Valilikte Sıfır Atık Projesi başladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan Sıfır Atık Projesi Bartın Valiliği'nde uygulanmaya başladı. Bu kapsamda valilik personeline eğitim verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan Sıfır Atık Projesi Bartın Valiliği’nde uygulanmaya başladı. Bartın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden sonra Bartın Valiliği’nde uygulamaya konulan Sıfır Atık Projesi ile ilgili dün Bartın Valiliği 12 Divan Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda, valilik personeline eğitim verildi. Eğitimler ise Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden Jeoloji Mühendisi Merve Esatoğlu ve Çevre Mühendisi Mehmet Zahid Öztürk tarafından verildi.
Çayır: “Tüm Türkiye'de uygulanmanın temelleri atıldı”
Toplantı öncesi açıklamada bulunan 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü ve Bartın Valiliği İdari Hizmetler Şube Müdür Vekili Enver Çayır yaptığı konuşmada proje hakkında şunları söyledi:
“Sıfır atık; israfın önlenmesi, oluşan atığın azaltılması, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir. Söz konusu yaklaşım, atık hiyerarşisine uygun olarak bireysel, kurumsal veya belediye genelinde uygulanabilmektedir. Bununla birlikte sıfır atık uygulamalarının daha geniş kitlelere hitap etmesi, oluşan atık miktarının fazla olması ve uygulamanın yaygınlaştırılması açısından kurumsal uygulamalar büyük önem taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıklarımızı kontrol altına almak, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla Cumhurbaşkanımız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı binasında hayata geçirilerek tüm Türkiye'de uygulanmasının temelleri atılmıştır.
“Türkiye ekonomisine katkıda bulunacak”
Sıfır Atık Projesi kapsamında Valiliğimiz hizmet binasında çıkan atıkların tamamının ekonomiye geri kazandırılması sadece Bartın ekonomisine değil Türkiye ekonomisine de katkıda bulunacaktır. Bu projenin Valiliğimizde uygulanması, atık hiyerarşisine uygun olarak kurumsal anlamda Bartın'da faaliyet gösteren kuram ve kuruluşlara da örnek ve yol gösterici olacaktır. Bu projenin uygulanması ve verim alınması, öncelikle çalışanların projeyi benimsemesiyle mümkün olacağından Valilik çalışanlarının tamamının bu eğitimle uygulamaya destek vererek projenin amacına ulaşması sağlanacaktır.
Özcan projeyle ilgili detaylı bilgi verdi
Sıfır Atık Projesi ile ilgili basın mensuplarına detaylı bilgi veren Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ali Özcan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkların kontrol altına alınması, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir bir dünya bırakılması hedefiyle uygulanan bir proje olduğunu söyledi. İl Müdürü Özcan’ın konuyla ilgili daha önce yaptığı açıklamalar özetle şu şekilde:
“Sıfır Atık’ projesiyle israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, ortaya çıkan atığın miktarının azaltılması, etkin toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülmesi, ekonomik kazanç sağlanarak doğanın korunması amaçlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu amaç doğrultusunda hazırladığı Sıfır Atık El Kitapçığında ise rakamsal veriler ışığında neler yapılması gerektiğine dair bilgiler aktarılıyor. Kitapçıkta sadece bir ton atık kağıdın geri kazanımı ile 17 ağacın kesilmesinin ve 12 bin 400 metreküp sera gazının engellendiği, 2.4 metreküp atık depolama alanından da tasarruf sağlandığı belirtiliyor. Projenin anlatıldığı kitapçıkta metal ve plastik geri kazanımı ile yüzde 95 enerji tasarrufu sağlanabileceği, geri dönüştürülen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrolden tasarruf edileceği vurgulanıyor. ‘Sıfır Atık’, israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, oluşan atığın miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan atık önleme yaklaşımı olarak tanımlanan bir hedeftir. Atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım süreci içinde değerlendirilmeden bertarafı hem maddesel hem de enerji olarak ciddi kaynak kayıpları yaşanmasına neden olmaktadır. Son yıllarda tüm dünyada bireysel, kurumsal ya da belediye genelinde sıfır atık uygulama çalışmaları yaygınlaşmaktadır.
Neden sıfır atık?
Doğal kaynaklar, küresel ekonominin işleyişini ve yaşam kalitesini desteklemektedir. Bu kaynaklar yakıtlar, mineraller ve metaller gibi ham maddeler ile birlikte gıda, toprak, su, hava, biyokütle ve ekosistemleri de içermektedir. İyi işleyen bir ekonomi, doğal kaynakların ve ham maddelerin kesintisiz akışına bağlıdır. Kaynakların sürdürülebilir ve verimli bir şekilde yönetimi, günümüzde kaçınılmaz bir gereklilik durumundadır. 1900 yılına göre bugün, kişi başına enerji tüketimi 3 katına, ham madde kullanımı 2 katına, dünya nüfusu ise 5 katına çıkmıştır. Sanayi devrimine bağlı olarak ortaya çıkan teknolojik yenilikler ile birlikte artan nüfus ve şehirleşme, yaşam standartlarının ve tüketim alışkanlıklarının farklılaşmasına yol açar; sonuçta da geçmişe nazaran daha çok atığın oluşmasına neden olur. Bu durum aynı zamanda, başta doğal kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği gibi hususlar olmak üzere tüm canlıları tehdit edecek boyutlara varan hava, su ve toprak kirliliğine neden olur. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıklarımızı kontrol altına almak, gelecek nesillere temiz, gelişmiş bir Türkiye ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için sıfır atık prensibi hedef alınmalı ve entegre bir yaklaşımla atıkların yönetimi sağlanmalıdır. Sıfır Atık projesiyle hedeflerimiz temiz ortam kaynaklı olarak performansın ve verimliliğin arttırılması, israfın önüne geçildiğinden maliyetlerin azaltılması, çevresel risklerin azaltılmasının sağlanması, tasarruf ve ekonomik kazanç sağlanması, ‘duyarlı tüketici’ duygusuna sahip olunmasının sağlanmasıdır.1 ton atık kâğıdın geri kazanımı ile; 17 ağacın kesilmesi önlenir, 12 bin 400 metreküp kadar sera gazı engellenir, 2,4 metreküp atık depolama alanından tasarruf sağlanır. Yeni üretime kıyasla metal ve plastik geri kazanımı ile yüzde 95 enerji tasarrufu sağlanabilir. Geri dönüştürülen her 1 ton cam için yaklaşık 100 litre petrolden tasarruf edilebilir. Atık camlar tekrar cam ürünlerine; plastikler elyaf ve dolgu malzemesi gibi birçok malzemeye, atık metaller ise tekrar metal ürünlerine dönüşebilir. Organik atıklardan elde edilebilecek kompost ile topraklarımız daha verimli hale gelir.
Ayrı toplanması gerekiyor
Bitkisel atık yağlar, atıksu toplama sistemlerinin daralmasına ve tıkanmasına; toprak kirlenmesi ile beraber yeraltı suyu kirlenmesine sebep olur. Bu nedenle ayrı toplanması gereklidir. Atık elektrikli ve elektronik eşyalar, içeriğinde bulunan ağır metaller nedeniyle çevre ve insan sağlığına zararlı etkilerde bulunabilecek atıklardandır ve ayrı toplanması sağlanmalıdır. Atık piller, içeriğinde bulunan ağır metaller nedeniyle çevre ve insan sağlığına zararlı etkilerde bulunabilecek atıklardandır ve ayrı toplanması gereklidir. Tehlikeli atıklar; yanıcı, yakıcı, kanserojen, patlayıcı, tahriş edici, zehirli atıklardandır ve ayrı toplanması sağlanmalıdır. Tıbbi atıklar, doğrudan veya aracı hayvanlarla bulaşan, cüzzam, veba, kolera, dizanteri, tüberküloz, kuduz, sıtma gibi hastalıklara sebebiyet verebilen atıklardandır. Bu nedenle hiçbir suretle diğer atıklarla karıştırılmamalı, ayrı olarak toplanması sağlanmalıdır. Ayrı ayrı toplanan atıklar, geçici depolama alanında depolanır. Geçici depolama alanına gelen ve çıkan tüm atıkların kayıtları tutulur. Değerlendirilebilir atıklar çevre lisanslı geri kazanım tesislerine, değerlendirilemeyen atıklar ise çevre lisanslı bertaraf tesislerine gönderilir. Proje kapsamında planlanan çalışmalar Sıfır Atık Projesi, 2018-2023 dönemini içeren Sıfır Atık Yönetimi Eylem Planı çerçevesinde aşamalı olarak hayata geçirilecektir. Sıfır Atık Projesi’nin 2018 itibariyle aşamalı olarak; kamu kurumlarında, havaalanı, otogar, tren garı gibi terminallerde, eğitim kurumlarında, alışveriş merkezlerinde, hastanelerde, otel, restoran gibi eğlen-dinlen tesislerinde, büyük iş yerlerinde uygulanması ve 2023 yılında tüm Türkiye’de uygulamaya geçilmesi hedeflenmektedir.”