TÜRKAP: 'Bu yalan haberi kınıyoruz'
Türkiye Kantinciler Platformu (TÜRKAP) Genel Başkanı Bayram Şahin, ulusal basında 'AKP'li kantinciler kralı' şeklinde çıkan habere istinaden TÜRKAP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Tepe'ye destek olmak amacıyla Bartın'a geldi. 5 bin üyesi bulunan TÜRKAP olarak bu haberden çok büyük bir rahatsızlık duyduklarını ifade eden Şahin haberin Tepe'nin siyasi kimliğini ön plana atarak buradan rant sağlama amacı taşıdığını, yanlı ve yalan haber olduğunu söyledi. Tepe'nin kendi adına bir tane okul kantini olduğunu dile getiren Şahin, 'Bartın'a gelmemizin nedeni Ayhan Tepe'nin gerçekten bir haksızlığa uğramasıdır. Bu yalan haberi yapan gazeteyi Türkiye Kantinciler Platformu ailesi olarak kınıyoruz' dedi.
TÜRKAP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Tepe, Bartın’daki kantinciler, esnaf odası temsilcileri ve basın mensupları için iftar düzenledi. İftara Türkiye Kantinciler Platformu (TÜRKAP) Genel Başkanı ve Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin’de katıldı. Şahin Bartın’a asıl geliş nedenini Ayhan Tepe’yle ilgili ulusal basında çıkan “AKP’li kantinciler kralı” şeklindeki çıkan habere istianeden Tepe’ye destek olmak olarak açıkladı. TÜRKAP’ın 5 bine yakın kantin işletmecisini bünyesinde barındıran büyük bir sivil toplum örgütü olduğunu ifade eden Şahin, Platformun üyelerine koyduğu en önemli kurulan siyasi, dini ve sporla ilgili hiçbir paylaşımda bulunmamak olduğunu vurguladı.
“ 3 önemli kuralımız: siyaset, din ve spordur”
Haberin asılsız olduğunu kaydeden Bayram Şahin, habere olan tepkisini ve haberin TÜRKAP’ta yarattığı rahatsızlığı şu ifadelerle anlattı:
“Burada bulunma sebebimiz birkaç gün önce basında TÜRKAP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapan Ayhan Tepe hakkında çıkan asılsız haberlerle ilgili buraya gelme gereği hissettik. Türkiye Kantinciler Platformu 5 bine yakın kantin işletmecisini barındıran Türkiye’nin en büyük kantinciler ailesidir. Biz bu platformu kurduğumuz zaman en önemsediğimiz şeylerden biri de Platforma üye kantincilerin hiçbir şekilde siyasi, dini ve sporla ilgili bir paylaşım yapmamasıdır. Bu aynı zamanda bizim Platformumuzun bir kuralıdır. Bu koyduğumuzun kuralın nedenli önemli olduğunu da bugün gördük.
“Bu üç konuda hassasiyet gösteriyoruz”
Bu kuralı koymamızın sebeplerine gelecek olursak; spor konusunda farklı spor kulüplerini tutan fanatik arkadaşlarımız olabilir ve onların bu konuda sosyal medyada yazacağı en ufak bir kelime Platformda kavgalara neden olabilir diye düşündük. Dini konular yine çok hassas konulardır ki ülkemizde de bu konuda çok büyük hassasiyet gösterilmektedir. Burada da herhangi bir yorumdan dolayı bir kavganın çıkmamasını istedik. Aynı zamanda siyasetle ilgili de bende dahil olmak üzere Platforma üye herhangi bir kişinin siyasi yorumda bulunmamasını istedik. Çünkü Kantinciler Platformunun amacı kantincilerin mesleki faaliyetleri, mesleki sorunlarını paylaşması ve mesleğimizin Avrupa standartlarına getirmek için kurduğumuz bir örgüttü.
“Ayhan Tepe haksızlığa uğramıştır”
Ayhan kardeşimizde Platformumuzun sayfasına baktığınızda bugüne kadar siyasi kimliğiyle ilgili herhangi bir paylaşımda bulunmamıştır. Bizde buraya onun siyasi kimliğini temsil etmek amacıyla gelmedik. Gelmemizin nedeni onun gerçekten bir haksızlığa uğramasıdır. Basın tabi ki olmazsa olmazımız ama basından beklentimiz olan en güzel yönü de doğru haber yapması. Burada yapılan haberi de okuduğumda siyasi yönlü bir haber yapıldığını gördüm. Haberde demiş ki “Kendi adına yönetmelik gereği bir tane kantin olması gerekiyor.” Ben o yönetmeliği Milli Eğitim Bakanlığında hazırlayan ekibin aynı zamanda bir üyesiyim. Kantinlerle ilgili bir tane kantin olması kuralını Milli Eğitim Bakanlığı kendisi getirmedi biz teklif ettik.
“Bu yalan haberi kınıyoruz”
Bu bir gerçektir. Ama bu okul kantinleriyle ilgili bir kısım. Ama Ayhan kardeşimin üniversite kantini ve hastane kantiniyle ilgili ödediği kiraları ve yaptığı istihdamları birçok kişi biliyor. Sonuçta o ihale 3 yılda bir yeniliyor ve ihale ilanları internet üzerinden yayımlanarak ihale şartları açıklanıyor. Dileyen herkeste ihaleye girebiliyor. Ayhan Tepe’nin kendi adına bir tane okul kantini var. Burada siyasi kimliğini ön plana atıp buradan bir rant sağlamak belki Bartın’ı ilgilendiren bir konu ama Türkiye kantinciler camiasında da çok büyük bir rahatsızlığa neden olmuştur. Çünkü kendisi 5 bin kişilik bir kantinciler ailesinin başkanlık görevini yürütüyor. Kimsede bu habere inanmadı. Bu yalan haberi yapan gazeteyi Türkiye Kantinciler Platformu ailesi olarak kınıyoruz.
“Ayhan Tepe’ye destek olmak için buraya geldik”
Bu haberi yapan kişilerin o haber içerisinde sadece Ayhan Tepe’nin siyasi kimliğini değil de sağladığı istihdama ve Türkiye Kantinciler Platformuna ve Türkiye’deki kantinciler için harcadığı emeklere yönelik bir kelimede sıkıştırmasını beklerdik. Ama yanlı olduğu açık ve net olan haberden dolayı biz de Türkiye Kantinciler Platformu ve 5 bin kişilik ailemiz adına Ayhan Tepe kardeşime destek olmak amacıyla buraya katıldık.
“Bu çamur tutmaz”
Bu haber bir de başkan üzerinden yapıldığı zaman bu noktada olan insanlar çok kolay ihalelere ulaşabiliyor, bir rant sağlanıyor gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu Ankara’da da mümkün değil. İhalelerin zaten bir hafta internet üzerinden yayınlanması gerekiyor. Burada atılmak istenen bir çamur var ama bu çamur tutmaz. Burada aynı zamanda bir vebal var. Bu haber yapıldıktan sonra bizim karşımızdaki diğer rakiplerimizin de yapmış olduğu hakaretler var. Biz bunları asla kabul etmiyoruz. Ayhan Tepe’nin sonuna kadar arkasındayız.”
Tepe: “Kendi dürüstlüğümüzden eminiz”
Bir siyasi kimliği ve mesleki kimliği olduğunu dile getiren Türkiye Kantinciler Platformu Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Tepe de her konuda açık ve net olduğunu kaydetti. Tepe “Türkiye Kantinciler Platformu (TÜRKAP) Türkiye çapında kurulmuş 38 tane ilin oda başkanları ve temsilcisi bulunan ve 5 binin üzerinde üyesi bulunan bir kuruluştur. Biz bu konuyla ilgili net olmak istiyoruz. Evet, siyasi kimliği var. Bunu kabul ediyorum. Mesleki kimliğim de var. Bunu da kabul ediyorum. Temsilcilik yapacaksak ve bu görevi üstlendiysek biz açık olmak zorundayız. Kendi dürüstlüğümüzden eminiz. Haberi yapan arkadaşlarda bazı soruları sormuş olsalardı gerçekleri anlayabilirlerdi” dedi.
Tepe’de hastane kantiniyle ilgili açıklama
Devlet Hastanesi kantinin kira bedeli hakkında kamuoyunda oluşan spekülasyonlarla ilgili Ayhan Tepe şu açıklamalarda bulundu:
“Hastanenin kantin ihalesi 3 yıl önce 74 bin 100 TL ile başladı. 74 bin 100 TL’den kantinin yıllık kirası yanılmıyorsam 889 bin 200 TL’ydi. 889 bin 200 TL’lik yıllık kira hiç gecikmeden ödendi. Hatta bizim ihale şartnamemizden 3 kira peşin bir yıl kira yüzde 5. 69 oranında damga karar pulu, 1.89’dan da damga vergisi olmak üzere toplamda 350 bin TL’ye yakın bir para ödendi. Bu kira bedelini çıkaracak oranda kantinden para kazanılması içinde oraya belli bir yatırımın da yapılması gerekiyordu. Ve oraya yaklaşık 400 bin TL’de yatırım yapıldı. Orada yemekte yapılıyor. Unlu mamul ürünleri de yapılıyor. Hepsi hijyen kurallarına uyularak yapılıyor. Oranın işletme ruhsatı da hem unlu mamuller hem de yemekhane şeklinde alınmış durumda.
“Ek 2 yıl daha kira teminatı istendi”
Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında olan protokolde “İşletmecilere kesinlikle bina yaptırılmayacak. Bina yaptırılacaksa bu kurum tarafından yaptırılacak” der. Bu ifade net ve açıktır. Fakat burada kantin bölümünü eski işletmeci yaptığı için ve eski işletmeciye de sözleşme bitiminde bu bölümü sökme hakkı tanıdıkları için biz bunda dahi eski işletmeciye 125 bin TL devir bedeli ödedik. Bunlar yetmiyormuş gibi ikinci yılda idare bir yıllık kira tutarı teminatının üzerine tarafımdan ek 2 yıl daha teminat istedi. Bu teminatı istediğinde gerekçesi de şuydu; Maliye Bakanlığı tarafından Hastanede bir inceleme yapıldığını ve yapılan ihalede teminatın 3 yıl üzerinden alınması gerekirken 1 yıl üzerinden alındığı şeklindeydi. Ve benden bu bahisle aşağı yukarı 120 bin TL’nin üzerinde tekrar para istediler.
“Konuyu yargıya taşıdım”
Bende bu konuda itirazımı yaptım. İhale şartnamesinde 1 yıllık kira tutarı üzerinden teminat alınacağını, 3 yıl üzerinden alınmayacağının belirtilmiş olduğunu ve şartnamede ne tür hüküm varsa hepsinin yerine getirildiğini ve yapılan işlemin Maliye Bakanlığına görüş sorulması ve verilecek görüş sonucunda benden ilave talepte bulunulması diye yazı yazdım. Fakat maalesef idare benim bu yazımı kabul etmedi. Ben konuyu mecburen yargıya taşımak zorunda kaldım. Ama sözleşmemin fes olmaması içinde bu paraları yatırımdım. İster istemez sıkıntı yaşadım. Bu süreçte 2. Yıl benim kiram aylık 77 bin TL oldu. Yıllık kiramda 1 milyon TL’ye çıktı. 2. Yılda ben yine aynı şekilde bu şartlarda 1 milyon TL’lik kiramı ödedim. Toplamda ödemiş olduğum para 2 milyon TL’yi buldu.
“Ağır şartlarda işletmecilik yapıyoruz”
3. yıla geldiğimizde ÜFE maalesef yüzde 15’in üzerine çıktı. Ben o hastane kantinin aldığım zaman asgari ücret 700 TL’ydi, bugün bin 640 TL. Şunu da samimiyetimle söylüyorum. Ben hiçbir zaman sigortasız eleman çalıştırmadım ve çalıştırmıyorum da. Bu kadar ağır şartlarda işletmecilik yapmama rağmen yine aynı şekilde sigortasız ve asgari ücretten aşağıda elaman çalıştırmıyorum. ÜFE yüzde 15’in üzerine çıktığında bizim 3. Yılda aylık kiramız 89 bin TL oldu. Ben böyle olunca hastane dilekçe yazdım. “İlk 2 yıl tüm olumsuzluklara rağmen ben tüm yükümlülüklerimi yerine getirmiş bulunmaktayım. Ancak 3. Yılda ÜFE değişim oranı çok yüksek olduğundan sözleşmenin 3. Yıl yenilenmemesini talep ediyorum” dedim. Fakat o dönem Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği uygulaması vardı. Genel sekreterlikler lav edilince orada yönetim değişikliği gerçekleşti. Burada 2-3 ay gibi bir süre geçince ister istemez bizim sözleşmemiz kendiliğinden yenilenmiş oldu.
“Mahkemeden lehimde karar çıktı”
Dilekçemize cevap verilmediği için biz bu sözleşmeyi sonlandırabilirdik ama o dönem bizim partimizin il kongresi de yapıldı. Ben bu noktada kendi açımdan da muhasebe yapmak zorundayım. “Yönetime girdi. İlk işi kendi çıkarına avantaj sağladı” denilmesin, o mantıkla düşünülmesin diye biz sözleşmeyi feshetmekten vazgeçtik ve 3. Yılımızı doldurmak yönünde irade ortaya koyduk. O arada açtığım davada sonuçlandı. Ve fazladan benden alınan ücretlerin tarafıma iade edilmesi yönünde karar çıktı. Ve biz yeni bir ödeme planı yaptık. Ama kiramız yine kanunen 89 bin TL olarak kaldı. Hastane kantinlerinde kiralar 4 eşit taksitle ödenir. Ay ay ödenmez. Biz bir taksit geriden gidiyoruz. 3 taksit ödendi. Zaten son yılımız şuanda.
“İdarenin uygulamasından dolayı her gün bin TL zararım var”
Yeni ihale sürecinde de herkes gibi bende yeniden ihaleye gireceğim. Kantine akşam 22.00’dan sonra dışarıdan kimsenin girememesi idarenin tasarrufu. Bende o konuda mağdurum ama idarede güvenlik tedbirleri genelgesinden dolayı girişlerin tek bir noktadan yapılması yönünde bir gerekçe sundu. Bana da kantine dışarıdan girişlerin gece 00.00’a kadar uzatılacağı söylendi. Ancak daha şuanda bu uygulama başlamadı. Akşam 22.00’dan 06.00’a kadar kantinin kapıları kapalı olduğu için günlük orada bin TL zararım var. Sözleşmemizde ise 24 saat esasına göre ihale edildi. Benim açımdan kiramızın 3’te 1’i bu uygulamayla kazanamıyoruz.