Nurdan EROĞLU

Her Telden

Nurdan EROĞLU

 

HADİ BİR DE BURADAN DÜŞÜNELİM!

Güzelcehisar Köyü’ndeki lav sütunlarının turizme kazandırılması için Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü bir proje hazırladı.

Proje, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından da destek gördü.

Proje, yaklaşık 2.5 milyona yakın bir proje.

Projenin çıkış noktası il turizmi için gerçekten güzel.

Çünkü Güzelcehisar lav sütunlarının Türkiye’de eşi benzeri yok.

Dünyada ise sadece birkaç yerde bulunuyor.

Vali Nusret Dirim’inde dediği gibi aslında Bartın için bulunmaz bir nimet.

Bu projede amaç ta hem lav sütunlarını turizme kazandırmak hem de bu sayede Güzelcehisar’ı sadece yaz turizminden çıkarıp kışın da gezilip görülebilecek bir yer haline getirmek.

Çünkü projenin bir sonraki ayağında bölgedeki tarihi yerlerin gün yüzüne çıkarılması da hedefleniyor.

Bu konuda da Bartın Üniversitesi Arkeoloji Bölümü çalışmaya gönüllü.

Öğretim üyeleri Güzelcehisar’daki tarihi kalenin restorasyonun yapılıp turizme açılması gerektiğini düşünüyor.

Aynı zamanda orada tarihi kazılarda yapmayı istiyor.

Bu noktaya kadar her şey çok güzel.

Düşünülen ve hedeflenen her şey Bartın’ın ve turizmin menfaatine.

GELELİM PROJEYE

Projenin tanıtımı Valilikte düzenlenen toplantıda yapıldı.

Tabi basın mensupları olarak biz de toplantıya katıldık.

İl için bu kadar önemli olan bir projenin tanıtımına katılmamamız zaten düşünülemez.

Toplantıda Vali Dirim projeyle Güzelcehisar’ın kışın da turizme açılabileceğini ifade etti.

Projede bulunan Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Cengiz, projenin görsellerinin kısa bir zamanda hazırlandığını söyledi.

Ancak görsellerde dikkat çeken üç husus var.

Birincisi proje hayata geçerse Güzelcehisar Plajının olduğu yerde platform olarak festival alanı oluşturulması planlanıyor.

Yani bu ilerleyen dönemlerde burada festivallerin de yapılabileceği anlamına geliyor.

Ancak bizim festival çıtamız malum son yıllarda pek parlak değil.

Festivaller sadece kültür sanat etkinliklerinin yapıldığı organizasyonlar değildir.

Aynı zamanda bir takım eğlenceler düzenlenerek bir çok insanın bir araya gelmesini ve bu sayede ekonomik hareketliliğinde canlandığı organizasyonlardır.

Çilek Festivalinin son yıllarda kültür sanat etkinlikleri yapılıyor ancak çeşitli gerekçelerle eğlence etkinlikleri yapılmıyor.

Kültür-sanat etkinlikleriyle az bir grup bir araya gelirken düzenlenen bir konserler binlerce insanın bir araya geldiği de bir gerçek.

Birkaç sene önceye kadar bu konserlerde ünlü isimler sahne alıyordu.

Bu isimlerin sahne alması ulusal basında da ses getiriyor bir anlamda Bartın Türkiye’ye tanıtılıyordu.

Festivalde yapılan bir resim sergisi açılışının  malum ulusal basında yer alma şansı pek yok.

İşte Çilek Festivali bu anlamda birkaç yıldır bir ayağı eksik yapılıyor.

Aynı şekilde İnkumu’da yapılan Kum Zambağı Festivali’nden de ses yok.

Amasra’da Barı Akarsu için yapılan festivalde keza öyle.

Şimdi festival tablomuz bu kadar iç açıcı görünmezken Güzelcehisar’da yapılacak festivallere kim sahip çıkacak?

Festivali kim düzenleyecek? Finansmanını kim sağlayacak? Kim sürekliliğini sağlayıp o festivali

Yaşatacak?

Kısaca festival düzenlemek önemli değil o festivali yaşatmak ve ses getirecek şekilde yapmak önemli.

…………

GELELİM İKİNCİ KISMA…

Projede Güzelcehisar’ın doğal güzelliğinin ve lav sütunlarının daha iyi görülebilmesi için bir seyir terası oluşturulması planlanmış.

Gayet güzel bir fikir.

Ama sadece yaz için.

Eğer Güzelcehisar kışında gezilebilecek bir yer haline getirilmek isteniyorsa seyir terasının kapalı bir alanı olmalı.

Çünkü Karadeniz’in kışın havası malumdur.

Deniz kenarı acayip eser.

Rüzgar, deniz kenarında adamın böğrüne böğrüne işler.

Turistlere Güzelcehisar’ı gösterelim derken onları hasta etmeyelim…

………..

ŞİMDİ SIRA ÜÇÜNCÜ VE EN ÖNEMLİ KISIMDA.

Zaten bu kısmada Doğan Haber Ajansı İl Temsilcisi Gazeteci Ayhan Acar’da Facebook’taki paylaşımıyla dikkat çekmiş.

Projede sahilden deniz kenarına uzanacak bir iskeleyse lav sütunlarının çok küçük bir kısmının da olsa gezilip görülebilmesi planlanmış.

Yine yaz için bir sıkıntı yok.

Peki ya kış ayında ne olacak?

Herkes bilir Karadeniz başkadır hiçbir denize benzemez.

Delidir… Doludur… Hırçındır… Sağı, solu belli olmaz.

Hadi turistler kışın o iskelede gezdi diyelim…

Karadeniz’in hırçın dalgalarından onları ne koruyacak?

Görsellerde turistleri o dalgalardan koruyacak tek bir materyal yok.

Ya iskeleyi dalgaların aşındırma kuvvetinden ne koruyacak?

Çünkü ahşap platformdan bahsediliyor…

Kayayı aşındıran dalgalar ahşaba ne yapmaz?

Bence bunların üzerinde biraz düşünülmesi gerek.

Eğer layıkıyla bu proje hayata geçirilebilirse buna diyecek sözümüz yok.

Çünkü Güzelcehisar’ın bu zamana kadar turizme kazandırılmaması bir kabahat.

…………..

3 KOLTUK

Şimdi sözüm Valilikte 12 Divan Toplantı Salonunun arkasında bulunan 3 koltuğa…

Kardeşim siz neden orada bulunan görevlilere ya da sizinle kim ilgileniyorsa ona “Biz kırığız” diye söylemiyorsunuz.

Hayır, hepinizi toplantıda ayrı ayrı tecrübe ettim haliniz içler acısı.

Ya görevlilere bunu söyleyin sizi tamir etsinler ya da sizin önünüze “Bu 3 koltuk servis dışıdır. Oturmayınız” yazsınlar.

Beni sizin elinizden Allah kurtardı.

Benden sonrakileri kim kurtarır bilmem?

Maazallah sizin gibi çanak ta mı kırılsın?

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları