URTBAY'DAN ERDOĞAN'A SERT TEPKİ
Allah'tan korkun!'
Haber Merkezi
Saadet Partisi Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "15 Temmuz'da ölenler 'evet'çiydi" sözlerine tepki gösterdi. Yurtbay, "Bizim teşkilatımızdan 15 Temmuz'da birçok arkadaşımız hayatını kaybetti. Birçok kardeşimizin, kolu, bacağı koptu. Şimdi onlar 16 Nisan'da ‘hayır’ derse, onları hain mi göstereceksiniz? Allah'tan korkmak lazım!" dedi.
Saadet Partisi Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "15 Temmuz'da ölenler 'evet'çiydi" sözlerine tepki gösterdi. Bu kadar sertleşmenin birçok sağduyulu insanı farklı tavra iteceğine inandığını ifade eden Yurtbay, “Bu kadar sertleşme, acımasız tavır sergilemenin birçok sağduyulu insanı farklı tavra iteceğine inanıyorum. Bugün meydanlara çıkıp, korkusundan evet diye bağıranlar, şundan emin olsunlar yarın sandığa gittiklerinde hayır diyeceklerdir. Bu hassas dönemde en tehlikeli şey; evet demeyenleri Kandil'le eş tutmak, FETÖ'cülükle suçlamak, bu topluma en büyük kötülüktür. 15 Temmuzdaki bütün evetçiler meydanlardaydılar. Bizim teşkilatımızdan 15 Temmuz'da birçok arkadaşımız hayatını kaybetti. Birçok kardeşimizin, kolu, bacağı koptu. Şimdi onlar 16 Nisan'da hayır derse, onları hain mi göstereceksiniz? Allah'tan korkmak lazım!" dedi.
“SİYASETTE BİR TIKANMIŞLIK VAR"
Ülke ve millet olarak çok kritik bir dönemden geçildiğini belirten Ünal Yurtbay, "Üretmeyen bir ekonomiye sahibiz. Siyasette bir tıkanmışlık var. İşsiz bir gençliğimiz, moralsiz bir toplumumuz var. Her gün şehit acısı kor gibi yüreğimize düşüyor. Bu yüzden biz bu referandum sürecinde kampanya yapmayarak, endişelerimizi topluma anlatmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
" HİÇBİR HÜKÜMET ERBABINA YAKIŞMAZ"
sandıktan ister ‘evet’ çıksın ister ‘hayır’ çıksın referandumdan sonra yine birlikte yaşanacağını dile getiren "İster evet, ister hayır çıksın referandumdan sonra birlikte yaşayacağız. Referandum öncesi milleti kutuplaştırmak, “Evet demeyenler Kandil'le beraberdir” demek, hiçbir hükümet erbabına yakışmaz. En büyük hassasiyeti onların göstermesi icap eder. Kendileri gibi düşünmeyenleri hor görürlerse, ötelerse, yarın referandumdan herhangi bir şekilde hayır çıkarsa ne yapacaklar, nereye gidecekler? Veya referandumdan evet çıkarsa, toplumun geriye kalan kısmını hain ilan edip onları cezalandırmaya, dışlamaya, onlardan kurtulmaya mı çalışacaklar? Allah'tan korkmak icap eder. Böylesine hassas bir dönemde en tehlikeli şey, kutuplaşmaktır. Birbirimizi, 'terörist', 'hain', 'bölücü' gibi acımasız yaftalarla suçlamaktır. 'Evet' demeyenleri Kandil'le eş tutmak, FETÖ'cüler olmakla suçlamaktır. Bu ayrıştırıcı, ötekileştirici üslup, bize değil, birlik ve beraberliğimizi bozmak, ülkemizi parçalamak isteyen güçlere hizmet eder" ifadelerinde bulundu.
"BEN HÜKÜMETİ VE MUHALEFETİ AKLI SELİME DAVET EDİYORUM"
Bütün uyarılarına rağmen iktidar yetkililerinin yaptığı açıklamaların, endişelerini azaltmak yerine daha da arttırdığını kaydeden Yurtbay, "Ne demek 15 Temmuz'da şehit olanlar evetçiydi , karşılarına dikilenler hayırcıydı. Böyle söz mü olur Allah aşkına? Bu sözler bu aziz millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. En büyük kötülüktür. 15 Temmuz, sağcısıyla solcusuyla, alevisiyle, sünnisiyle, genciyle yaşlısıyla, birlik olmuş bir milletin, bir kalkışmaya karşı topyekûn tavır sergilemesidir. Bir milletin direnişidir. Birisi ‘evet’ dedi veya ‘hayır’ dedi diye çıkar onları yuhlar, dışlar, ötekileştirip, hain ilan ederseniz, Allah indinde bunun hesabını veremezsiniz. Ben hükümeti ve muhalefeti aklı selime davet ediyorum. Bu karşılıklı kamplaşma bize bir fayda sağlamaz. Çünkü 16 Nisan'dan sonra da hayat devam edecek. Başımıza bir sürü problemler örülecek. Biz bu mücadeleyi birlikte götürmeyecek miyiz?" açıklamasında bulundu.
"HÜKÜMETTEN YUMUŞAMA BEKLİYORUZ"
Yapılan baskılar karşısında milletin "Vay canına daha bir oylama yapılmadan, sizden farklı düşünen insanları düşman ilan ederseniz, yarın başımıza ne gelir?" düşüncesinde olduğunu söyleyen Ünal Yurtbay, referandum sürecinde hükümetten, toplumun tamamını kucaklayacak bir yumuşama beklediklerini kaydetti. İşsizlik, terör, ekonomide tıkanmışlık, dış politikada fecaat, ahlaki ve manevi dejenerasyonun bu toplumun en temel problemi olduğunu dile getiren Yurtbay son olarak esas bunların konuşulması gerektiğini, Saadet Partisi'nin bütün çabasının da bu yönde olduğunu ifade etti.