Tunç: ' FETÖ ile mücadele AK Parti döneminde başlamıştır'

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulunda İyi Parti’nin 15 Temmuz darbe girişimine yardım ve yataklıktan bulunan, işbirlikçilerinin ve sorumluların belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili grup önerisi hakkında konuştu. 15 Temmuz darbe girişimi AK Parti iktidarıyla güçlenen Türkiye’yi hazmedemeyen küresel güçlerin desteğiyle gerçekleştiğini ifade eden Tunç, “İyi Parti’nin grup önerisinde 15 Temmuz darbe girişimine  yardım ve yataklıktan bulunan, işbirlikçilerinin ve sorumluların belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması istenmektedir. 15 Temmuz darbe girişimi AK Parti iktidarıyla güçlenen Türkiye’yi hazmedemeyen ve Türkiye’nin tutumu nedeniyle bölgedeki çıkarlarını gerçekleştiremeyen küresel güçlerin desteğiyle gerçekleştirilmiş, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimizin tarihi kahramanlığı sayesinde akamete uğratılmış bir darbe girişimidir” dedi.

“FETÖ ile mücadele uzun bir mücadeledir”

FETÖ Terör Örgütüyle mücadelenin 2012’de MİT Müsteşarının tutuklanmaya kalkışılması süreciyle başladığını dile getiren Yılmaz Tunç şöyle devam etti:

“Darbe girişiminde bulunan FETÖ Terör Örgütüyle mücadele aslında darbe girişiminden çok daha önce başlatılmıştır. 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarının tutuklanmaya kalkışılması süreciyle başlayan, dershanelerin kapatılmasıyla devam eden Gezi Olaylarıyla farklı bir boyut kazandırılan, 17-25 Aralık’ta yargı eliyle darbe girişiminde bulunarak hükümeti düşürülmesine varan, MİT tırlarının durdurulması ve terörün azdırılarak toplumda kaos ortamının oluşturulması çabalarıyla devam eden yaklaşıl 5 yıllık mücadele sürecinde başarısız olan küresel güçler ve onun piyonu FETÖ Terör Örgütünün son koz olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunması sonrasında da devam eden uzun bir mücadeleden bahsediyoruz.

“Hükümetimiz büyük bir mücadele göstermektedir”

Tüm bu olaylar sonrasında hükümetimiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi her girişimin arkasından devreye girmiş gerekli tedbirleri almış, gerekli kanuni düzenlemeleri hep birlikte bu çatının altında gerçekleştirmiş ve bu girişimlerin her birini sonuçsuz bırakmıştır. FETÖ’nün yayın organları, televizyonları, en önemli insan devşirme organizasyonları olan okullar ve dershanelerin kapatılması, finans kaynaklarına el konulması tüm bunların hükümetin büyük mücadelesi sonucunda gerçekleştirilmiştir.

“Diğer siyasi partiler gerekli desteği vermedi”

Bunlar yapılırken ise gerekli destek diğer siyasi partiler tarafından verilmemiştir.  Bu gerçektir, açıktır. Hatta bunları yaparken hükümet diktatörlük suçlamalarıyla da karşı karşıya kalmıştır. Darbe girişimi sonrası 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal çerçevesi içerisinde de FETÖ ile irtibatlı olduğu değerlendirilenlerin kamudan ayıklanması süreci başlamış ve suç unsuru olan hususlarla ilgili olarak ta bağımsız yargı gerekli soruşturmaları ve kovuşturmaları başlatmıştır.

“Büyük bir haksızlık”

AK Parti’den önce hemen hemen tüm siyasi partilerle ilişki kurmaya çalışmış olan bu örgütün AK Parti’yle devlete sızdığını söylemek büyük bir haksızlıktır. Bu hain örgütle mücadele AK Parti döneminde başladığı için  FETÖ darbe girişiminde bulunmuş ve AK Parti ve onun liderini ortadan kaldırma cüretine kalkışmıştır. FETÖ ile mücadele milli bir meseledir. AK Parti yokken 40 yıl öncesinden devletin kurumlarına çöreklenmiş bu yapının tasfiyesinde tüm siyasi partilerimiz destek olmalıdır.

“31 bin tutukludan 16 bini hüküm giydi”

FETÖ mensupları ve darbe girişiminde bulunan teröristler ve onlara destek olan kim varsa sıfatı ne olursa olsun bağımsız yargı önünde hesap vermektedir. 97 bin derdest soruşturma vardır. 51 bin dava vardır. 148 bin derdest dosyadan bahsediyoruz.  272 bin şüpheli ve sanık vardır. 31 bin tutukludan 16 bini de hüküm giymiştir. Bu aşamada bağımsız yargının kararlarını beklemek gerekir.”