İki genç varmış. Birbirlerini çok seviyorlarmış. Uzun süredir beraberlermiş ve artık kız evlenme teklifi bekliyormuş. Bir gün oğlan geçmiş kızın karşısına, diz çökmüş ve şöyle demiş “Üzgünüm biz evlenemeyiz. Çünkü Mars geri gidiyor, Jüpiter ileri gidiyor, Venüs palande atıyor ve bizim yıldızımız tutmuyor. Biz evlenirsek sonsuza dek mutsuz olacağız.” Bunun üzerine kız şöyle demiş, “Olsun ben senle mutsuz olurum.” “Olmaz” demiş oğlan, “Yıldızları karşımıza alamayız” demiş ve severek ayrılmışlar. Ne oldu? Astroloji sevenleri ayırdı. Biz ne yaptık? Yeşilçamda Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu filmleriyle büyüyen, her zaman sevenlerin kavuşmasından yana olan bir nesil olarak üzüldük. Astroloji sevenleri ayırıyor arkadaşlar. Sevenleri ayırmak günahtır. Astroloji günahtır arkadaşlar…
Yukardaki hikayeyi kafadan salladım. Biraz fazla absürt oldu ama geçekte bu kadar olmasa da buna yakın olanları var. Hepimizin uzaktan yakından astrolojiye ilgisi vardır. Hiç ilgisi olmayanın bile, burcunun ne olduğundan ve burcunun birkaç özelliğinden haberi vardır. Astrolojiye benim gibi gırgır,şamata ve geyik muhabbeti açısından bakıyorsanız sıkıntı yok. Astrolojiyi ciddiye alıyorsanız, hayatınızı ona göre planlıyorsanız, konunun sözde uzmanlarına gidip para saçıyorsanız ve kısmen veya tamamen inanıyorsanız sıkıntı var. Bu yazı sizi üzebilir. Kimseyi üzmek istemem ama bilim çağında olmamıza rağmen, ülkemizde ve dünyada bir çok insanı peşinden sürükleyen bu saçmalık hakkındaki acı gerçekleri de belirtmek zorundayım.
“Astroloji” kelimesinin sonu Jeoloji, Biyoloji, Üroloji, Zooloji vb. gibi “loji” ile bittiğinden insanın aklında bilim dalıymış gibi bir his uyandırıyor. Bu kelimeyi kim icat ettiyse helal olsun. Büyük iş başarmış. Büyük kitleleri etkisi altına alabilecek bu yanılsamayı, bu manipülasyonu üretmek dahice. Bence Nobel Ödülünü hak ediyor. Sokaktan geçen on insana sorsak; “Astroloji bir bilim dalı mı?” diye sekiz,dokuz tanesinin vereceği cevap; “Evet”dir. Astroloji diye bir bilim dalı yok arkadaşlar. Külliyen yalan. Astroloji, hiçbir bilimsel yöntem kullanmaz, kontrollü deneyler sonucunda elde ettiği çıkarımlar yoktur. Dünyanın hiçbir üniversitesinde astroloji bölümü de yoktur. Astronomi vardır. Astrofizik vardır. Astroloji yoktur! Doğal olarak astrolog da yoktur. (Bu arada astrologların olduğuna inanan, aklı başında arkadaşlarım var benim. Onlar kendilerini biliyorlar. Bu paragrafı onlara ithaf ediyorum)
Peki bu saçmalık “nasıl bu kadar büyük kitleleri etkisi altına aldı?” Diye sorarsanız, bunun benim açımdan iki temel sebebi var.
Birinci sebep duygusal; Televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde ve çeşitli mecralarda karşımıza çıkan, sözde bir astroloji uzmanı, bir astronomi uzmanından çok fazla kazanıyor.
İkinci sebep cehalet; Dünyada astrolojiden faydalanarak mutlu ve başarılı olmuş, hiçbir insan olmamasına rağmen, hala bodoslama ve körü körüne inanan insanların olması başka nasıl açıklanabilir.
Astrolojinin insanları kandırmakta kullandığı tek bir yöntem var. Basit olmasına rağmen çok etkili bir yöntem; Bütün burçlara, bütün insanlara uyacak özellikler yazmak. Bir gün açın gazeteyi on iki burcun da günlük falını okuyun. En az sekiz tanesinin size uyduğunu göreceksiniz.
Kimse geleceği göremez. Kimse gezegenlerin ve yıldızların hareketlerine bakıp da bize ne yapmamız gerektiğini söyleyemez. Kimse bizim karakter özelliklerimizi doğum tarihimize göre atayamaz. Bizim karakterimizi ve düşüncelerimizi oluşturan şey, yaşadığımız ve büyüdüğümüz çevredir. Bugün ben titiz bir insansam, bunun burcumun Başak olmasıyla bir alakası yoktur. Temiz, titiz bir ailede büyüdüm, temiz bir insan oldum. Altı ayda bir yıkanan ailede doğup büyüseydim, bende altı ayda bir yıkanacaktım ve kirli, pasaklı bir insan olacaktım. Yaşayış tarzımı, aldığım kararları ve düşüncelerimi, büyüdüğüm çevre etkileyebilir. Okuduğum herhangi bir kitaptaki, herhangi bir cümle etkileyebilir. Arkadaşımın bir sözü etkileyebilir… Ama Astroloji etkileyemez arkadaşlar.
Uzun lafın kısası…
Demem o ki…
Astroloji; Kendisini uyanık, milleti aptal zanneden, sözde uzmanların laga lugasıdır.
Herkesin okuması, gelişmesi ve uyanışını gerçekleştirmesi dileğiyle...
Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.
e-mail: [email protected]
