Bilgehan BULUT

ÖTENAZİ

Bilgehan BULUT

Ötenazi, insanların veya hayvanların acı çekmeden hekim kontrolünde sonsuza dek uyutulmasıdır. Ötenazinin insan için olan bölümü ülkemizde yasak. Belçika’da, İsviçre’de ve bazı Avrupa ülkelerinde serbest. Amerika’nın kimi eyaletlerinde serbest, kimi eyaletlerinde yasak. Asya’da da yasal olan yerler var, yasak olan yerler de var. Yani dünya, bir insanın kendi ölümüne karar verip veremeyeceği konusunda kararsız.

Sizce insanın ötenazi isteme hakkı olmalı mı, olmamalı mı?

Olayın dini boyutu da var. İslam başta olmak üzere tüm dinler ötenaziye karşı ama bu olaya dini karıştırmamak gerekir. Çünkü ötenazi isteyen insan ateist olabilir veya inançlıdır ama öbür tarafta vereceği hesabı göze almıştır. Bize ne milletin öbür tarafta vereceği hesaptan, cehenneme gitse, bize ne zararı var. Cennete gitse bize ne faydası var. Her koyun kendi bacağından asılır.

Bence insanın ötenazi isteme hakkı olmalı. Yaşamak istemeyen birine, başkalarının “Hayır ölemezsin, izin vermiyorum.” Diyebilmesi saçmalık. Can tatlıdır, hayat güzeldir. Kolay kolay kimse hayatından vazgeçmez. Bir insan hayatından vazgeçiyorsa o insana yaşamak acı veriyordur. Acılarını sonlandırmak isteyen bir insana da kimse “Dur, biraz daha acı çek.”  Dememeli.  Tedavinin mümkün olmadığı, yatalak bir hasta düşünün. Her tarafında borular takılı, aldığı her nefes acı veriyor. Altı altından, üstü üstünden gidiyor. Kendisi ve etrafındakiler perişan. O acı çektiği için yakınları da acı içinde ve biliyorlar ki hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak. Yürüyemeyecek, yiyemeyecek, gülümseyemeyecek… Bu durumdaki bir insanın, sevdiği insanlarla son kez birlikte olup, vedalaşıp acısız bir şekilde ebediyete uğurlanabilmeyi isteme hakkı olmalı. Hem bu olgunluktaki insanlar organlarını da bağışlayabilirler. Böylelikle bir insanın acılarının son bulması başka insanlara yaşama sevinci ve gülümseyebilme şansı verebilir.

Önüne gelene de ötenazi hakkı verilmez, kontrollü bir şekilde verilmeli ve bu hak zor elde edilmeli.  Çünkü “Sevgilimden ayrıldım, artık yaşamak istemiyorum.” Diyen birine ötenazi yapılmaz. Belirli kurallar çerçevesinde aynı seçme ve seçilme, eğitim ve öğretim hakkı gibi düzenlenip verilmesi gerekir.

Ötenazi insanın ekmek gibi, su gibi hakkı olan bir şeydir. İnsan kendi isteğiyle gelmediği dünyadan, kendi isteğiyle gidebilmelidir. Akli dengesi yerindeyse ve geçerli sebepleri varsa önünde durulmamalıdır. Akli dengesi yerinde değilse bu kararı yakınları da alabilmelidir. Örneğin; annesi. Bir anne evladından vazgeçiyorsa, o çocuk gerçekten katlanılmaz acılar çekiyordur. Bazen bir annenin evladının acılarına son vermesi gerekebilir.

Olaya fazla dramatize ve duygusal bakmamak lazım. Hayatın gerçekleri bunlar. Eskiden bacağı kırılan atların kafalarına sıkarlardı. Çünkü o bacak artık düzelemezdi ve daha fazla acı çekmesi istenilmezdi. At bu,  insanla eşdeğer mi?  Demeyin.

Sonuçta, insanda bir hayvan değil mi?

Sevdiğim söz: “Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaçırılmış fırsat ve geçmiş zaman hiçbir zaman geri gelmez” – Rahmi Koç

Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.

e-mail: [email protected]

 

Yazarın Diğer Yazıları