TÜRK DİYANET VAKIF-SEN ABD'NİN KUDÜS KARARINA TEPKİ

'İnsanlık kazanacak ABD kaybedecek'

TÜRK DİYANET VAKIF-SEN ABD'NİN KUDÜS KARARINA TEPKİ

 

Nurdan Eroğlu

Türk Diyanet Vakıf-Sen Bartın İl Temsilciliği, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararına  tepki gösterdi.  Hükümet Caddesinde yapılan basın açıklamasında Türk Diyanet Vakıf-Sen, “Bu karar, Filistin-İsrail barış çabalarına ve Ortadoğu’ya istikrar getirme sürecine indirilmiş ağır bir darbedir. Kudüs Filistin’inin başkentidir ve bütün Müslümanların kutsalıdır. Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır” dedi.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Bartın İl Temsilciliği, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararına  tepki gösterdi.  Türk Diyanet Vakıf-Sen, Cumartesi günü Hükümet Caddesinde Arap Cami önünde basın açıklaması yaparken temsilcilik adına basın açıklamasını gerçekleştiren Türk Diyanet Vakıf-Sen Bartın İl Temsilcisi İsmail Ünsal,  “ABD Başkanı Donald Tramp’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını kınıyor, bu kararın yüzyıllardır bölgemizi kan gölüne çeviren İslam düşmanı, emperyalist anlayışın bir ürünü olduğunu ifade ediyoruz. Kudüs, 3 semavi dinin de kutsal kabul ettiği değerleri içinde barındıran, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. İnsanlık binlerce yıllık tarihinde en kanlı mücadelelerini din üzerinden yürütmüştür. Kudüs ise Müslümanların kadim kıblegâhı, bütün semavi dinlerin ortak mekanıdır” dedi.

“İSLAM COĞRAFYASI KAN GÖLÜNE ÇEVRİLİYOR”

İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrildiğini ifade eden Ünsal açıklamaya şöyle devam etti:

“Bugün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevriliyor. Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa'nın merkezinde Bosna'da yaşanan soykırım hafızlarımızda taze iken, Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Filistin'de her gün bir insanlık dramı yaşanırken, Arakan'da kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilmekte, bundan dolayı milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kaldı. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkeler arasında değişirken, ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık şekilde görülüyor.

“KARAR, ORTADOĞU İÇİN AĞIR BİR DARBE”

Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken, bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılıyor. Hadsizliğin, hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak Siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Tramp, aracılığıyla ilk kez Kudüs'ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretinde bulundular. ABD’nin bu hamlesi, uluslararası hukukta yeri olmayan bir işgal ve soykırımı meşru hale getirme girişimi olarak görülmektedir. Bu karar, bütün dünyada var olan gerginlikleri bir kademe daha yukarıya çıkaracak, akla ve mantığa uygun olmayan bir adım olmuştur. Böyle bir durum ne İsrail’in ne Müslümanların ne de Hristiyanların yararına değildir. Bu karar, Filistin-İsrail barış çabalarına ve Ortadoğu’ya istikrar getirme sürecine indirilmiş ağır bir darbedir.

“BU AÇIKLAMAYI KABUL ETMİYOR VE ŞİDDETLE KINIYORUZ”

ABD'nin başkanı sarışın şizofren Tramp tarafından Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilan etmesine Orta Doğu coğrafyasında bulunan Müslüman ülkelerin şarlatan kukla liderleri, basiretsiz yöneticilerinden hiç ses çıkmaması çok manidardır. Orta Doğu'daki bu liderlerin çok büyük vebali ve sorumluluğu olduğunu hatırlatmak isterim. Orta Doğu'da dine dayalı savaşların fitilini ateşleyecek bu açıklamayı kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Bu sorumsuz davranışın Orta Doğu coğrafyasını daha da içinden çıkılmaz bir hale getireceği muhakkaktır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde yüzyıllar boyunca bütün inanç sahiplerinin hoşgörü ve huzur içinde yaşadığı bu kutsal şehir, İsrail işgali altında geçen yarım asırdan beri kanlı mücadelelere sahne olmuştur.  İsrail’in Doğu Kudüs’te yıllardan beri uluslararası hukuka aykırı bir biçimde sürdürdüğü Müslüman bölgelerine Yahudi kökenli vatandaşlarını yerleştirmesi politikası, bölgede gerginliklerin bir türlü sona ermemesine neden olurken, Kudüs’ü başkent ilan etmesi de uluslararası çevrelerde de kabul görmemişti.

“HÜKÜMETİMİZİN BEYANATLARI SON DERECE YERİNDE”

Hükümetimizin, BM kararlarına aykırı, gayri ahlaki, gayri hukuki ve akıl dışı bu kararı tanımadığı yolundaki beyanatları son derece yerindedir. Zaten alev alev yanmakta olan Ortadoğu’da çok tehlikeli bir gerginlik ve çatışma alanı daha açmakla ABD aslında insanlığa karşı bir suç işlemektedir. Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarına sonuna kadar destek olmaya devam edeceğiz. Daha fazla silah satmak, daha fazla petrol elde etmek, daha fazla para kazanmak uğruna tüm dünyayı ateşe vermeyi göze alan bu azgın anlayış, insanlığın sağduyusu karşısında pes edecek, zalimler eninde sonunda kaybedecek, insanlık mutlaka kazanacaktır. On binlerce kilometre ötelerden gelip her türlü hile ve desise ile bölgemizi ateşe atanlar, bir gün kendi yaktıkları bu ateşin yakıcı azabını elbet tadacaktır.

“MÜSLÜMAN DÜNYASI PARAMPARÇA”

Bugün gelinen noktada Müslüman dünyası paramparçadır. Kan deryasıdır. Müslümanlar uyutulmuştur. Ey Kudüs! Yüzyılımızın Selahaddin'i çok gecikti. Bu durum karşısında hüznün kat kat artmaktadır. Senin bu esaretin karşısında, sana sevdalı olan müminler daha bir mahzun olmaktadır. Senin esaretin bizim hüznümüzdür. Çıkacak olan Selahaddin'in sedası bizim öfkemiz olacaktır. Müslümanın bir duruşu bir bakışı bir derdi bir davası Kudüs gibi bir sevdası olması gerekiyor. Bu günden tezi yok hemen Filistin ve Kudüs’ün özgürleştirme çabaları başlatılmalıdır. Orta Doğudaki Müslüman ülkelerin tamamı İsrail ile olan siyasi, ticari ,ekonomik, diplomatik ilişkilerini hemen kesmelidir.

“KUDÜS FİLİSTİN’İNİN BAŞKENTİDİR”

Keşke Bu tepkiyi diğer Arap ülkeleri de verebilseydi. Ümmet bu kadar zelil duruma düşmezdi ! Kudüs Filistin’inin başkentidir ve bütün Müslümanların kutsalıdır. Rabbim! Kahhar ismiyle ABD İsrail Ve İngiliz’i kahr-u perişan eylesin inşallah. Zulümle abad olanın sonu berbat olur. Beter olsunlar. Biz de İslam dünyası olarak uyanalım ve bir bütün olalım. Bu lanetli Yahudi ancak güçten anlar. Güçlü olursak ancak bunlarla baş edebiliriz. Rabbim Müslümanların yar ve yardımcısı olsun.  Ş. Tebriz’i diyor ya “Yüzü dost özü düşmandan usandım. Dili mümin kalbi şeytandan usandım.  Dostum herkesin kahrı çekilir de ben davasız Müslümandan usandım.” “Kudüs haçlı işgali altındayken bana gülmek haramdır” diyen Selahattin Eyyubilere ihtiyacımız var. Hepiniz Allah a emanet olunuz. Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır.”