Tunç: '14 Mayıs'ta milletimiz cevabını verecektir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlere cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç 'Her seçimde bu millet Recep Tayyip Erdoğan'a 10 milyon ilave oy niye veriyor?' diye bir düşünebilseniz ama bunu düşünemediğiniz için de 14 Mayıs'ta milletimizden cevabınızı alacaksınız' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurlunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlere cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dilinin Türk milletinin dili olduğunu ifade eden Grup Başkanvekili Tunç, “Haftaya başlarken böyle bir üslupla Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun açılmasından hicap duyuyoruz. Gerçekten, bu kürsüyü kullanırken İç Tüzük diyor ki: Temiz bir dille konuşun. Burada sarf ettiğiniz sözler, bu milletin yüzde 53 oyuyla Türkiye cumhuriyeti tarihinde en uzun süre Başbakanlık yapmış, Cumhurbaşkanlığı yapmış, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başkanı ve milletin tekrar tekrar oylarıyla seçtiği lideri. Bakınız, söylediğiniz sözler Cumhurbaşkanımızın dili milletimizin dili, milletimizin dili. Millet düşmanlarına karşı kullanmış. Şunu anlayabilseniz, ama bunu bir türlü anlayamıyorsunuz. Şunu anlayabilseniz. “Ya, biz her dönemde Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan’a hep saldırıyoruz ama millet her seçimde bunu iktidara getiriyor. Neden getiriyor acaba?” Bunu bir düşünebilseniz ama bunu düşünemiyorsunuz. Bakın, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti 2002’de 10 milyon oyla iktidara geldi, 2007’de 16 milyon, 2011’de 21 milyon, 2015’te 23 milyon, 2018’de 21 milyon, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde… Bunu bir düşünebilseniz ama bunu düşünemiyorsunuz. Bakın, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti 2002’de 10 milyon oyla iktidara geldi, 2007’de 16 milyon, 2011’de 21 milyon, 2015’te 23 milyon, 2018’de 21 milyon, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde… 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde 26 milyon oy. “Her seçimde bu millet Recep Tayyip Erdoğan’a 10 milyon ilave oy niye veriyor?” diye bir düşünebilseniz ama bunu düşünemediğiniz için de 14 Mayısta milletimizden cevabınızı alacaksınız” dedi.
“Millet düşmanlarına karşı o sözü söylüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sürtük” kelimesini millet düşmanlarına karşı o sözü söylediğini kaydeden Yılmaz Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben “millet düşmanı” demedim, ben “Millet düşmanlarına karşı o sözü söylüyor.” dedim. Ben “millet düşmanı” demedim, ben “Millet düşmanlarına karşı o sözü söylüyor.” dedim. Ben “millet düşmanı” demedim, ben “Millet düşmanlarına karşı o sözü söylüyor.” dedim. Ben “millet düşmanı” demedim, ben “Millet düşmanlarına karşı o sözü söylüyor.” dedim. “Sürtük” kelimesini kime karşı kullandı. “Sürtük” kelimesini kime karşı kullandı? Polisi taşlayana karşı, dükkânları ateşe verenlere karşı kullandı. Burada çok büyük bir çarpıtma var, kadınlara yönelik böyle bir ifade kesinlikle yok; bu çarpıtmayı düzeltmem lazım. Bakınız, o bahsettiğiniz kelimeyi askere taş atan, polise taş atan, camı çerçeveyi indiren, dükkânları ateşe veren, o Vandallık yapanlara karşı kullanılan bir kelimeyi, burada, sanki kadınlara kullanılmış gibi ifade etmek son derece yanlıştır; kabul etmiyoruz.
“Küresel enflasyona milletimizi ezdirmedik”
27’nci Dönemin son çalışma haftasındayız. Tabii, cumhuriyet tarihimizin, demokrasi tarihimizin en uzun süren bir yasama dönemini gerçekleştirdik, Altıncı Yasama Yılı da ilk kez bu dönemde gerçekleşti. Tabii, bu, istikrarın bir göstergesi, yeni hükûmet sisteminin bir göstergesi. Bu süre içerisinde milletimizin bizden beklediği çok önemli yasal düzenlemeleri hep birlikte burada yasalaştırdık, denetim faaliyetleri gerçekleştirdik. Bu süre içerisinde emek sarf eden tüm milletvekillerimize, iktidarıyla muhalefetiyle ve siz Değerli Başkan ve Başkan Vekillerimize, Divanımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah, 28’inci Dönemde de milletimizin Türkiye Büyük Millet Meclisinden beklediği yasal düzenlemeler, denetim faaliyetleri kesintisiz devam edecektir. Diğer taraftan, yürütme olarak da son yirmi yılda milletimizin refahı, ülkemizin kalkınması yolunda çok önemli adımlar atıldı, bunları küçümsememek gerekir. Evet, küresel enflasyon var ama küresel enflasyona karşı da milletimizi ezdirmemek için hep burada da ücretlerde, asgari ücrette, emekli maaşlarında yasal düzenlemeler gerçekleştirerek… Yine, yürütmenin seyyanen artışlarıyla da bu alım gücünün artırılması noktasındaki çabaları da milletimiz takip ediyor. Son yirmi bir yılda Türkiye'nin millî gelirini 238 milyar dolardan 1 trilyon dolara çıkardık; ihracatını 36 milyar dolardan 250 milyar dolara çıkardık; istihdamını 21 milyon kişinden 31 milyon kişiye çıkardık yani 10 milyon ilave istihdam sağladık yirmi bir yılda.
“Karadeniz’de 710 milyar metreküp doğal gaz keşfettik”
Bizim enerjide kurulu gücümüz 31 bin megavattı, 102 bin megavatın üzerine çıkardık. Karadeniz’de 710 milyar metreküp doğal gaz keşfettik ve buradan trilyonlarca lira gelir milletimize sağlanacak. Akkuyu’da nükleer santral, Gabar’da petrol… 152 yeni organize sanayi bölgesi kurduk ve organize sanayi bölgelerinde fabrika sayısını 12.800’den 74.200’e çıkardık. Yerli otomobili ürettik, yılların, yüzyılın hayalini gerçekleştirdik; 20 bin insanımız kurayla yerli otomobil sahibi oluyor. Teknopark “yok” denilecek kadar azdı, 94 teknopark, 29 endüstri bölgesi kurduk.
“Hastane yatak sayısını 164 binden 264 bine yükselttik”
Hastane yatak sayısını 164 binden 264 bine yükselttik. Sağlık çalışanı sayısını 278 binden 1,5 milyona yükselttik. Anne ölüm hızı -bakınız, bu çok önemli- yüz binde 64’tü, yüz binde 12’ye düşürdük; bebek ölüm hızı binde 32’ydi, binde 5’e düşürdük yani bebekleri yaşattık, anneleri yaşattık. Doğumda beklenen yaşı 72’den 79’a yükselttik. Bu kolay olmadı; sağlık sistemindeki gelişme, teknolojiyi Türkiye’ye getirme, şehir hastaneleri, ülkemizin dört bir tarafına, 81 vilayetinin en ücra beldelerine kadar ulaştırdığımız aile hekimleri sayesinde oldu. 20 şehir hastanesinin 13’ü devam ediyor, 33 şehir hastanesini ülkemize kazandırdık. 6 bin ambulans, hava ambulanslarıyla ülkemizi tanıştırdık.
“Kız çocuklarımızın okullaşma oranını yüzde 99 seviyesine ulaştırdık”
Okullaşma oranını ana sınıfları da dâhil tüm kademelerde yüzde 99’a çıkardık. Kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde 39’du, biz, yüzde 99 seviyesine ulaştırdık. 730 bin yeni öğretmen atadık. 4 milyar adet ücretsiz kitabı yavrularımıza dağıttık. Gençlik merkezi sayısını 9’dan 450'ye, spor tesisi sayısını 1.575'ten 4.290’a, yurt kapasitesini 182 binden 850 bine yükselttik. Üniversite yurtlarında yerleşme oranını yüzde 10’dan yüzde 100’e ulaştırdık. Lisanslı sporcu sayısını 278 binden 12 milyona yükselttik. Bölünmüş yol uzunluğunu 6.100 kilometreden 28.782 kilometreye yükselttik; otoyol uzunluğunu 1.710 kilometreden 3.633 kilometreye yükselttik. 83 tünel vardı Türkiye'de şimdi 469 tünel var, tünel uzunluğunu 50 kilometreden 651 bir kilometreye yükselttik.
“Turizm gelirini 12 milyardan 50 milyarlara yükselttik”
Hava limanı sayımızı 26’dan 57’ye, tersane sayısını 37’den 84‘e internet genişbant abone sayısını 3 binden 89 milyona yükselttik. Hızlı tren ağını 1.460’tan 2.074’e, baraj sayısını 276’dan 931’e, sulama tesisi sayısını 1.764’den 3.325’e yükselttik. 500 milyar lira tarımsal destek verdik çiftçimize. Gayrisafi tarımsal hasılamızı 36 milyardan 407 milyara yükselttik. Orman varlığımızı 21 milyon hektardan 23 milyon hektara yükselttik. Savunma sanayimizdeki hamlelerimizi herkes takdir ediyor; 5,5 milyardan 75 milyara çıkardık ve yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e ulaştırdık. 522 milyarı aşan sosyal yardım gerçekleştirdik. Turizm gelirini 12 milyardan 50 milyarlara yükselttik.
“14 Mayıs sonrasında milletimiz doğruya doğru diyecek”
TOKİ eliyle 1 milyon 170 bin konut yaptık, 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık; 455 millet bahçesi, 250 bin sosyal konut hamlesini başlattık. Üniversite öğrenci sayısı 2 milyondu, 8 milyona yaklaştırdı. Hava yolu yolcu sayısı, uçağa binen sadece 8,7 milyon kişiydi, 113 milyon kişi uçağa bindi. 10 milyon aileyi konut sahibi yaptık. 20 yılda 26 milyon araç satışı gerçekleşti bu ülkede. Bütçe gelirini 115 milyardan 4 trilyona ulaştırdık. Bütçede faize giden oranı yüzde 43'ten yüzde 10'a düşürdük. Toplanan vergilerin yüzde 86'sı faize gidiyordu, yüzde 86’yı yatırıma, millete hizmete dönüştürdük. İnşallah 14 Mayıs sonrasında da Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesi içerisinde milletimiz doğruya doğru diyecek, doğru adımlarla yola devam diyecek inşallah.”