Yalçınkaya: 'Türkiye'de sendikalılaşma geriledi'

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, tüm işçilerin ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladı. 2003 yılında çalışanların yüzde 58'nin sendikalı olduğunu ifade eden Yalçınkaya bugün sendikalı işçi sayısı 1.7 milyon kişiye düştüğünü ve sendikalılaşma oranı ise yüzde 12.3'e kadar gerilediğini söyledi.

Yalçınkaya: 'Türkiye'de sendikalılaşma geriledi'

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak tüm işçilerin ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladı. 1 Mayıs’ın  birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “1 Mayıs alın teriyle, emeğiyle geçinen işçi ve emekçilerin işsizliğe, yoksulluğa, kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı onurlu ve insanca bir yaşam için haklarını ve mücadelelerini dile getirdikleri, birlik, mücadele ve dayanışma gündür.  Hayatın her alanında emeğin değerini ve bağımsızlığı savunan ve bunu yaptıklarıyla herkese gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurucusu olduğu Cumhuriyetimizin ilanından sonra gerçekleştirdiği devrimler ve başlattığı ekonomik, toplumsal ve kültürel hamlelerle genç Türkiye Cumhuriyeti’ni daha da güçlendirmiş, dünyada güçlü ve saygın bir konuma getirmiştir. “Her fabrika bir kaledir” veciz sözüyle sanayiye, emeğe ve işçiye verdiği değeri ifade eden Büyük Önder Atatürk, “Bugün mevcut olan fabrikalarımızda ve daha çok olmasını temenni ettiğimiz fabrikalarımızda kendi işçilerimiz çalışmalıdır. Müreffeh ve memnun olarak çalışmalıdır. Ve bütün bu saydığımız sınıflar aynı zamanda zengin olmalıdır. Ve hayatın lezzet-i hakikisini tadabilmelidir ki, çalışmak için kudret ve kuvvet bulabilsin” diyerek emekçilerin ve zanaatkarın refah içinde yaşamasını sağlayacak sistem arzusunu dile getirmiş ve bu sistemi inşa etmek için, döneminde bir çok ülkeden daha ileri hakların tanımlandığı İş Kanunu’nun yapılmasını sağlamıştır. Yine Büyük Önder, “Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür” veciz sözüyle tam bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini vurgulamıştır” dedi.

“Sendikalılaşma oranı yüzde 12.3’e geriledi”

Bugün Türkiye’de sendikalılaşma oranının  yüzde 12.3’e gerilediğini kaydeden Yalçınkaya  şöyle devam etti:

“Bütün bunlara karşın, ne yazık ki ülkemizde yıllardır uygulanan yanlış ekonomi politikaları nedeniyle, ekonomimiz büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılmıştır. Genç Cumhuriyetimizin yoktan var ederek kurduğu, ekonomimizin can damarı olan ve milyonlarca kişinin ekmek kapısı niteliğindeki limanlar, tersaneler ve fabrikalar gözden çıkarılmış yok pahasına satılmıştır. İşçi sağlığı ve güvenliğini yok sayan, işçilerin canı pahasına uygulanan  “taşeronluk” adı altında yeni bir kölelik sistemi getirilmiş, emekçilere iş güvencesinden yoksun, düşük ücretle ve güvencesiz çalışma koşulları dayatılmıştır. Yaşanan ekonomik krizlerin faturası her zaman işçi ve emekçilere ödetilmek istenmiş, her defasında çalışandan ve dar gelirli vatandaşlardan fedakarlık istenmiştir. Sendikal örgütlenme ve çalışanların hakları her geçen gün kısıtlanmaya devam etmektedir. Nitekim bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verileri de ortaya koymaktadır. 2003 yılında kayıtlı işçi sayısı yaklaşık 4 milyon 686 bin kişi iken çalışanların yüzde 58’i yani 2 milyon 717 bin kişi sendikalı idi. Oysa bugün yaklaşık 14 milyon kayıtlı işçinin bulunduğu ülkemizde, sendikalı işçi sayısı 1.7 milyon kişiye düşmüş, sendikalılaşma oranı ise yüzde 12.3’e kadar gerilemiştir.

“Sendikal örgütlenmenin önünün açılması sağlanmalıdır”

Yine ülkemizde emeğiyle geçinen milyonlarca vatandaşımız zor bir dönemden geçmektedir. İşsizlik ve yoksulluk her geçen gün artmakta, milyonlarca vatandaş geleceğe kaygı ile bakmaktadır. Oysa emek en yüce değerdir ve hangi iktidar iş başında olursa olsun, emeğe saygı duymak, onun karşılığını vermek zorundadır. Emeğe hak ettiği değerin verilmesi, ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini, birlik ve beraberlik ruhunu geliştirir. Bu nedenle, ulusumuzun refahı için çalışma yaşamı uluslararası standartlara kavuşturulmalı, insan hakları bakımından gelişmiş pek çok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de çalışanların hak ettikleri değere sahip olmaları ve sendikal örgütlenmesinin önünün açılması sağlanmalıdır.

“Tüm emekçileri rahmetle anıyorum”

Bu duygu ve düşüncelerle tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, haksızlıkların, adaletsizliklerin, sömürünün olmadığı, çalışanların haklarını alabildiği, insanca yaşayabildiği bir Türkiye dileğiyle, maden ocaklarında yaşanan kazalarda yitirdiğimiz madenci kardeşlerimizi ve iş kazalarında yitirdiğimiz tüm emekçileri rahmetle anıyor, aydınlık ve güzel yarınlar dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”