Tunç'tan yetki eleştirilerine cevap
'Meclisin yetkileri azalmıyor aksine artıyor'
AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yetkilerinin azaltıldığına ilişkin eleştirilerin ve açıklamaların doğru olmadığını söyledi. Tunç, “Bu sistemde Meclis daha güçlü hale geliyor. Kuvvetler ayrılığı daha belirginleşiyor ve Meclisin yetkileri azalmıyor aksine artıyor” dedi.
AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yetkilerinin azaltıldığına ilişkin eleştirilerin ve açıklamaların doğru olmadığını söyledi. TBMM’nin denetim yetkilerinde bir azalma olmadığını belirten Tunç, “Genel görüşme araştırma, yazılı soru ile ilgili denetim yetkileri aynen korunuyor. Gensoru ve güvenoyu olmayacak. Çünkü artık bakanlar Meclisten çıkmayacak. Güvenoyunu millet doğrudan sandıkta verecek” Dedi.
“DEĞİŞİKLİKLE MECLİS CUMHURBAŞKANINI SORUŞTURABİLECEK”
Mevcut Parlamenter Sistemde TBMM’nin Cumhurbaşkanını vatana ihanet dışında soruşturamadığını ifade eden Yılmaz Tunç, “Cumhurbaşkanlığı sisteminde artık TBMM Cumhurbaşkanını, yardımcılarını ve bakanları görevleri ile ilgili işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı soruşturabilecek ve Yüce Divana gönderebilecek. Bu meclise verilen önemli bir yetki” şeklinde konuştu.
“MECLİS HSK ÜYELERİNİN YARIDAN FAZLASINI SEÇECEK”
Anayasa değişikliği ile, Meclisin Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) oluşumunda da etkili olmasının sağlandığını belirten Tunç, “13 Üyeden oluşan HSK üyesinin 7’sini Meclis seçecek. Böylece millet adına karar veren yargının üst kuruluşu olan HSK’nın demokratik meşruiyeti sağlanmış olacak” şeklinde konuştu.
“KANUNU ÜSTÜNLÜĞÜ ESAS”
Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde de kanun üstünlüğünün esas olacağını dile getirerek “Cumhurbaşkanı sadece yürütme ile ilgili kararname çıkarabilecek. Temel haklar, siyasi haklar kararname ile düzenlenemeyecek. Cumhurbaşkanı kararnameleri kanuna aykırı olamayacak. TBMM aynı konuda kanun çıkarmışsa Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi geçersiz olacak. Getirilen sistem de kanuna üstünlük tanınıyor” açıklamasında bulundu.
“TBMM’NİN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ YENİLEME YETKİSİ VAR”
TBMM’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileme yetkisi olduğuna dikkat çeken Tunç, “Muhalefet partileri CHP ve HDP, Cumhurbaşkanının TBMM’yi feshedebileceğini ileri sürerek, bir algı oluşturmaya çalışıyor, bu birlikte seçime gitme ilkesidir. Sistem tıkandığında artık başka bir çözüm yolu kalmadığında milletin hakemliğine gidilmesini öngören bir sistem. Eğer Cumhurbaşkanı durup dururken, hiçbir önemli gerekçe yokken Meclis seçimlerini yenilediğini düşündüğümüzde o Cumhurbaşkanının da görevi sona erecek ve yeniden seçilebilmek için milletin huzuruna çıkacak, meclisi gerekçesiz feshetmiş bir kişi bir daha seçilebilir mi? O nedenle, bu yetki birlikte seçime gitme yetkisidir. Öyle kolay kolay kullanılabilecek bir yetki değil, çok zaruri durumlarda kullanılabilecektir Bu sistem denge, denetim ve uzlaşmayı gerektirecek bir sistemdir” dedi.
“KANUN YAPMA, BÜTÇEYİ ONAYLAMA YETKİSİ TBMM’NİN”
Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı İisteminde artık Bakanlar Kurulunun kanun tasarısı verme yetkisinin ortadan kalktığını, bu yetkinin sadece milletvekillerine ait olacağını belirterek, “Bütçenin hazırlanması Cumhurbaşkanlığınca sağlanacak ancak onay mercii de TBMM olacak” dedi. Milletvekili sayısının arttırılmasının milletin daha etkin temsiliyetine katkı sağlayacağını söyleyen Tunç, “Daha fazla vekil daha çok temsiliyet daha çok renk ve daha çok ses demektir. Bu da daha fazla demokrasi anlamına gelir. Daha çok vekil daha etkin ve verimli çalışan ve üreten yasama organı anlamına gelir” ifadelerinde bulundu.
“GENÇ VE DİNAMİK BİR MECLİS OLUŞACAK”
“Seçme hakkı olana seçilme hakkının da verilmesi gerçek manada demokrasinin gereğidir” diyen Tunç son olarak “Kaldı ki gençlere yer açılması daha dinamik, sorgulayan, canlı ve farklı kesimlerin yer aldığı çok sesli TBMM anlamına gelir. Bu düzenleme TBMM’nin yaş ortalamasını aşağı çeken bir etki yapar. Genç ve dinamik bir Meclis oluşur. Ayrıca temsil sadece “seçmenin temsili” değildir. Sosyal kesimlerin temsili de zorunludur. Gençlerin temsili demokrasinin bir gereği olduğundan seçilme yaşıyla seçme yaşını ayrı belirlemek sosyal kesim temsil ilkesine aykırıdır” açıklamasını yaptı.