Türkiye'de bin 651 AIDS
Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Ülkemizde, 1985'ten 15 Mart 2018 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan bin 651 AIDS vakasının olduğunu söyledi.
Sağlık İl Müdürü Dr. Dursun Koç, Dünya AIDS Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. HIV’in bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fırsatçı enfeksiyonlara açık hale gelmesiyle karakterize bir kronik enfeksiyon olduğunu ifade eden Koç, “Ülkemizde ve ilimizde 1 Aralık 2018 Dünya AIDS günü etkinlikleri teması “Hayatın Akışında HIV Enfeksiyonu” olarak belirlenmiş olup, doğumdan itibaren HIV enfeksiyonu ve HIV ile yaşamı konu almaktadır.1988 yılından beri 30 yıldır Birleşmiş Milletler, hükümetler ve sivil toplum örgütleri o yılın temasıyla ilgili kampanyalar oluşturarak konuya dikkat çekmeye çalışmaktadır.2018 yılının teması ‘’Durumunu Bil (Know your status)’’ olarak belirlenmiştir. HIV; Human Immmunodeficiency Virus kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuş, “İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü” olarak adlandırılan bir hastalık etkenin adıdır. Virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur. HIV + (pozitif) olmak, kişinin vücudunda virüsün bulunması anlamına gelmektedir. HIV bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fırsatçı enfeksiyonlara açık hale gelmesiyle karakterize bir kronik enfeksiyondur. Kişi hiç bir hastalık belirtisi olmaksızın uzun yıllar yaşamına devam edebilir” dedi.
“HIV Enfeksiyonun klinik tanımlaması yok”
HIV Enfeksiyonun klinik tanımlamasının olmadığını kaydeden Koç şöyle devam etti:
AIDS; Acquired Immune Deficiency Syndrome kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuştur. "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan HIV tarafından oluşturulan bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların (bağışıklık sistemi yetersizlikleriyle ortaya çıkan bakteriyel, viral, mantar enfeksiyonlarının) ilerleyerek ciddi hastalık tabloları oluşturması durumudur. Erken tanı ve gelişen tedavi koşulları ile HIV pozitif kişiler AIDS dönemine geçmeden uzun yıllar yaşayabilmektedir. HIV Enfeksiyonun klinik tanımlaması yoktur. Tanı, HIV enfeksiyonunun ortaya konmasında kullanılan laboratuvar kriterlerine dayanır. 18 ay ve büyük vakalar için; Bir tarama testi ile (ELISA v.b.) tekrarlanan HIV pozitif seroloji bulgusunun doğrulama testlerinden (Western Blot, RIBA, IFA) biri ile doğrulanması şeklindedir.
“Türkiye’de bin 651 AIDS vakası var”
Ülkemizde HIV/AIDS bildirimi zorunlu hastalıklar listesinde yer almakta olup 1985 yılındaki ilk vaka bildiriminden bu yana sürveyansı yürütülmektedir. 1994'den beri bildirimler gizlilik şartlarına uyularak vaka tespit edildiğinde en kısa sürede yapılmaktadır. Bildirimi yapılan vakalar doğrulama testi zamanına göre Bulaşıcı Hastalıklar Daire Bşkanlığında kayıt altına alınmakta ve analizleri yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün HIV/AIDS ile ilgili veri ve istatistik bölümünde bildirdiğine göre; dünyada 2017 yılında 36,9 milyon insan HIV ile yaşıyor, bu insanlardan 21,7 milyonu 2017 sonuna kadar antiretroviral tedavi aldı. 2017 yılında dünyada 940 bin kişi HIV/AIDS’e bağlı nedenlerle ölmüştür. Ülkemizde, 1985’ten 15 Mart 2018 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 16 bin 233 HIV(+) kişi ve bin 651 AIDS vakası vardır.
HIV nasıl bulaşıyor?
HIV bulaşma yolları, HIV pozitif kişi ile korunmasız (kondomsuz) her türlü cinsel ilişki, ortak kullanılan HIV enfekte enjektör, HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme ile ve enfekte kan ve kan ürünleriyle bulaşabilmektedir. Ülkemizde 1987 yılından itibaren, her kan ve kan ürününe gerekli testler yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir. HIV/AIDS Kontrol Programı kapsamında anneden bebeğe HIV geçişinin sıfıra indirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedefi desteklemek amacıyla; doğumdan hemen önce tarama testi ile HIV pozitiflik tespit edilen ve doğrulama testinin sonuçlanması için yeterli zamanı olmayan hastalarda; anneye ve bebeğe antiviral koruyucu tedavinin bir an önce başlanması ile anneden bebeğe HIV geçişi önlenerek HIV pozitif bir anneden HIV negatif bir bebek doğabilmektedir. Bu kapsamda, ilimizde perinatal HIV bulaşını önlemeye yönelik uygulamalar ve vaka bildirimleri sürdürülmektedir.
“Tedavi henüz yok”
HIV enfeksiyonunda virüsü yok eden tedavi henüz yoktur ancak virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, hastalığın kesin tedavisini sağlamamakla birlikte bağışıklık sisteminin zayıflamasını önlemekte ve AIDS tablosunun ortaya çıkışını engellemektedir. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır. Korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur.”
Öğrencilere AIDS konferansı
Dursun Koç, AIDS’le ilgili bu açıklamaları yaparken Sağlık İl Müdürlüğü tarafından da Dünya AIDS Günü dolayısıyla Bartın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun (SHMYO) iş birliğiyle üniversite konferans salonunda ‘HIV/AİDS’ Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta, HIV/AİDS hastalıklarına karşı alınabilecek önlemler konuşulurke HIV ve AİDS hakkında öğrencilere bilgi veren Bartın Merkez Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Uzm. Dr. Ali Rıza Karakoyun, HIV ve AİDS’in günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıktığını söyledi.