Tunç'tan saadet partisine 'hayır' eleştirisi

'CHP'nin peşine takılmış gidiyorlar'

Tunç'tan saadet partisine 'hayır' eleştirisi

Nihal Çınçın

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Ulus İlçesindeki bölge muhtarlarıyla bir araya geldi. Muhtarlara 16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumunda oylanacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini anlatan Tunç, Saadet Partisi’ni eleştirdi. Saadet Partisi üst yöneticilerinin ve sözde Saadet Partililerin CHP’nin peşine takılıp gittiğini söyledi. Tunç, “Saadet Partisine asıl gönül verenler doğru kararı verecekler. Onların peşlerine takılmayacaklar” dedi.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Ulus İlçesindeki bölge muhtarlarıyla bir araya geldi. Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun’un da yer aldığı toplantıda Tunç, muhtarlara 16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumunda oylanacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini anlattı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini hızlı karar alınabilmesi için istediklerini ifade eden Tunç, “Hızlı karar alınabilsin. Bunun için istiyoruz. Bunu bizden önce isteyen oldu mu? Elbette ki izleyen oldu. Rahmetli Turgut Özal sürekli dile getirdi. Süleyman Demirel Muhsin Yazıcıoğlu da istedi. Geçmişte Necmettin Erbakan Hocamızda istedi. Sonra Saadet Partililer CHP’nin peşine takılmış,  Sözde Saadet Partililer istiyor. Saadet Partililer takılmıyor.  Üst yöneticiler CHP’nin peşine takılmış gidiyor. Rahmetli Necmettin Erbakan demedi mi? Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birleşsin. İcraya kuvvet gelsin. Hızlı karar alınsın diyen seçim beyannamelerinde yazılı. Asma buna rağmen o kayıp trilyon davaları,  hırsız diye suçladıkları  Necmettin Erbakan’ın bugün o anma toplantılarına davet edecek  kadar yanlış yoldalar. Ama asıl o partiye gönül verenler doğru kararı verecekler. Onların peşlerine takılmayacaklar. Kılıçdaroğlu’nun her gün her şeyi çarpıtan biri Kılıçdaroğlu’nun  peşine takılacak halleri yok” dedi.   

“ŞU AN BİR FIRSAT”

AK Parti ile MHP’nin üzerinde anlaştığı anayasa değişikliğinin bir fırsat olduğunu dile getiren Tunç, “Geçmişte Alparslan Türkeş te istedi. “Bizim Türk milletinin yapısına uygun olan yürütmenin hükûmetin tek elde toplanmasıdır” dedi. Çatal kazık yere batar mı? Batmaz o zaman şuan da bir problem yok diye bu durumu erteleyelim mi? Gelecekte gençlerimiz çocuklarımız bu krizle karşılaştıklarında bu problem nasıl çözülecek?  Çözülemez. Şu an bir fırsat. MHP ile AK Parti anlaştığına göre bu bir fırsattır” şeklinde konuştu.

“BU SİSTEMLE YETKİYİ MİLLETE, HALKA VERİYORUZ”

Bu sistemle yetkinin halka verildiğini kaydeden Yılmaz Tunç, “Ne yapıyoruz?  Bu sistemle yetkiyi millete halka veriyoruz. Kendi yöneticini sen kendin seçeceksin diyoruz. Cumhuriyet nedir? Cumhuriyet halkın kendi kendisini yönetmesidir. Halka diyoruz ki parlamenter sistemde Milletvekillerini seçiyorsun. Milletvekilleri de kendi aralarında anlaşabilirlerse bir başbakan seçiyorlar. Meclisin içerisinden bir hükümet çıkıyor. Şimdi diyoruz ki millete,  siz hükümeti doğrudan seçeceksiniz. Hem meclisi hem de hükümeti doğrudan seçeceksiniz. İki tane sandık koyacağız, elinize de iki tane zarf vereceğiz. Biri ile milletvekillerini seçeceksiniz. Akşam milletvekilleri belli olacak Biri ile hükümeti seçeceksiniz. Cumhurbaşkanlığının başkanlığında. Akşam saat 7 olduğunda Türkiye cumhuriyetinin hükümeti belli olacak. Öyle meclisi seçtik, yemin töreni, ardından partililer anlaşacak mı anlaşmayacak mı? Koalisyon mu kurulacak, yoksa koalisyon mu bozulacak bu bakan tartışmaları milletvekili transferleri bunların hiçbiri artık olmayacak. Direk millet kendi hükümetini sandıkta belirleyecek.  Kendi hükümetini doğrudan  doğruya sandıkta belirlemesi demek asıl cumhuriyet rejimini güçlendirmek demek. Ne diyorlar?  Rejimi değiştireceksiniz rejimi güçlendireceğiz. Cumhuriyeti ve demokrasiyi de daha da güçlendireceğiz” açıklamasında bulundu.

“MECLİS DAHA YETKİLİ HALE GELİYOR”

Milletvekillerinin hükümeti denetleyebileceğini ve cumhurbaşkanını soruşturabileceğini kaydeden Tunç, “Milletvekillerini seçtiğimizde onlar kanun noktasında onlar yetkili olacak.  O milletvekilleri hükümeti denetleyecek. Cumhurbaşkanını soruşturabilecek. Gerektiğinde yüce divana gönderebilecek. Şuanda cumhurbaşkanın soruşturulması diye bir şey söz konusu mu? Değil. “Meclisi artık siz yok ediyorsunuz,  meclis yetkisiz hale geliyor” diyor. Meclis daha yetkili hale geliyor. Parlamenter sistem dediğimiz zaman mı sadece parlamenter oluyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde de parlamento var. Hatta 550’yi 600 e çıkarıyoruz daha  güçlü temsil olsun diyoruz. İllerimiz değişik temsil edilmesin. Avrupa’da 50 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor. Bizde 140 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor. Dolayısıyla 550’yi 600’e çıkararak temsili daha da güçlendiriyoruz. Parlamento da dış komisyonlarda görev yapan milletvekillerimiz var. Genel kurulda görevli olan milletvekillerimiz var. Her bir milletvekiline daha fazla görev verelim daha çok halkın arasında olsunlar. Halkın sorunları ile daha çok ilgilensinler” açıklamasında bulundu.

“MUHALEFET DENETİM GÖREVİNİ YAPACAK”

Yılmaz Tunç son olarak “ Diyorlar ki “Artık milletvekilleri halkın sorunlarını hükûmete aktarmayacaklar.”  Niye aktaramasınlar? Cumhurbaşkanının bir partisi var. Cumhurbaşkanının partisinin mensubu olarak milletvekilleri var. Dolayısıyla  iktidarı da muhalefeti de halkın sorunlarını yine hem parlamentoda dile getirebilecek hem de soru önergesi ile hükümete soru sorabilecek cumhurbaşkanına yardımcıları ona  bakanlarına soru sorabilecek. Diyorlar ki soruyu kaldırdılar. Sözlü soru kalkıyor. Yazılı soru kalkıyor. Sözlü soru niye kalkıyor? Artık hükümet meclis değil meclis de artık bakanlar milletvekili olmadığı için milletvekilleri soruyu yazılı olarak soruyor vatandaşın taleplerini yazılı olarak iletiyor ve çözüm noktasında da takip ediyor. Yani şuanda ki milletvekilinin yapacağı halkın sorunlarıyla ilgilenme noktasındaki çabaları yeni sistemde de aynı şekilde devam edecek. Hükümet yani cumhurbaşkanlığı hükümeti kim kazanmışsa onun milletvekilleri yine iktidar milletvekilleri gibi halkın sorunlarını iletecek. Muhalefet te denetim görevini yapacak. Mecliste güvenoyu yok” ifadelerinde bulundu.