içindeyiz. Bugün de bir kez daha termik santral mücadelesine olan desteğimizi ifade etmek istiyorum. Hep beraber bir kez daha “termiksiz yaşam istiyoruz” diye haykırıyoruz.”