Tahsin ÖTGÜÇ

ÇEVRE BİLİNCİ VE TEMİZLİĞİ

Tahsin ÖTGÜÇ

                İnsanoğlu yaşadığı süreçte hep çevresiyle iç içe hayatını sürdürmek zorundadır. Bunun içindir ki, toplumu oluşturan bireylerde çevre bilincinin oluşması gerekmektedir. Nasıl

bir çevreye sahip olunmalı, nasıl korunmalı, çevreye karşı görevlerimiz nelerdir. Bu sorulara cevap arayarak çevre bilincini oluşturabiliriz.    Yüce Allah, şerefli varlık olarak yarattığı insanı, kendisi dışında her şeyi onun istifadesine sunmuştur. Bir başka deyişle Allah, insanın dışında her şeyi onun için yaratmıştır. Ancak Allahın insana sunduğu bu nimetleri usul ve adabına uygun şekilde kullanmak lazım gelir. Cenab-ı Hak Kur’anı Kerimde bu hususta şöyle buyurmuştur.”O,size yeri boyun eğer kıldı. Haydi, onun omuzlarında, (dağlarında, tepelerinde) yürüyün. Allahın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır.”.Mülk suresi/ 15.

              

                Yüce Allah, yeryüzünün insanların emrine verildiğini ve bu imkândan istediğimiz gibi istifade edebileceğimizi beyan etmektedir. Bu bakımdan gezip dolaştığımız, havasından, suyundan, güneşinden istifade ettiğimiz çevremizi korumalıyız. Daima temiz ve yeşil kalmasına özen göstermeliyiz. Bilmeliyiz ki, temiz bir çevre, birey ve toplumun her zaman arzusudur. Çevrenin kirli ve düzensiz olması, her insanı rahatsız edeceği gibi, insan sağlığına da zararlıdır. Çevremizin daima temiz ve düzenli ve yeşil olması için, şu hususlara dikkat etmeliyiz. Özellikle oturduğumuz parklarda ve bahçelerde çöp atıklarını yerlere atmamalıyız. Belediye çöp bidonlarına, yoksa bir şekilde bir yere toplayıp oradan da çöp bidonlarına ulaştırmalıyız. Yollarda yürürken rastgele balgam ve benzeri sıvı maddelerini yerlere atmamalıyız. Sıgara izmaritlerini cadde ve sokaklara atma alışkanlığından vazgeçmeliyiz.

 

           

                Piknik yapmak için gittiğimiz yeşillik alanlarında etrafı rahatsız edecek koku ve dumanların yayılmasına vesile olmamalıyız. Oturduğumuz alanları nasıl bulmuş isek, ayrılırken de aynı şekilde terk etme alışkanlığını kazanmalıyız. Zira birkaç gün sonra ya bizlerin veya başkalarının oraya gelerek piknik yapmaları doğaldır. Her insanın arzusu temiz bir yerde piknik yapması veya gezmesidir. Hal böyle olunca ne biz temiz bir çevreden mahrum olalım, ne de başkalarının mahrum olmasına sebep olalım. Çevremizin düzenli ve temiz olması, moralimizin artmasına, stres ve bunalımdan salim olmamıza vesile olur. Cadde ve sokakların kirli olması, görüntü kirliliğini oluşturur. Buralarda yürüyüş yapanlar gördükleri olumsuz manzara karşısında hayal kırıklığına uğrar. Evlerine döndüklerinde moral ve zindelik kazanmış olamazlar.

 

                 Çevremizin temizliği sağlığımız için de son derece önemlidir. Çocuklarımızın ve bizlerin kirli olan çevremizden etkilenmesi kaçınılmazdır. Sağlık bir nimet olup korunması gerekir. Her insan bilmelidir ki, yerlere atılan sigara izmaritleri, balgam, tükürük ve benzeri çöpler çürüyerek toz halinde havaya karışıp solunum yoluyla vücudumuza girmesi tabiidir. Bunun sonucu olarak da hasta olmamız kaçınılmaz olacaktır. Geleceğimizin huzurlu olması, sağlıklı bir ortamda hayatımızı sürdürebilmek için hep beraber çevre bilincini oluşturarak, etrafımızı temiz ve yeşil tutmaya çalışalım. Bir kâğıt parçasından veya bir sigara izmaritinden ne çıkar demeyelim. Çünkü birler çoğalınca büyük yekûn meydana gelir. Sonuçta hayatı çekilmez hale getirir Unutmayalım ki, her zaman iç içe olduğumuz çevremiz, her birimize her zaman lazımdır.

 

                                                                             Tahsin ÖTGÜÇ

Emekli Müftü

                                                                                                                                  

               .

Yazarın Diğer Yazıları