Tunç, Abdipaşa'da muhtarlara sistemi anlattı

'Devletin şekli ile ilgili bir tartışma yok'

Tunç, Abdipaşa'da muhtarlara sistemi anlattı

Haber Merkezi

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında  Abdipaşa Beldesi’ndeki mahalle ve köy muhtarları ile sivil  sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Muhtarlara anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili bilgiler veren Tunç, Yürütme iki başlı olmaktan kurtarılıyor. Bu durum bazı kesimler tarafından rejim değişikliği gibi sunulmaya çalışılıyor. Rejim dediğimiz zaman devletin şekli anlaşılmaktadır. Devletin şekli Cumhuriyet, anayasanın değişmez maddeleri arasında yer alan devletin şekli ile ilgili bir tartışma yok” dedi

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, referandum çalışmaları kapsamında  Abdipaşa Beldesi’ndeki mahalle ve köy muhtarları ile sivil  sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. kahvaltıya  AK Parti 22. Dönem Bartın Milletvekili Asım Kulak, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Abdipaşa Belediye Başkanı Yaşar Dönmez, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Ulus İlçe Başkanı Kadir Saraç, Abdipaşa Belde Başkanı Fahrettin Balcı, AK Parti İl teşkilat üyeleri ile bazı teşkilat mensupları da katıldı. Anayasa değişikliği maddeleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Tunç, yapılmak istenenin hükümet modeli değişikli olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin rejimi 1923'te cumhuriyet ilan edilerek kesinleşmiştir. Bugün değişiklik yapılan anayasanın hiçbir maddesinde rejime yönelik bir düzenleme yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi Cumhuriyettir. Bunlarla ilgili bir tartışma söz konusu değildir. Yapılan şey devletin yönetim biçimini değiştirmektir. Krizler yaşanmasın, ülke hükümet krizleriyle sorunlarla karşılaşmasın. Türkiye yoluna devam etsin. Biz istikrarlı ve hızlı karar alabilen demokratik, hukuk devleti nezdinde hesap verebilen bu yeni sistemi hayata geçirirsek Türkiye bölgesinde güçlü bir devlet, bölgesindeki sorunları çözümü konusunda güçlü bir aktör olarak kalmaya devam edecektir” dedi.

“GEÇMİŞ SİYASETÇİLERİMİZ HEP SAVUNMUŞTU”

Ülkemizdeki parlamenter yönetim sistemimizdeki sorunun yıllarca tartışıldığını söyleyen Tunç, Türkiye’de yeni bir konu olmadığını, geçmiş yıllarda Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi liderlerin bu sisteme atıfta bulunduğuna dikkat çekti. Tunç, “Bu tarihsel sürecimiz ve en son gelinen noktada 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte ortaya çıkan tabloda Milliyetçi Hareket Partisi ile bir uzlaşma zemini ortaya çıktı. İki parti yetkilileri bir araya gelip konuşarak gelecekte oluşabilecek muhtemel krizlerin ortadan kaldırılması için bir hükümet modelinin belirlenmesi konusunda çalışma başlattılar. MHP ve AK Parti  anlaşarak konuyu meclis gündemine getirdiler. Mecliste 339 oyla kabul edildi. 367’de olsaydı yine millete soracaktık. Çünkü başından beri milletin buna karar vermesi gerekir dedik. Şimdi karar milletin” şeklinde konuştu.

“YETKİYİ HALKA VERİYORUZ”

İstikrar üreten bir hükümet sistemine geçişin cumhuriyeti daha da güçlendireceğini ifade eden Yılmaz Tunç, “Halkın yürütme organını, yani hükümeti, parlamento içinden dolaylı seçmesinin yerine  doğrudan seçmesini öneriyoruz. Halkın 5 yıllığına doğrudan seçtiği, 5 yıl sonra hesabını sorma imkanı bulduğu, beğenirse yeniden seçme imkanının olduğu, beğenmezse bir sonraki seçimde değiştirebildiği, koalisyon ihtimalinin artık ortadan kalktığı, istikrar üreten bir hükümet sistemine geçiş, cumhuriyet rejimini daha da güçlendirecektir” ifadelerinde bulundu.

“HALKIN HAKEMLİĞİNE BAŞVURULMASINDAN DAHA DOĞRU NE OLABİLİR ?”

Cumhurbaşkanının meclis seçimlerini yenileme yetkisi üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten  Tunç; “Sanki cumhurbaşkanı canı istediğinde Meclisi feshedebilecek.  Böyle bir şey yok. Aylarca meydan meydan seçim kampanyası yapan ve sonuçta halkın yüzde 50’den fazlasının oyunu alan bir cumhurbaşkanı Meclisi feshettiğinde kendi görevi de sona erecek. O zaman bu yetkisini canı istediğinde kullanabilecek nasıl dersiniz? Artık içinden çıkılamayan bir devlet krizi ile karşı karşıya kalındığında bu yetkiyi kullanacaktır. Bu yetkiyi önemli bir gerekçe yokken kullanan bir cumhurbaşkanının yeniden seçilme durumu olabilir mi? 2001 krizinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Merhum Başbakan Bülent Ecevit hükümeti arasında çıkan kriz, meclisin seçim kararı alması ile çözüldü ve AK Parti iktidarı yönetimi devraldı, ama asıl soruna yol açan Ahmet Necdet Sezer görevine devam etti. Bu sistem, krize neden olan tarafı sandığa gömecek bir sistemdir. O nedenle, Cumhurbaşkanının fesih yetkisinden bahsederken Meclisin de Cumhurbaşkanının görevini sona erdirebileceğini, devlet krizi ortaya çıktığında birlikte seçim ilkesi gereğince halkın hakemliğine başvurulmasından daha doğru ne olabilir?” açıklamasında bulundu.