Uzun, '1915 Olayları Uluslararası Konferansı'na katıldı
Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından çevrimiçi olarak gerçekleştirilen '1915 Olayları Uluslararası Konferansı'na katıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca düzenlenen konferansta 1915 olaylarının tarihi arka planı, hukuki boyutu ve günümüze yansımaları ele alındı. Çevrimiçi gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, tarihin, mütevazı ancak bir o kadar da cesur insanların hakikate olan inançları sayesinde doğru okunabileceğini söyledi.
Geride bıraktığımız yüzyılın tarihin önemli kırılma anlarına sahne olduğunu ifade eden Altun, dünya savaşları, yıkılan imparatorluklar, değişen sınırlar ve gelişen demokrasinin 20. yüzyılın kilometre taşları olduğunu kaydetti.
Birinci Dünya Savaşı sonunda üç büyük imparatorluğun dağıldığını belirten Fahrettin Altun, “Osmanlı milleti bir bütün olarak, İmparatorluğun son döneminde olağanüstü zorluklarla farklı cephelerde mücadele etti. Osmanlı İmparatorluğu da dâhil olmak üzere savaşın bütün cephelerini tarif edilemez bir kargaşaya sürükleyen Birinci Dünya Savaşı esnasında, ne yazık ki Anadolu insanını büyük acılara gark eden hadiseler yaşandı.” dedi.
Altun, Doğu Anadolu’da yaşanan çatışmalar sonucu, Türk ve Ermeni on binlerce insanın hayatını kaybettiğini de aktararak “Bu olaylar üzerine, ordunun hareketlerini zorlaştırıcı davranışlarda bulunan, halka saldıran ve düşman ordusu ile iş birliği yapan çetelere yataklık eden Doğu vilayetlerindeki Ermeni kökenli kimi Osmanlı vatandaşları, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisindeki Suriye topraklarına gönderilmek üzere 1915 tehcirine tabi tutuldu. Bu emniyet tedbiri uygulanırken, bütün şiddetiyle süren savaş şartları altında ne yazık ki istenmeyen olaylar da meydana geldi, Türklerden de Ermenilerden de can kayıpları oldu ve acılar yaşandı. Bu yaşananlar günümüze kadar gelen tartışmaların, hatta iftiraların da temelini oluşturdu.” diye konuştu.
Ermeni vatandaşların geçen yüzyılda yaşadığı acılara ortak olmayı, vicdani ve ahlaki duruşun bir gereği olarak gördüklerini vurgulayan Altun, “Bugün asırlar boyunca barış içinde, beraber yaşamış Türk ve Ermeni halklarının ortak geçmişini çarpıtarak tarihten husumet çıkarmaya tevessül eden bir anlatıyla karşı karşıyayız. Ve bu anlatıya karşı çıkıyoruz.” şeklinde konuştu.
1915’te ne olduğuna dair tartışmaların hala devam etmesinin nedeninin siyasal ve ideolojik bir konu olarak ele alınmasına yönelik ısrar ve inat olduğunu da dile getiren İletişim Başkanı Altun, birilerinin hadiseyi siyasal ve ideolojik zemine taşıyarak onu emperyal amaçlar için kullanışlı hale getirmeye çalıştığını vurguladı.
Etkinliğin açılışında konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ise çok sayıda ülkede gerçeği yansıtmayan ve kasıtlı tezlerin gerçek olduğu konusunda parlamentoların ikna edilmeye çalışıldığını belirterek “Günümüzde gerçeklerden çok algılar hep ön planda duruyor. Haklı olmanız yetmiyor, bunu sürekli yüksek sesle dile getirmeniz gerekiyor. Haklıyız, devam etmemiz de gerekiyor. Bu tezler, 1940'lı, 1950'li yıllarda daha çok gündeme getirildi. Bizim akademimiz, bilim dünyamız, hariciyemiz, diplomatlarımız çok esaslı cevaplar verdiler. Kendilerine söylediğimiz, ‘Gelin bunu tarihçiler tartışsın, bilimsel olarak bu konular gündeme gelsin.’ şeklindeydi. Cumhurbaşkanımız da bunu defalarca söyledi. Maalesef bu sahadan kaçtılar ve teröre sığındılar. Biz elbette ki haklı olduğumuz bu davayı sürekli savunacağız. Arşivleri açalım karşılıklı ve bu işi tarihçiler yapsınlar. Arşivlerimizi açalım karşılıklı, tarihçiler konuşsun. Bu işi siyasete konu yapmayalım.” diye konuştu.
Gerçekleştirilen uluslararası konferansta çok değerli konuşmacıların yer aldığını ifade eden Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise gerçekleştirilen etkinlikte 1915 olaylarının tarihi arka planı, hukuki boyutu ve günümüze yansımalarının etkili bir şekilde aktarıldığını ifade etti.
Rektör Uzun, “Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm milletleri bazı zorluklar yaşamıştır. Çanakkale’de, Kafkasya’da, Hicaz’da, Filistin’de ve Irak’ta zor mücadeleler verilmiştir. Bu zorlukları birbirinden ayıran, çarpıtan, ideolojik bir düzlemde sunan, husumet çıkaran ve bundan medet uman her türlü söylemin karşısındayız. Olması gereken, yaşananların bilimsel bir yaklaşımla, uluslararası hukuk ve tarih zemininde, adil bir şekilde tartışılmasıdır. Bu doğrultuda düzenlenen ve uluslararası alandan önemli katılımcıların olduğu konferansı oldukça önemli buluyorum. Buna öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanımız Prof. Dr. Sayın Fahrettin Altun’a, Türk Tarih Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Sayın Birol Çetin'e ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.