Tunç, başkan adayının ipuçlarını verdi
AK Parti Bartın Teşkilatı, İl Danışma Meclisi Toplantısını gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantının ana gündem maddesini ise 31 Mart 2019 yerel seçimleri oluşturdu. MHP'li Bartın Belediyesi'nin 10 yıllık icraatlarını eleştiren AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 31 Mart'ta Bartın Belediyesi başta olmak üzere Bartın'da 8 belediyenin 8'ini ak belediyecilik anlayışla tanıştıracaklarını söyledi. AK Parti'nin Bartın Belediye Başkanı adayının nasıl olacağına dair ipuçları da veren Tunç, 'Bartın halkının sevdiği, saydığı merkezde her kesimden oy alabilecek, aldıktan sonra da başarılı olabilecek, teşkilatımızın kucaklayacağı topyekun büyük bir heyecanı yakalayacağımız bir adayla Bartın'da seçimden birinci parti çıkacağız' dedi. Tunç ayrıca HEMA'da yaşanan işçi çıkarımları üzerinden Bartın Platformunu ve CHP'yi de eleştirdi.
AK PARTİ, YEREL SEÇİM HEDEFLERİNİ BELİRLEDİ
AK Parti Bartın Teşkilatı, İl Danışma Meclisi Toplantısını Pazar günü gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Başkanı Turhan Kalaycı, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun başta olmak üzere, eski il başkanları, merkez ilçe teşkilatı, AK Partili belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve İl Genel Meclisi Üyeleri, Kadın Kolları ve Gençlik Kollarıyla çok sayıda teşkilat mensubu katıldı. Toplantının basına açık gerçekleştirilen kısmında ise ana gündem maddesi 31 Mart 2019 yerel seçimleri oldu. Toplantıya yapılan geniş katılımı göstererek bu katılımın 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde Bartın’da belediyelerde 8’de 8’in AK Partili olacağının işareti olduğunu ifade eden AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, “İl Danışma Meclisi toplantımıza olan bu geniş katılım 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Bartın’da belediyelerde 8’de 8’in olacağının işaretini bize gösteriyor. Başka partilerde bu tür manzaralar olmaz. Her ay düzenli toplantılarda bir araya gelerek istişare yaparak hem ülke gündemini hem de yaşadığı beldenin ya da ilçenin sorunlarını konuşan tartışan AK Parti’den başka bir parti maalesef Türkiye’de şuana kadar yok. O nedenle partimizle, teşkilatımıza önem veren Genel Merkezimiz ve Genel Başkanımızla ne kadar onur ve gurur duysak azdır” dedi.
45 dakikada hem ülke hem de Bartın gündemini değerlendirdi
Yaklaşık 45 dakikalık konuşmasında ülkenin gündemi, Bartın’daki AK Parti yatırımlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz Tunç, MHP’li Bartın Belediyesinin icraatlarını da eleştirdi. AK Parti’nin Bartın Belediye Başkanı adayının nasıl olacağına dair ipuçları da veren Tunç, “Bartın halkının sevdiği, saydığı merkezde her kesimden oy alabilecek, aldıktan sonra da başarılı olabilecek, teşkilatımızın kucaklayacağı topyekun büyük bir heyecanı yakalayacağımız bir adayla Bartın’da seçimden birinci parti çıkacağız” derken HEMA’da yaşanan işçi çıkarımları üzerinden Bartın Platformunu ve CHP’ye de yüklenmeyi ihmal etmedi. Yılmaz Tunç konuşmasında şu ifadelerde bulundu:
Tunç: “Ülkemizin kronikleşmiş sorunlarını AK Parti çözdü”
“3 Kasım 2002 tarihi ülkemiz için çok önemli bir tarih. Partimizin 16. Yıldönümünü dün itibariyle (cumartesi) tamamladık. 16 yıl önce milletimiz 3 Kasım 2002 tarihinde AK Parti’yi tek başına iktidar yaptı. 90’lı yıllar boyunca devam eden koalisyonlara son verdi. O günkü koalisyonda yer alan iktidar partilerinin hepsini birden barajın altında bıraktı. Ve milletimiz ‘Ben artık yeni bir sayfa açıyorum. O sayfayı da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yle uzun yıllar devam ettireceğim’ dedi. AK Parti 2002’de iktidar olduğunda ülkemizin içerisinde bulunduğu durumu hepimiz hatırlıyoruz. Aslında hatırlamak bile istemiyoruz. Ülkemizin kronikleşmiş çözülemez denilen tüm sorunlarına AK Parti el attı ve bu sorunları tek tek çözmeyi başardı.
“Ekonomik saldırılara rağmen dünyanın en büyük havaalanını açtık”
Gerek eğitim alanındaki kısıtlamalar, gerek hak ve özgürlük alanındaki kısıtlamalar, gerek demokrasi eksikliği, gerek ekonomideki sıkıntılar, enflasyon, işsizlik, fakirlikle mücadele eden AK Parti, Türkiye’yi 16 yılda 3,5, 4 kat büyüttü. 2001’de eksi 9’la dünyanın en hızlı küçülen Türkiye’sini AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan her yıl açıklanan büyüme oranlarıyla dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi yaptı. Şu son ekonomik saldırılara rağmen eylül ayında cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırdık. Ekonomik saldırılara rağmen Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Ekonomik saldırılara rağmen dünyanın en büyük havaalanının açılışını gerçekleştirdik.
“Dış politikamızla mazlumların sesi olduk”
Uygulamadığımız insani ve vicdani dış politikayla dünya mazlumlarının sesi olduk. Hakkın, adaletin yanında yer aldık. Bütün dünya güçlü ülkeler dediğimiz küresel güçler hep mazlumların aleyhinde çalışırken onlara karşı sesini çıkarabilen ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyebilen dünyada tek bir lider var o da Recep Tayyip Erdoğan. O da AK Parti. Bir taraftan ülkemizin 81 vilayetine hizmetler götürdük. Her alanda ülkemizi kalkındırdık, halkımızın refahını arttırmak için gayret gösterdik. Sosyal politikalarla, yoksulun fakirin fukaranın yanında olduk. En ücra köyünde hastaneye gidemeyen hastamızın ayağına doktor gönderdik. En uzak mahallelere kadar içme suları götürdük, asfalt yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca toplam 50 kilometre tünel yapabilmişken biz onun 6, 7 mislini sadece 16 yıla sığdırdık. Sadece şuanda Bartın’a 25 kilometre tünel yapıyoruz.
“Ak kadrolarla gece-gündüz seferber olduk”
AK Parti farkını işte görüyoruz. Her yere üniversiteler kurduk, Bartın’da bunların içerisinde. 17 bin öğrencimiz var. Bartın kış dönemlerinde bile hareketliyse bu üniversite sayesindedir. Türkiye’nin toplam milli gelirini 250 milyar dolardan 800 milyar dolarların üzerine çıkardık. 2023 hedeflerimiz var. Bu hedefleri yakalamak için Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tüm ak kadrolar gece-gündüz seferber olduk, olmaya devam ediyoruz. Tüm bu gelişmeleri, halkın nabzını, Türkiye’nin güçlü bir devlet olmasını, Türkiye’nin kendi silahını üreten, terörle mücadelesini güçlü bir şekilde yapan, Türkiye’nin kendi milli duruşunu hazmedemeyenler tabi bu 16 yıllık süre içerisinde hiç boş durmadılar. O şer odakları hep ülkemizin ve AK Parti’nin aleyhinde çalışmalarını sürdürdüler. Tuzaklar ve planlar kurmaya çalıştılar.
“16 yıldır AK Parti’yi iktidardan düşürmeyi başaramadılar”
İktidarımızın ilk 4,5 yılında cumhurbaşkanlığı krizi yani 367 kriziyle karşı karşıya kaldık. Ardından 2008’de kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. Ardından Gezi olayları, MİT Müsteşarının tutuklanmaya kalkışılması, MİT tırlarının durdurulması. Tüm bunlarda başarılı olamayınca 17-25 Aralık yargı darbesi girişimiyle hükümeti düşürmeye çalıştılar. Onda da başarılı olamadılar, terörü arttırmaya, hendek kazdırmaya başladılar. Ve ardından tüm bunlarda başarılı olamayan şer güçler küresel güçlerin de desteğini alarak ülkemizdeki taşeronları vasıtasıyla 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulundular. FETÖ teröristlerine milletimiz ülkeyi dar etti ve şuanda onlar yargı önünde hesap veriyorlar. Bağımsız yargı hesabını soracak. Kim bu ülkeye, milletimize diz çöktürmeye kalkışırsa karşısında hem bağımsız yargıyı bulur hem AK Parti’yi hem de Recep Tayyip Erdoğan’ı bulur.
“Ekonomik saldırılarla AK Parti’ye karşı milletimizi kışkırtmaya çalışıyorlar”
Bunlarla başarılı olamadılar ‘Acaba ülkeye ekonomik saldırılarla diz çöktürür müyüz?’ planları yaptılar. Dolar bahane edilerek ülkede bir ekonomik kriz çıkarma ve milleti yerel seçimler öncesinde AK Parti’ye karşı soğutma gayreti içerisine girdiler. Ama aldığımız tedbirlerle bu saldırıları göğüslemeyi başardık. Bunu fırsat bilerek fiyatları yükselterek milletimizi sıkıntıya sokmak isteyenlerle de yine hala mücadele devam ediyor, gerekli tedbirlerde alınıyor. Ve inşallah artık yavaş yavaş her şey normale dönerek yine istediğimiz icraat dönemi, ekonomik kalkınma hızı artarak devam edecek. Tüm bu engellemeleri, kurulan tuzakları milletimizin sayesinde aştık. Milletimiz hep sıkıntılı dönemlerde AK Parti’ye ve onun liderine sahip çıktı. Milletimiz ‘Geçmişte çok sıkıntılar çektik. AK Parti’yle çok güzel bir dönem başlamıştı. Biz bu dönemi heba etmek istemiyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını heba etmek istemiyoruz’ dedi ve hep AK Parti’ye sahip çıktı.
“16 yılda 13 sandıkta milletimiz tercihini AK Parti’den yana kullandı”
Milletimizin önüne şu 16 yıl içerisinde toplamda 13 kez sandık konuldu. 6 kez genel seçim sandığı, 3 kez yerel seçim sandığı, 3 kez referandum sandığı, 2 kez cumhurbaşkanlığı seçimi sandığı konuldu. Ve tüm bu sandıklarda milletimiz tercihini hep AK Parti’den yana kullandı. AK Parti’nin savunduğu değişikliklere ona verdi. Cumhurbaşkanımızı her 2 seçimde de halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı yaptığı gibi ikinci seçimde de yüzde 52 oy oranıyla tekrar Türkiye’nin lideri yaptı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini başlattı. Ve en büyük demokratik reformu 16 Nisan 2016 referandumuyla gerçekleştirdik ve o referandumla artık Türkiye’de yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olduğu, güçlü meclis, güçlü hükümet ve bağımsız yargı sisteminin tam anlamıyla tesis edildiği, cumhuriyetimizi daha da güçlendiren hızlı karar alabilen, hızlı uygulayan ancak o alınan kararları denetleyebilen, uygulayabilen bir meclis yapısını inşa eden yeni bir demokratik sisteme adım attık.
“Bunlar cumhuriyetçi, Atatürkçü olabilir mi?”
Bu sistemle ülkemiz inşallah çok daha hızlı gelişecek. Türkiye dünyanın en büyük devletlerinden birisi olacak. Bütün dünya ülkelerine şöyle bir baktığımız zaman dünyada gerçekleştirilen 10 dev projeden kaç tanesi Türkiye’de gerçekleşiyor? 10 dev projeden 6 tanesi Türkiye’de gerçekleşiyor. İşte bu hazmedilemiyor. Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde dünyanın en büyük havaalanını açıyoruz. Gurur duyması gerekenler ‘Cumhuriyet Bayramına böyle şey olur mu?’ diyorlar. Ne olacak? Bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize hedef olarak neyi gösteriyor? Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkılması gerektiğini gösteriyor. İşte dünyanın en büyük havaalanı demek muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak demektir. Biz bunu yapıyoruz. Enerjide bağımsız olmaktır. 2 tane nükleer santral ihalesi yaptığımızda Gezi olaylarına öncülük edenler kimlerdi? Bunlar cumhuriyetçi, Atatürkçü olabilir mi? Kanal İstanbul gibi dünyanın en büyük projelerinden birisine karşı çıkmak cumhuriyetçilik olabilir mi? Değil, onlar maalesef birilerinin kulaklarına fısıldadığı ve o birilerinin canlı yayın araçları göndererek sabaha kadar yapılan canlı yayınlarla ‘Acaba Türkiye Suriye gibi Mısır gibi olur mu?’ diyerek hep bunu beklediler. Ama nafile olmadı. Çünkü Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider var ve onun arkasında dimdik duran Türk milleri var.
“Terörü azdırmaya çalıştılar”
Terörü azdırmaya çalıştılar. Suriye’den 4 milyon insan geldi Türkiye’ye sığındı. Cumhuriyet Halk Parti’si kucaklarında bebeklerle sınırlarda bekleyen o insanları ‘Ülkeye almayın’ dedi. Almazsak ne olacak? Onları orada oluşturulmak istenen PKK terör gruplarının kucağına mı itelim? Aldık ve onlara sahip çıktık. Hala sahip çıkıyoruz. Eğer biz buna duyarsız kalsaydık Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin güneyinde bir PKK terör devleti oluşacaktı. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi biz Afrin’e girmeseydik orada bir terör devleti oluşacaktı. ABD bunu istiyor. Tırlar dolusu silah gönderiyor. Suriye ile Türkiye arasında bir PYD,PKK devleti olsun ve Türkiye yıllarca bunlarla uğraşsın ve sıkıntı çeksin diye bekliyor. Ama biz bu tuzakları, oyunları hep bozduk. Bunları yapamamamız için aslında 15 Temmuz hain darbe girişimini yaptılar. Ama biz 15 Temmuz’dan 1 ay sonra Fırat Kalkanı Harekatıyla Türkiye’nin gücünü gösterdik.
“Muhalefet gerçekleri tamamen çarpıtıyor”
Bugün Türkiye olaylara seyirci kalan bir ülke değilse, İstanbul’da dünya liderlerini toplayıp Türkiye’de bunları konuşabiliyorsak bu aktif dış politika sayesindedir. Muhalefete ve televizyon kanallarında ahkam kesenlere bakıyoruz gerçekleri tamamen çarpıtıyorlar. Ama milletimiz bizim ne yaptığımızı biliyor ve görüyor. Onun için 16 yıldır 13 sandıkta AK Parti’yi birinci yapmışsa bunun bir sebebi vardır. Bu durup dururken olmadı. 16 yıldır iktidarda olan bir partinin lideri hala Türkiye’nin yüzde 52’sinin oyunu alıyorsa keşke yapıcı muhalefet izleseler.
“Emeklilikte yaşa takılanlar…”
Artık yerel seçimlere gidiyoruz. Yerel seçimlere giderken de halkımızın kafasını karıştırmak için her türlü gayreti gösterecekler. Emeklilikte yaşa takılanlar diyecekler. 6 milyonluk bir seçmen kitlesi var ve çok önemli ‘Acaba onları yanıltabilir miyiz?’ diyecekler. Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kanununu hazırlayan kim? Kılıçdaroğlu. Yasalaştıran kim? Bizden önceki 3’lü koalisyon dönemi. 1999 tarihinde sigortaya giriş yapanlar 65 yaşında emekli olacak diye kanun bizden önce çıkmadı mı? Bizden önce çıktı ve 16 yıldır AK Parti iktidarında aynı kanun devam ediyor. Sosyal medyada öyle paylaşımlar var ki ‘ 2 yıl milletvekilliği yapan emekli oluyor da biz 65 yaşını mı bekleyeceğiz?’ diyor. Milletvekili de 65 yaşını bekleyecek. Şuanda 22 yaşında bizim milletvekilimiz var 24 yaşında emekli olacak diyorlar. Böyle bir şey mi olur? O da açıklama yaptı ‘Ben 65 yaşından önce emekli olamıyorum’ dedi. Durum böyleyken bunu muhalefet partileri de bilmesine rağmen çarpıtabiliyorlar.
“Andımız meselesi üzerinden AK Parti’yi yıpratabilir miyiz diye uğraşıyorlar”
Andımız meselesi üzerinden AK Parti’yi yıpratabilir miyiz diye uğraşıyorlar. Cumhurbaşkanımız gerekli cevapları verdi. 3 yıl önce bu kaldırıldı, kaldırılırken bu kadar gündem olmadı. Ama 3 yıl sonra birileri devreye girdi ‘Bir hatırlatma yapalım acaba rahatsızlık oluşturabilir miyiz?’ dediler ve ülkemizin gündemini karıştırmaya çalışıyorlar. Bu tür suni gündemler ortaya atılarak seçim sürecinde geçmiş unutturulmaya çalışılacaktır. Asgari ücret bin 604 TL evet az ama biz bunun daha fazla olması için çalışıyoruz. Biz bu ülkeyi devraldığımızda asgari ücret çok yüksek miydi? 184 liraydı. Bir asgari ücret 100 dolardı. Doların yükselmesinden dolayı asgari ücretin dolar karşılığı şimdi biraz azaldı ama asgari ücreti 100 dolardan 300 dolara AK Parti iktidarı çıkardı. Ama bu gelişme ve kalkınma hamlesi devam ettiği sürece bizde halkımızın alım gücünü arttırmaya devam edeceğiz.
“İnşaatla, konut yapmakla ülke kalkınmaz’ diyenlerin tabi tuzu kuru”
En çok söylenen eleştirilerden bir tanesi de ‘AK Parti 16 yılda inşaata yatırım yaptı.’ Diyorlar. ‘İnşaatla, konut yapmakla ülke kalkınmaz’ diyenlerin tabi tuzu kuru. Kendin yaparken yapıyorsun ama benim garip vatandaşımın gecekondudan bir apartman dairesine sahip olmasını hazmedemiyorsun. Bu vatandaşlarımızın alım gücü olmasaydı o daireye sahip olabilirler miydi ve inşaatçılar o daireleri yapabilirler miydi? Ya da yol olmadan fabrika, sanayici, turist gelebilir mi? Yol gelişmenin anahtarıdır, medeniyettir. Gençlere yönelik sürekli sosyal medyada bir algı oluşturma çabası var. Bu çabaya karşı hepimizin uyanık olması ve özellikle işin sosyal medya boyutunu hiç ihmal etmemiz lazım.
“150 gün sonra Bartın’da topyekun bir zaferi inşallah kutlayacağız”
Bartın’da 150 gün sonra inşallah AK Partili bir merkez belediyesi olmak üzere tüm ilçe ve beldelerimizde il genel meclisi ve belediye meclis üyelerimizle beraber topyekun bir zaferi sizlerle birlikte inşallah kutlayacağız. Bartın’ın buna çok ihtiyacı var. Bartın’a hükümet yatırımları olarak 6 milyar TL’lik bir kamu yatırımı gerçekleştirdik. Üniversitesinden barajlarına kadar. 2 büyük baraj Bartın’ı sel tehlikesinden kurtardı. Çizmelerini giyerek ırmağın kenarlarına giden belediye başkanları artık yok çünkü barajlar var. Kozcağız Barajı hızlı bir şekilde devam ediyor. 2 bin 500 kişilik kız öğrenci yurdumuz bitti ve bu sene Bartın’a gelen hiçbir kız öğrencimiz açıkta kalmadı. 2 bin 800 kişilik bir yurt projemiz daha mart ayında inşaata başlayacak. O da erkek öğrencilerimiz için olacak. 30 bin öğrenci kapasitesine ulaşacak barınma imkanını Bartın’da sağlamış olacağız. Bartın’a kayıt yaptırmak için gelen hiçbir öğrenci de barınmadan dolayı geri dönmeyecek.
“400 yataklı hastane 3 yıl da tamamlanacak”
Bartın’a bugüne kadar 41 tane okul yaptık ve hala yapmaya devam ediyoruz. 400 yataklı hastane inşaatını başlattık ve eğitim ve araştırma hastanesi seviyesinde olacak. İçerisinde 60’dan fazla yoğun bakım yatağı olacak ve hastalarımız il dışına sevk edilmeden kendi illerinde tedavi edilecekler. 24 ameliyat aynı anda yapılabilecek. 735 araç aynı anda park edebilecek. Hem katlı otopark olacak hem de açık otopark olacak. Ve inşallah 3 yıl içerisinde Bartın’a kazandıracağız. Amasra İlçe Hastanemiz bitti ve hizmete girdi. Ulus daha önceki senelerde tamamlanmıştı. Şimdi de Kozcağız’a ilçe hastanesi yapıyoruz. O da bitmek üzere ve inşallah Kozcağız’ımızda ilçe seviyesinde sağlık hizmetlerine kavuşmuş olacak. Kumluca’mıza 112 Acil İstasyonunun açılış onayını aldık ve yakın zamanda orada da aile sağlığımızı merkezimizi hizmete sokacağız.
Doğalgaz ve Türbe yolu üzerinden MHP’li Bartın Belediyesine eleştiri
AK Parti olmasa bu hayaller kurulabilir miydi? Bartın’a doğalgaz geleceği kimin aklına gelirdi. ‘Hatta Bartın’a doğalgaz getiriyoruz’ dediğimizde bugünkü Belediye Başkanı açıklama yaptı ve ‘Doğalgaz pahallı, onu millet alamaz. Gerek yok’ dedi. Biz de ‘Meclis kararı alın. Biz EPDK’dan ihalesini yaptıracağız’ dedik. Meclis kararını Zonguldak aldı Bartın hala bekledi. Basına demeçler verdik, zorla meclis kararını aldık biz de ihalesini yapıp müteahhit firmayı işe başlattık. Aslında şimdiye kadar tüm mahallelerimizde olması lazım. İşte ak belediyecilik ihtiyacı çok yüksek. Türbe yolundaki yolun neden geciktiğini soruyorlar. 4 yıl önce ihalesi yapıldı. İmar planı yüzünden bugünlere geldik. AK Partili bir belediye olsa orada imar planı nedeniyle o yatırım gecikir mi? Gecikmez. Hemen belediye başkanı dosyayı alır vekili de yanına alır bizzat kendisi takip eder.
“Yerel yönetimde vizyon yok”
AK Partili ilçe ve belde belediye başkanlarımız öyle. Bütün beldelerimizin ve ilçelerimizin çehresi değişti mi? Hepsi AK Parti’yle tanıştırdığımız için çok güzel oldu. Şimdi sıra Bartın’da. Bartın Türkiye’nin en şirin ve en güzel ili. Kıymetini bilmemiz lazım. Siyasi ve ideolojik düşüncelere heba edilecek bir yer değil. Amasra’ya gelen turist neden Bartın’a gelmiyor. Bartın’da güzellik yok mu? Bunu ortaya çıkaramaz mıyız? Yerel yönetim bunu yapamaz mı? Yapabilir ama bunun için vizyon lazım. Şimdi Adliye Sarayı yapıyoruz. Bartın’ın uzun yıllar ihtiyacını karşılayacak bir kamu binası. Bartın’daki bütün kamu binaları bizim dönemimizde yapıldı.
Belediye İmar Planı itirazları üzerinden “Düzgün yapılamamış” eleştirisi
Üniversiteye giden öğrenci minibüsçümü alsın, otobüsçümü alsın Belediye daha bunu çözememiş. Bu öğrencileri minibüsçü de taşısın, otobüsçü de taşısın. Bartın büyüyor, çocuklar istediğine binsin. Hatta Çatmaca’dan üniversite kampüsüne tramvay koyalım. Bir yatırımcı bulunup yap-işlet-devret modeliyle bu yapılabilir. Bunlar vizyon ve ekip işi. Ama maalesef Bartın 10 yıldır bu şansızlığı yaşıyor. Bartın’a yazık oluyor. 10 yılda Bartın’ın bir imar planı yapılamaz mı? 4 bin tane itirazın olduğu bir plan var. Demek ki düzgün yapılamamış. Düzgün yapılsaydı 4 bin tane itiraz olmazdı. 2 bin 500 kişilik öğrenci yurdu yapıyoruz ‘Ben su veremem’ diyor. Kim verecek suyu? ‘Ben ne yapayım su yok. Ulupınar Suyu kurumuş’ diyor. Kuruma falan yok. Su orada akıyor ama suyu buraya getirecek bir akıl lazım. Çok da büyük bir maliyeti yok. Hesapladığınız zaman Yalı’da yapılan binanın yarısı kadar değil maliyeti. Esentepe’deki depoyu hükümet olarak biz yaptık. Atık su arıtma tesisleri, İnkumu, Amasra, Çakraz derin deniz deşarjlarını yaptık. Güzelcehisar’ı turizme kazandıralım dedik çevreciler ayağa kalktı. Şimdi gidip oraya selfie yapanlarda onların arkadaşları. Kendileri gidemiyor, yüzleri tutmuyor. Güzelcehisar lav sütunlarını turizme kazandırıyor.
“HEMA’da işçilerin işsiz kalmasının sebebi CHP ve Bartın Platformu”
HEMA işçilerinin yanındayız diyorlar. Gidip orada görüntü çektiriyor. HEMA’yı bugüne kadar orada kömür çıkarmaması için çalışan siz değil misiniz? Bartın Platformu’nun başında kimler var. Termik santrale karşı çıkıyorlar tamam ‘Kömür çıkarayım lavar yapayım’ diyor ama ona karşı da dava açıyorlar. Çatalağzı’na kömür götürmek için liman yapmak istiyor bu sefer de o limanın ÇED’ine karşı aynı kesim dava açıyor. ‘Ben işi durdurdum’ dediğinde de işçiye sahip çıkıyor ‘Biz kömür çıkarılmasına karşı değiliz’ diyor. Çıkarılmasına karşı değilsin de kömür taşınacak limana, kömürün yıkanacağı tesise niye karşı çıktın? Bu tesislere karşı çıkacaksın sonra gelip işçinin hakkını savunacaksın böyle savunma olur mu? O işçilerin işsiz kalmasına kim sebep oldu? CHP’liler sebep oldu, o Bartın Platformu adı altında toplananlar kimlerse onlar sebep oldu.
AK Partinin adayı nasıl olacak?
Ama biz yatırımcımızı desteklemeye devam edeceğiz. Organize Sanayi Bölgemizi genişletmeye devam edeceğiz. Kamulaştırma çalışmaları son safhada. Davalar bitmek üzere. İnşallah hem 380’lik trafo merkezi devreye girecek hem de yeni sanayicilerimize oraları tahsis edeceğiz. 31 Mart’ta da inşallah Bartın halkının teveccühüyle ak belediyecilik anlayışı başlayacak ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle uyum içerisinde Bartın’da gelişme ve kalkınmanın nasıl olacağını hep beraber göreceğiz. Bartın inşallah uçmaya hazır. İlçelerimiz ve beldelerimizde de hizmetlerimiz ak belediyecilikle devam edecek. Yeter ki inanalım ve algı çalışması yapanlara fırsat vermeyelim. Bartın halkının sevdiği, saydığı merkezde her kesimden oy alabilecek, aldıktan sonra da başarılı olabilecek, teşkilatımızın kucaklayacağı topyekun büyük bir heyecanı yakalayacağımız bir adayla, meclis kadrosuyla beraber Bartın’da birinci parti olarak seçimden çıkacağız.”