TÜKETİCİ ŞİKÂYET DENETİMLERİNDE TOPLAM 163 MİLYON TL CEZA

Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda enflasyona değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtan mekanizmalarla mücadele ediyor, bir yandan enflasyonu düşürecek programları kararlılıkla uyguluyoruz' dedi. Fahiş fiyat artışlarına ve stokçuluğa da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar Bartın dahil 81 ilde fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere kesilen ceza miktarı da 188,5 milyon TL'yi geçtiğini bildirdi. Erdoğan yine 81 ildeki tüketici şikayetleriyle ilgili olarak da 'Tüketici şikâyetleri üzerine yapılan denetimlerde de 163 milyon lira idari para cezası muhataplara uygulanmıştır. Yılbaşında tüketicilerin şikâyetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek' ifadelerinde bulundu.

TÜKETİCİ ŞİKÂYET DENETİMLERİNDE TOPLAM 163 MİLYON TL CEZA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından tüm ülkeyle birlikte Bartın’ı da yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu. TEKNOFEST’e katılarak Bartın Üniversitesini ve memleketini orada da yalnız bırakmayan Bartınlı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da yer aldığı toplantı sonrasındaki açıklamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Türk siyasetinin muhalefet cenahındaki kifayetsiz, ama bir o kadar da muhteris iklim maalesef bilim insanlarımızı, medya mensuplarımızı ve bunlardan beslenen kesimleri de zehirlemektedir. Evine, arabasına, malına, hizmetine, ekonomik gerekçelerle izah edilemeyecek fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır. Yalan yanlış çarpıtma eseri hezeyanların cehaletin, en önemlisi de sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı da az değildir. Hayat pahalılığıyla mücadelemizin önündeki en büyük nakısa işte bu çarpık anlayışın tıpkı zehirli bir hava gibi her yere yayılmasıdır. Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz. Ülkemizde hayat pahalılığının gerekçelerine baktığımızda ham madde, nakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurundaki ve enflasyondaki yükseliş de fiyatları doğrudan etkiliyor. Ancak etiketlerde ve ilanlarda tüm bu faktörlerdeki değişimlerle izah edilemeyecek yüksek oranlarda fiyat artışları yapıldığına şahit oluyoruz. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış daha paha insanların cebine girmeden katbekat fazlasıyla A’dan Z’ye her ürüne, her hizmete yansıtılıyor. Petrol fiyatlarındaki her artış etiketlere aktarılırken, düşüşler görmezden geliniyor. Üstelik aynı ürün veya hizmetin farklı yerlerdeki fiyatları arasındaki makasın çok açıldığı durumlar da var. Demek ki, kurdaki ve enflasyondaki artış oranlarının ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil, psikolojik olduğuna, hayat pahalılığıyla enflasyonun farklı gerçekleri gösterdiğini işaret ediyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtan mekanizmalarla mücadele ediyor, bir yandan enflasyonu düşürecek programları kararlılıkla uyguluyoruz. Her türlü yalanla ve iftira ile idari kurumlar ve yargı nezdinde mücadelemizi sürdürürken vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zararlardan korumak için gereken adımları da atıyoruz. Son olarak taşınmaz malların ve ikinci el araçların ticaretiyle ilgili bir düzenleme yaptık. İlan sitelerinde sahte hesaplar üzerinden fiyatları şişirenleri ve bilgi kirliliğine yol açanları engellemek amacıyla ilanlarda kimlik doğrulaması mecburiyeti ve para cezası müeyyidesi getirdik. Sektördeki arz talep dengesini bozacak şekilde hareket eden otomobil bayisi ve galericilere bugüne kadar 221 milyon lira idari para cezası kesildi. Fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere kesilen ceza miktarı da 188,5 milyon lirayı geçti. Tüketici şikâyetleri üzerine yapılan denetimlerde de 163 milyon lira idari para cezası muhataplara uygulanmıştır. Yılbaşında tüketicilerin şikâyetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platformlarının işleyişi de hem tüketiciler hem küçük ölçekli işletmeler bakımından yakından takip ettiğimiz hususlar arasındadır. Tüm bu denetimler ve cezalar önemli olmakla birlikte idari para cezaları, bunun yanında kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hâle gelmesi gerektiği açıktır. Hazırlıkları başlayan 2024 bütçesinde inşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız."