Türk Kamu Sen den kerkük açıklaması

'Türk tarihine kara bir gün olarak geçecek'

Türk Kamu Sen den kerkük açıklaması

TÜRK KAMU-SEN’DEN KERKÜK AÇIKLAMASI

“Türk tarihine kara bir gün olarak geçecek”

Nurdan Eroğlu

Türk Kamu-Sen, Kerkük’te resmi dairelere sözde peşmerge asılmasına tepki gösterdi. 28 Mart 2017 tarihinin Türk tarihine kara bir gün olarak geçeğini ifade eden Türk Kamu-Sen, “28 Mart 2017 günü Türk tarihine kara bir gün olarak geçecektir. Binlerce yıllık Türkmen kenti olan Kerkük, 28 Mart tarihi itibarı ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimince (IKBY) işgal ve ilhak edilmiştir” dedi.

Türk Kamu-Sen’e bağlı Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türk Sağlık-Sen, Türk Büro-Sen, Türk Kültür Sanat Sen ve Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesi ortak bir basın açıklamasında bulunarak Kerkük’te resmi dairelere sözde peşmerge asılmasına tepki gösterdi. Türk Eğitim-Sen şubesinde gerçekleşen açıklayama Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesi Başkanı Sezai Hangişi, Türk Diyanet Vakıf-Sen İl Temsilcisi İsmail Ünsal, Türk Sağlık-Sen İl Temsilcisi Besim Coşkun, Türk Büro-Sen İl Temsilcisi Serkan Bilgin, Türk Kültür Sanat Sen İl Temsilcisi Sefai Özdamir ve Tür Eğitim-Sen Bartın Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

Sendikalar adına ortak basın açıklamasını ise Türk Kamu-Sen Bartın Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesi Başkanı Sezai Hangişi yaptı. Açıklamasına “Yıktılar kalamızı / Sürdüler balamızı /Daha can boğazdayken/ Çektiler salamızı…” mısrasıyla başlayan Hangişi, “Diye avaz avaz feryat eden Kerkük’e bir ses olmak, bir can olmaktır. Can Kerkük mahzundur, Can Kerkük yalnızdır, Can Kerkük gavim gardaşını beklemektedir. 28 Mart 2017 günü Türk tarihine kara bir gün olarak geçecektir. Binlerce yıllık Türkmen kenti olan Kerkük, 28 Mart tarihi itibarı ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimince (IKBY) işgal ve ilhak edilmiş, Kerkük İl Genel Meclisi’ndeki Türkmen ve Arapların bütün itirazlarına rağmen PKK’nın en büyük destekçilerinden olan Vali Necmettin Kerim’in girişimiyle resmi günlerde Kerkük’ün tüm resmi dairelerine sözde peşmerge bayrağının asılması kararı alınmıştır” dedi.

“KERKÜK’ÜN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Kerkük’ün resmi olarak Bağdat yönetimine bağlı olduğunu kaydeden Hangişi şunları söyledi:

“Halbuki Türkmen şehri Kerkük resmi olarak Bağdat yönetimine bağlıdır ancak Peşmerge, 2014 yılında IŞİD’le mücadele bahanesi ile Kerkük’te yönetime “fiilen” el koymuş, uzun bir süre boyunca Kerkük’ün tapu dairelerine saldırılmış, Türkmenlere ait tapu kayıtları yok edilmek suretiyle bölgedeki Türkmen hafızası ve varlığı yok edilmek istenmiştir. Bölgeye 700 bin dolayında Peşmerge yerleştirilerek Kerkük’ün demografik yapısı değiştirilmeye çalışılmıştır.  Bütün bu çabaların amacı, Kerkük’ün Bağdat yönetiminden alınarak Peşmerge yönetimine verilmesidir. 

“SURİYE VE IRAK’TA BİN YILLIK TÜRK VARLIĞI TEHDİT ALTINDADIR”      

Diğer tarafta, PKK uzantılarının, Suriye’nin kuzeyinde tamamlamaya çalıştıkları terör koridoruna Fırat Kalkanı ile cevap verdik ama Menbiç’teki ilerlemelerine set çekilemedi. Sözde en büyük müttefikimiz de, ona karşı yaklaşmaya çalıştığımız kuzey komşumuz Rusya da PKK uzantısına desteklerini açıkça gösterdiler. Şovenist laflar yerine Süleyman Şah türbesinin bulunduğu ve resmen Türk toprağı olan bölgeyi emniyet altına almak için bir harekât yapmak aklımıza gelmedi. Hatay’a komşu Afrin’deki yapıyı oradan söküp atmadık. Sonunda orası da Ruslar tarafından korumaya alındı. Suriye ve Irak’ta bin yıllık Türk varlığı tehdit altındadır. Türkmeneli coğrafyasının silinmesi karşısında tarihî sorumluluğunu yerine getiremeyecek olanlar Türk milletinin ve tarihin huzurunda vebal altındadırlar.

“TÜRKİYE’DE CILIZ BİRKAÇ SES DIŞINDA CİDDİ BİR TEPKİ YOK”

Kerkük’te yaratılmak istenen oldu-bittiye karşı Türkiye’de cılız birkaç ses dışında ciddi bir tepki yok. Kerkük hangi hesaplara kurban ediliyor, bilmek istiyoruz. Türkmeneli lideri Erşat Salihi’nin çığlıkları doğru dürüst karşılık bulamıyor. Türkiye Kamu Sen olarak yetkili ve sorumluları göreve davet ediyoruz: Türkiye her ne kadar siyasi olarak 784 bin kilometre karelik bir yüz ölçümüne sahip olsa da gönül coğrafyamız, Doğu Türkistan’dan Adriyatik Denizi’ne, Afrika’dan Kafkasya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır.  Türk Devleti Kuzey Irak yönetimine ve Irak hükümetine bölgeyle ilgili kesin ve net tavrını açıkça bildirmelidir. Kerkük’te Kuzey Irak yönetiminin bezinin resmi dairelere asılması kararı bardağı taşırmıştır. Dışişleri Bakanlığı bu oldu-bitti karşısında itidal çağrısı veya endişe belirtme dışında daha kararlı ve sert bir uyarıda bulunmalıdır. Türkmen varlığının silinmesi istikametindeki adımlara dur demelidir. Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü varlığını destekleyen devletlere karşı da net ve açık bir duruş ortaya konulmalıdır. Bu yapıldığı takdirde Türk milleti bir bütün olarak bu gailenin üstesinden gelinmesi için üzerine düşeni yapacaktır.

“BARTIN’DAN GÜR SESLE HAYKIRIYORUZ”

Türkiye’nin güvenliği ve bütünlüğü Kerkük’ten, Telafer’den, Tuzhurmatu’dan,  Suriye’nin kuzeyinden, Bayır Bucak’tan geçer.  Türkmeneli’ndeki Türk varlığının korunması hem insanî hem de millî bir vazifedir. Türkiye Kamu Sen olarak her zaman Irak ve Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizin yanındayız. Bartın’dan gür sesle haykırıyoruz! Kerkük Türk’tür Türk kalacak diyoruz! Ne mutlu Türk’üm diyene!”