Yalçınkaya referandum turlarına devam ediyor
'Yargı siyasetin emrine girecek'
Haber Merkezi
CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, referandum çalışmaları kapsamında Bartın merkeze bağlı Kızılelma, Hatipler, Küçükkızılkum, Büyükkızılkum, Hacıhatipoğlu, Başoğlu ve Karacaoğlu Köyleri ile Kurucaşile İlçesini ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen Yalçınkaya, anayasa değişikliğiyle yetkisi ve etkisi azaltılmış bir Meclis yaratılmak istendiğini, yargının ise siyasetin emrine gireceğini anlattı.
CHP Bartın Milletvekili Yalçınkaya, referandum çalışmaları kapsamında Bartın merkeze bağlı Kızılelma, Hatipler, Küçükkızılkum, Büyükkızılkum, Hacıhatipoğlu, Başoğlu ve Karacaoğlu Köyleri ile Kurucaşile İlçesini ziyaret etti. kahvehane toplantıları gerçekleştiren Yalçınkaya, vatandaşlara neden hayır oyu verilmesi gerektiğini örnekleriyle anlattı. Anayasa değişikliği referandumunun bir seçim olmadığını vurgulayan Yalçınkaya, “Önümüze getirilen tercih AKP’ye, MHP’ye, Saadet Partisine, CHP’ye ya da bir diğer partiye oy vermeye yönelik değil. Bu seçimde Sayın Erdoğan’a, Sayın Bahçeli’ye ya da Sayın Kılıçdaroğlu’na bir yetki vermeyeceğiz. Bu seçimde yönetim biçimimiz olan parlamenter demokrasiyle yola devam edip etmeyeceğimizi oylayacağız. Onun için bu referandumda, tüm vatandaşların neye ‘evet’ neye ‘hayır’ diyeceğini çok iyi bilmesi gerekiyor” dedi. Kendilerinin, 18 maddelik Anayasa değişikliğini vatandaşlara anlatma gayretinde olduklarını anlatan Yalçınkaya, tüm vatandaşların değişiklik paketini mutlaka okuması ve kararını ona göre vermesi gerektiğini söyledi.
“TÜRKİYE TEK BİR KİŞİYLE GÜÇLÜ OLAMAZ”
Türkiye’nin tek bir kişiyle güçlü olamayacağını, ortak aklın her zaman kazandığını ifade eden Yalçınkaya, oysa getirilmek istenen sistem ile devletin bütün yetkilerinin, denge ve denetim mekanizmaları işletilmeden bir kişide toplanacağını kaydetti. Yalçınkaya, “Biz bu ülkeyi hep birlikte kurduk, yıllarca hep birlikte ürettik, birlikte paylaştık. Bundan sonra da böyle yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu. Mevcut parlamenter sistemde seçimlerden sonra hükümetin kurulduğunu, daha sonra Bakanlar Kurulu’nun oluşturulup, hükümetin Meclis’ten güvenoyu alıp göreve başladığını dile getiren Yalçınkaya, “Getirilmek istenen sistemde Başbakan olmayacak, Bakanlar dışarıdan atanacak. Yine şu andaki mevcut sistemde eğer bakanın yaptığı uygulamalarda yaptığı hatalar ve yanlışlıklar nedeniyle Meclis’te gensoru verebilir, onu sarsabilir ve onu sorgulayabilirsiniz. Bakana, vatandaşın sorunlarıyla ilgili olarak sözlü soru önergesi verip, sorunların çözümü konusunda halka karşı sorumluluğu yerine getirebilirsiniz. Ama önerilen bu değişiklikte güvenoyu, gensoru, sözlü soru önergesi verme hakkı da ortadan kalkıyor. Yani milletvekilinin millet adına, halk adına hesap sorma yetkisi kalmayacak. Böyle bir ortamda Meclis’te milletvekili sayısı 600’e çıkarılsa ne olur? Etkisi ve yetkisi azaltılmış bir şekilde, bulursa yasama faaliyetini sürdürmeye çalışacak bir Meclis’te halkın egemenliğinden söz etmek mümkün değil” ifadelerinde bulundu.
“HUKUK DEVLETİ ÇÖKERSE DEMOKRASİ YIKILIR”
Demokrasinin ve hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulunun kuvvetler ayrılığı olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, anayasa değişikliği ile bu temel ilkenin ortadan kaldırılacağına dikkat çekti. Yalçınkaya, “Anayasa paketi içinde kuvvetler ayrılığı değil, kuvvetler birliği var. Kuvvetler ayrılığının olmadığı sistemin adı demokratik cumhuriyet olmaz. Çünkü, demokrasinin özü hukuk devletidir. Hukuk devletinin temeli de kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkarsa hukuk devleti çöker, hukuk devleti çökünce demokrasi yıkılır” dedi.
“İŞÇİLER YOK; MEMURLAR ENDİŞELİ”
18 maddelik anayasa paketinde asgari ücretli işçilerin, taşeron işçilerin, esnafların, memurların, emeklilerin ve gençlerin taleplerine yönelik tek bir maddenin olmadığını anlatan Yalçınkaya, “Bu anayasa paketinde, asgari ücretliden alınan verginin kaldırılması ya da taşeron işçilere kadro verilmesi gibi bir düzenleme yok. 2015 yılında taşeron işçilere kadro verileceği ve bu sözün de 100 gün içinde tutulacağı söyleniyordu. Ne oldu? O sözün üzerinden yaklaşık 1.5 yıl geçti. İktidar, taşeron işçilere kadro verdi, geçici işçilerin sorunlarını çözmek istedi de mevcut sistem mi engel oldu? Yine yaklaşık 2 milyon kamu çalışanı referandumdan sonra iş güvencesini yitireceği endişesini taşıyor. Kamu personel reformu” adı altındaki düzenlemenin, işçilerin kıdem tazminatında yapmayı düşündüğü değişikliğin uzun süredir hükümetin gündeminde olduğunu herkes biliyor. Taşeron işçilere kadro sözü verip tutmayanlar, fabrikalar kapanırken, esnaf kepenk indirirken sorunları çözmek için adım atmayanlar, emeklilikte yaşa takılanlara, intibak nedeniyle mağdur olanlara çözüm yaratamayanlar sanki anayasa paketiyle bütün bu sorunlar çözülecekmiş gibi davranıp, halka yanlış bilgi veriyorlar” diye konuştu.
“15 YILDA “İSTİKRAR” SAĞLANAMADI MI?”
İktidar sözcülerinin “daha çok yatırım, daha çok üretim, güçlü ekonomi, büyük Türkiye” gibi vaatlerle, “evet” oyu istediğini hatırlatan Yalçınkaya, “Sanırsınız anayasa değişmiyor da sihirli bir el ile bütün sorunları çözülüyor. Bu vaatlerin nasıl gerçekleşeceğine dair, anayasada tek bir ibare yok, somut delil yok. Güçlü Türkiye, vaat etmekle değil, verilen sözlerin yerine getirmesiyle olunur” diye konuştu. Yine iktidarın ekonomi ve siyasi alanda “istikrar” için ‘evet’ oyu istediğini hatırlatan Yalçınkaya, “15 yıldır, üstelik tek başına iktidar olanlar ekonomide, siyasi hayatta istikrarı sağlayamayanların bugün ‘istikrar’ için oy istemeleri kabul edilebilir bir durum değil” açıklamasında bulundu.
“ÜLKEMİZİN KADERİ SİZİN ELİNİZDE”
Yalçınkaya, getirilmek istenen sistemde, tarafsız ve Türkiye’nin en yüce makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamında partili bir cumhurbaşkanının olacağına işaret ederek, “O makamda partili bir cumhurbaşkanı olacak, ama aynı zamanda partisinin genel başkanlığını yürüten bir cumhurbaşkanı olarak da OHAL yetkisinden üst düzey bir bürokratın atanmasına, validen Genelkurmay Başkanı’na kadar neredeyse her makamı belirleyen bir güç haline gelecek. Bu kadar sınırsız yetkiyle yapılan atamalar, ülkemizin geleceğini zora sokacak, ayrıştırma ve kutuplaştırmayı beraberinde getirecek. Onun için sandık başına gittiğinizde vicdanınızın sesini dinleyin ve ülkemizin kaderinin sizin elinizde olduğunu unutmayın” dedi.
“HAYIRDA HAYIR VAR”
CHP Milletvekili Yalçınkaya, anayasa değişikliği ile yargının da siyasetin emrine gireceğini anlatırken, 16 Nisan’da vatandaşların tüm bu olumsuzlukları dikkate alarak sandık başına gitmelerini istedi. Yalçınkaya, “Biz diyoruz ki hayır da hayır vardır. Halkımızın sağduyusuna inanıyor ve güveniyoruz” dedi.