TUNÇ, LONDRA'DA KALİTE ZİRVESİNDE
'Türkiye ilk 10 ülke arasına girecek'
Nurdan Eroğlu
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Londra’da gerçekleştirilen 10.Uluslararası Avrupa Kalite Zirvesine katıldı. Tunç zirvede yaptığı konuşmada 2002’den bu yana Türkiye’de tüketicinin korunmasına daire yapılan çalışmaları anlatırken Londra’daki işadamların aynı zamanda Bartın’ın da tanıtımını gerçekleştirdi. İş adamlarını Bartın’a davet eden Tunç, Türk milletinin Türkiye’ye inandığını ifade ederek “Türkiye’yi dünyanın zirvesinde yer alan ilk 10 ülke arasına göreceğiz” dedi.
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Londra’da gerçekleştirilen 10.Uluslararası Avrupa Kalite Zirvesine katıldı. Tunç zirvede yaptığı konuşmada 2002’den bu yana Türkiye’de tüketicinin korunmasına daire yapılan çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. kalite zirvelerinin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade eden Tunç, “Kalite zirvelerinin aslında yaygınlaşmasından fayda var. Çünkü kalitede müşteri memnuniyeti çok önemli. Burada şuanda karşımızda üreticilerimiz var. Bizlerde tüketiciyiz. Kalite başlangıçta üreticiyi ilgilendiriyor gibi görünüyor ama tüketiciyi daha çok ilgilendiriyor. Çünkü para verdiğimiz ürünün paramız boşuna gitmesin diye kaliteli olmasını isteriz. O nedenle müşteri memnuniyetinin derecesi o ürünün kalitesini belirliyor. Müşteri memnuniyeti tabi Tüketici Hukukuyla alakalı bir konu. Tüketici Hukukunun tarihi batı ülkelerinde 1700 veya 1800’lü yıllara dayanıyor. Ama bizim ülkemizde çok daha eski tarihlere yani Ahilik Teşkilatına dayanıyor. Ahilik Teşkilatının kurulmasının sebebi tüketicinin korunmasıdır. Esas olan esnafın ve üreticinin belli kurallara uyarak o kurallar çerçevesinde üretim yapması ve mal ve hizmet ettiği kişileri memnun etmesidir” dedi.
“TÜKETİCİNİN KORUNMASI KONUSUNDA YENİ TEDBİRLER ALDIK”
AK Parti iktidarında tüketicinin korunmasına dair yapılan çalışmaları da aktaran Yılmaz Tunç, “Dünyada en çok konuşulan kelimelerden biri olan “kalite” bizim kültürümüzde batıdan çok daha önceki tarihlerde var. Bizim kalite konusunda çok daha iyi yerlere gelmemiz lazım. Son yıllarda ülkemizde toplam kalite anlayışı, tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuata ilişkin çalışmalar yapılıyor ve yapılmaya da devam ediyor. 1985’ta Birleşmiş Milletler Tüketicinin Korunması Anlaşmasına dahil olarak taraf olduk. 1995 yılında buna bağlı olarak yasa yapıldı. Tabi gelişen yıllarla beraber yeni bir yasanın yapılması gerekti. 2003’te de AK Parti iktidarında yeni bir Tüketicinin Korunması Yasası yaptık. Aradan geçen 10 yılda Avrupa Birliği uyum yasaları, ticaretin gelişmesiyle birlikte yeni tedbirlerin alınması gerekti. 2013’te Tüketicinin Korunması Kanunu yapıldı ve 2014’te uygulanmaya başlandı. Tüketici Hakem Heyetleri 2003’ten bu yana görev yapıyor. İllerde ve ilçelerde tüketicinin korunması için çalışmalar yapan önemli bir mevzuat” şeklinde konuştu.
“ÜRETİCİ ATALARI GİDERME FIRSATINA SAHİP OLABİLİYOR”
Tüketicinin korunması kavramı içerisinde üreticinin korunması kavramının da bulunduğunu dile getiren Tunç, “Tüketicinin korunması kavramı içerisinde aslında üreticinin korunması da var. Eğer tüketici hatalı bir ürün alırsa bu malı iade edebiliyor. Üretici de iadesi yapılan üründe hataları giderme fırsatına sahip olabiliyor. Bu durum üreticiyi o ürünle ilgili ar-ge çalışmalarına sevk edebiliyor. Bu şekilde aslında tüketicinin korunması meselesi ve kalite anlayışı beraberinde üreticiyi yeni ar-ge çalışmalarına ve inovasyona sevk ediyor” ifadelerinde bulundu.
“BARTIN’A HEPİNİZİ BEKLİYORUZ”
Londra’daki işadamlarına Bartın’ın tanıtımı da yapan Yılmaz Tunç, “Bartın’ın 1991 yılında Zonguldak’tan ayrılan Karadeniz Bölgesi’nin bir ili. 192 bin nüfusa sahibiz. Karadeniz sahil şeridinde 59 kilometrelik bir sahilimiz var. Sahilde 2 ilçeye sahibiz. Bunlardan biri olan Kurucaşile, Osmanlıdan bu yana ahşap tekne ve yat imalatında bir marka. Ustalarımız bu işi geleneksel olarak devam ettiriyor. Aynı zaman Bartın Üniversitesine bağlı meslek yüksek okulumuzda bu alanla ilgili bir bölüm de mevcut. Kurucaşile’de şuanda 300 üniversite öğrencimiz eğitim görüyor. Amasra 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan bir ilçemiz. Amasra 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi ve yine Fatih tarafından dünyanın göz bebeği yani çeşm-i cihan olarak tabir edildi. Roma ve Bizans döneminden birçok tarihi esere sahip. Amasra Müzesinin restorasyonunu gerçekleştirdik. Kısaca doğal güzelliğiyle, tarihi dokusuyla ve kültürel mirasıyla çok zengin bir ilçemiz. Mutlaka görmenizi isteriz. İç kesimlerimizde ise dünyanın 100 sıcak noktasından biri olan Küre Dağları Milli Parkına sahibiz. Türkiye’nin tek Panparks üyesi milli parkı. Yüzde 52’si Bartın sınırlarında. Kısaca Bartın’da doğa, tarih, kültür, deniz her bir arada bulunuyor. Bartın’a hepinizi bekliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ GELİŞTİRMEYE VE BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Milletimin huzur ve refahı için Türkiye’yi geliştirmeye ve büyütmeye devam edeceklerini kaydeden Yılmaz Tunç, “Bu davetten gerçekten çok memnun kaldım. Fahri Ustaoğlu çok çalışan bir hemşerimiz. Bugüne kadar önemli organizasyonlara imza attı. Londra’da 10 uncusu gerçekleştiriyor. Biz de bu vesileyle sizlere tanışma fırsatı elde ettik. Ülkemizi her alanda kaliteli yapmak için çalışıyoruz. Birileri Türkiye’nin kötüye gittiği propagandasını yapabilir. Ama gerçek böyle olsaydı halk Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı 13 yıldır başbakan ve sonra da cumhurbaşkanı olarak seçmezdi. 15 Temmuz darbe girişiminde de onu devirmek isteyen tankların, topların ve tüfeklerin karşında durmazdı. 2001’de karşımızda 180 milyar dolarlık bir Türkiye vardı. Bugünkü Türkiye ise 800 milyar dolarlık bir Türkiye. Türkiye’yi dört kat büyüttük, büyütmeye devam edeceğiz. Milletimizin huzur ve refahı için Türkiye’yi geliştirmeye ve büyütmeye devam edeceğiz. Dış politikada da haklının yanında durmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin bu duruşundan rahatsız olanlarla rahatsız olmaya devam edebilirler ama biz bu yürüyüşü milletimizle birlikte devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ONLARIN YAPTIĞI PROPAGANDADAN İBARET DEĞİL”
Yılmaz Tunç son olarak “Avrupa Birliği inancımızdan da vazgeçmiş değiliz. Türkiye Avrupa Birliği standardını da aslında yakaladı. Temel hak ve özgürlükler konusunda birçok ülkeden öndeyiz. Özgürlüklerin alabildiğine genişletildiği bir ülkedeyiz. Öğrenciler, başörtüsüyle okula gidemezken bugün istediği kıyafetle okula gidebiliyor. Kimsenin yaşam tarzına karışıldığı yok ama birileri sanki karışıyormuş gibi propaganda yapabiliyor. Türkiye onların yaptığı propagandadan ibaret değil. Türkiye milletimizin inandığı bir ülke. Milletimiz Türkiye’ye sahip çıktıkça bizlerde onlarla beraber bu yürüyüşümüze devam edeceğiz. Her şeyin en kalitesini yapacağız. Çocuklarımızı, gençlerimizi en iyi şekilde yetiştireceğiz. Türkiye’yi dünyanın zirvesinde yer alan ilk 10 ülke arasına göreceğiz” ifadelerinde bulundu.