Tunç: 'Gazeteciye saldırı kabul edilemez'
AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç, gazeteci yazar Yavuz Selim Demirağ'ın 10 Mayıs günü evinin önünde 6 saldırgan tarafından darp edildiği olayla ilgili Meclis araştırması açılmasına dair İYİ Parti'nin verdiği Grup Önerisi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda konuştu. Tunç, 'Gazeteci Yazar Yavuz Selim Demirağ'a yapılan saldırıyı tasvip etmemiz mümkün değil, saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyoruz' dedi.
“Gerekli yasal işlemler yapılacaktır”
AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Yılmaz Tunç, gazeteci yazar Yavuz Selim Demirağ'ın 10 Mayıs günü evinin önünde 6 saldırgan tarafından darp edildiği olayla ilgili Meclis araştırması açılmasına dair İYİ Parti’nin verdiği Grup Önerisi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda konuştu. AK Parti Grubu adına konuşan Yılmaz Tunç “Öncelikle gazeteci Yazar Yavuz Selim Demirağ'a yapılan saldırıyı tasvip etmemiz mümkün değil, saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyoruz ve gazeteci Yazar Demirağ'a geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Olayla ilgili olarak saldırıyı gerçekleştiren 6 şahıs hakkında kasten yaralama suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada şüphelilerin kimlikleri tespit edilip ifadeleri alınmıştır ve gazeteci yazar Yavuz Selim Demirağ'ın tedavisi GATA Hastanesinde devam etmiş, doktor raporunda hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilmiş ancak kati rapor henüz verilmemiştir. Düzenlenecek kati rapor sonucuna göre şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca gerekli yasal işlemler yapılacaktır” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir”
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Yılmaz Tunç, “Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, Anayasa'mızın 26'ncı maddesinde teminat altına alınmıştır. Yine, basın hürriyeti, Anayasa'mızın 28'inci maddesinde teminat altına alınmıştır. Herkes düşünce ve kanaatini sözle, yazıyla, resimle veya başka bir yolla tek başına ya da toplu olarak yayma hürriyetine, hakkına sahiptir. Devlet de bu hakkı koruyacak tedbirleri almak zorundadır. Basın özgürlüğünün sınırları da yine Anayasa'mızda belirtilmiş ve altına imza attığımız uluslararası belgelerde kayıt altına alınmıştır” şeklinde konuştu.
“Basın özgürlüğü alanında önemli ilerlemeler sağlandı”
Son 17 yılda basın özgürlüğü alanında atılan adımlarla önemli ilerlemelerin sağlandığını belirten Tunç, “ Geçmişte; AK Partili yıllardan önce ülkemiz, gazetecilere yönelik saldırıların yoğun yaşandığı, faili meçhul olaylarda en meşhur gazetecileri yitirdiğimiz yılları yaşamıştır. Artık o karanlık günlere dönmek istemiyoruz, o günleri hatırlamak bile istemiyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Kutuplaştırıcı sözlerden kaçınmamız gerekir”
Tüm milletvekillerinin kutuplaştırıcı sözlerden kaçınması gerektiğini kaydeden Yılmaz Tunç son olarak “Günümüzde gerçekleşen her biri farklı bir nedene dayanan olayları muhalif görüşleri susturmak isteyen iktidardan kaynaklandığını söylemek son derece yanlıştır. Bu, kutuplaştırıcı bir sözdür. Bu tür ifadelerden iktidarıyla muhalefetiyle tüm milletvekillerinin kaçınması gerekir ve gazeteci yazar Yavuz Selim Demirağ'a yapılan saldırının sorumlularının mutlaka hak ettikleri cezaya çaptırılması da hepimizin dilediğidir. Bu bir yargı konusudur, soruşturma konusudur. Dolayısıyla Meclis araştırmasından ziyade, yargının yapacağı soruşturmayı beklemek gerekir” dedi.