Tahsin ÖTGÜÇ

CAMİLER HAFTASINDA DİN GÖNÜLLÜLERİ

Tahsin ÖTGÜÇ

Her yıl 1- 7 Ekim tarihler arası camiler ve din görevlileri haftası olması hasebiyle, bir hafta sureyle çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. İmamlık (din gönüllüsü) Peygamberi bir görevdir. İmam. Önder, lider manalarına gelmektedir. Peygamberimiz (sav) efendimiz Medine’yi Münevver’de mescidi Nebi’de ashabına imamlık yapmıştır.  Miladi 622 tarihinden itibaren 632 yılına kadar efendimiz, beş vakit namaz, Cuma ve bayram namazlarını Mescidi Nebi de kendileri kıldırmışlardır.  Bu yönüyle din gönüllülüğü ve din hizmetli ligi, peygamberi bir görevdir. Bundan dolayı camilerde ve kuran kurslarında görev ifa edenler, nebevi vazife yapıyor demektir. Zira efendimiz aynı zaman da muallimdir. Kuranı kerim başta olmak üzere insanlara bilmediklerini öğretendir. Bu bakımdandır ki, bütün din görevlilerinin icra ettikleri görev nebevidir. Bir başka deyişle din görevlileri, peygamberimizin yaptığı görevleri yürütüyorlar. Din gönüllüsü mesleği, saygın ve değerli bir meslektir. Bu mesleğin hakkını verme adına her din sevdalısının kendisini yenilemesi büyük önem arz etmektedir. Değilse hedef kitlesine arzu edilen düzeyde faydalı olamaz.

 Din görevlileri günün 24 saatinde görevde sayılırlar. Haftanın bir günü hariç diğer zamanlarda görev mahallinden ayrılmazlar. Görevleri sadece namaz kıldırmak veya kuran öretmek değil, aynı zamanda ikamet ettikleri mahalle sakinlerinin dini sorularına cevap verirler, dini rehberlik ve danışmanlık görevi yaparlar. Cemaatin sorunları olduğunda çözme yolunda gayret gösterirler. Böylece sorumluluk bilinciyle hareket ederler. Dışarıdan bakıldığında görev mahallinde sürekli kalmadıkları için kolay bir görev yapıyor gözükse de, durum görüldüğü gibi olmayıp oldukça ağır bir sorumluluk gerektirir. Her hangi bir yanlışlığa meydan vermemek için din gönüllüsü, daima okuyup araştırması ve kendini yenilemesi gerekir. Bunun için zamanını iyi değerlendirmesi lazım gelir. Kendine güven duyması için yetkin olması gerekir.  Cemaatin yanına pozitif enerji ile girerek onların morallerini yüksek tutmaya çalışması, oldukça önemlidir. Hedef kitlesi ile sağlıklı bir iletişim kurmasına vesile olur. Camiden cemaatin huzura kavuşmuş bir kalple çıkmasına vesile olan din görevlisi, onlarla sağlıklı iletişim kurmuş demektir.

  Bu kadar etkili ve verimli görev icra eden din gönüllülerinin camiler ve din görevlileri haftasını kutlarken, peygamberi bir görev ifa etmelerinden dolayı sadece hafta içinde değil, her zaman kendilerine değer verip saygı göstermek gerekir. Unutmamak lazım gelir ki, onların da moral ve motivasyona ihtiyaçları vardır. Moral ve motivasyonu yerinde olmayan kişi, görevinde etkili ve başarılı olamaz. Din görevlisi de böyledir. Yürüttükleri görevleri sorumluluk gerektirdiğinden dolayı, idareci olarak kendilerine yol gösterici olarak yardımcı olmak lazım gelir. Sorunları varsa çözüme kavuşturma konusunda kendilerine yardımcı olmak, morallerinin artmasına vesile olacaktır. Bütün din gönüllülerine karşı adalet duygusu ile muamele edilmeye çalışıldığında görevliler arasında saygı ve sevginin artmasına vesile olabilir. Allah kuranında” adaletli olun, adaletli davranmak takvaya daha yakındır” buyurmaktadır. Maide, 8. Adil olmak, her zaman toplumdaki bireylerin huzur ve güvenini sağlar. Fitneyi, fesadı ve tefrikayı ortadan kaldırır. Aynı zamanda adil olmamak, birinin hakkını, bir başkasına vermek demektir ki, bu ağır bir vebaldir. Çünkü adil davranmamak kul hakkına girer. Bu da telafisi oldukça zor olan bir günahtır.

                Tüm inananların bir araya gelip topluca ibadet yapmalarına imkân veren, Kuranı kerim başta olmak üzere diğer dini bilgileri öğrenmelerine vesile olan Allah’ın evleri camilerde ve kuran kurslarında görev yapan tüm din gönüllülerimizin camiler ve din görevlileri haftasını kutluyorum. İcra ettikleri kutsal görevlerinde üstün başarılar diliyorum. Aynı zamanda emekli olan meslektaşlarımıza huzur ve güven ortamında uzun ömürler diliyorum. Hakkın rahmetine kavuşanlara Allahtan rahmet niyaz ediyorum.      

 

                                                                                                            Tahsin ÖTGÜÇ

 Emekli Müftü

 

                                                                                                   

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları