Tepe: 'Ben merkezli siyaset'
Bartın AK Parti il Başkan yardımcısı ve Tanıtım Medya birim Başkanı Ayhan Tepe 'Yerel Siyaset ve Ulusal Siyaset nedir ve nasıl yapılmalıdır?' sorusuna açıklık getirdi.
Bartın AK Parti il Başkan yardımcısı ve Tanıtım Medya birim Başkanı Ayhan Tepe
“Yerel Siyaset ve Ulusal Siyaset nedir ve nasıl yapılmalıdır?” sorusuna açıklık getirdi. Tepe şu açıklamalarda bulundu:
“ Siyaset nedir ve nasıl yapılmalıdır? Birey olduğunu
düşünen herkes bu soruları kendine sormalı ve cevaplarını da aramalıdır. Bu soruları sormak
ve sorgulamak için illa aktif siyasetin için de yer almak gerekmez. Zaten her zaman, her yerde
siyasetin içinde değil miyiz?
Lafa gelince;
“-Ben siyasetten anlamam’’ deriz ama siyasileri de siyaseti de eleştirmekten geri kalmayız.
Politika üretmek, uygulatmaya çalışmak veya üretilen politikaları ve uygulamaları eleştirmek
siyasetin ana gerçeği ve temeli değil midir?
O zaman demek ki farkında olmasak ta hepimiz öyle veya böyle bir şekilde bu siyasetin
içinde ve hatta merkezindeyiz.
Siyaset ile ilgili birçok tanımlama yapılmaktadır.
Bu tanımlamalardan en dikkat çekeni ise, toplum nezdinde ki algı olan ikna ve (kandırma) dır.
Onun için genelde siyasetçiler “yalancı’’ ve “itibarsız’’ görünürler.
Peki bu algı doğru mudur?
Doğruluğunu da yanlışlığını da ispatlayacak birçok örnek olduğuna göre, pek tabiî ki kısmen
doğru, kısmen de yanlıştır.
Kendim de aktif siyasetin içinde değilken (herkes gibi) araştırarak değil, yaratılan algıların
etkisinde kalarak değerlendirme yapardım. Bir zaman sonra bunun yanlış bir yöntem
olduğunu anlayınca araştırmaya veya öğrenmeye gayret göstermeye çalıştım.
Öğrenemediğim veya doğruluğundan emin olamadığım konular karşıma çıkınca da; Sessizliği
tercih ederek, kendimi yalan algıların esiri olmaktan veya yanlışların ortağı olmaktan
korumaya çalıştım.
Aktif siyasetin içinde değilken algıların esiri olmak çokta önemli değildir. Netice itibariyle
kendini kandırmaktan öteye gitmeyecektir. Ama aktif siyasetin içinde olunca işte o zaman
söyleyeceklerin veya savunacakların sadece seni değil, mensubu bulunduğun partiyi de
bağlayacağından sorumlu tutulmanı sebep olacaktır.
Siyasi yazılar, genelde aktif siyasetçiler ve onların uygulamaları üzerine kurulu yazılardır.
Çünkü ortada iyi veya kötü bir malzeme vardır. Alan açıktır ve hatta derya gibidir. Ama aktif
konumda olmayan veya bir şekilde aktif siyasetin dışında kalanların neden siyasetin dışında
kaldıkları veya bırakıldıkları pek sorgulanmaz.
Bıraktıklarında veya bırakıldıklarında onlar için,
Basın; “… PARTİ’DE ŞOK HABER’’ der. İçeriğinden aktif siyaset veya siyasetçiler için
malzemeyi alır, pasif duruma düşen siyasetçilerin malzemesini de arşivinde saklamayı yeğler.
Basın için önemli olan elindeki malzemeyi yerinde ve zamanında kullanmaktır.
Yersiz ve zamansız kullanılan her malzeme onlar için ziyan olmuş bir haber ve çabadır.
Peki siyaset nedir ve nasıl yapılmalıdır? Toplum olarak bunu etraflıca sorgulamamız gerekir.
İster kabul edin, ister etmeyin. Doğru veya yanlış vereceğiniz her karar; Hem sizin, hem de
ülkenin geleceğini şekillendirecektir. Bu şekillenme bir şekilde sizi de etkileyecek, olumlu
veya olumsuz etkilenmenize sebep olacaktır.
Peki bu şekillenme ülke geleceği için iyi olup ta şahsi geleceğiniz için kötü olamaz mı? Kısa
vadede veya yazımın konu başlığı açısından baktığımızda pek tabiî ki mümkündür. İşte bana
göre en önemli konu ve dönüm noktası olan yerde burasıdır. Ben merkezli siyaset veya küçük
hesap adamı olmak. Ben varsam iyi, yoksam kötü.. Veya ben olmadığım için herkes ve her
konu tu kaka.
Siyaset ben merkezli değil, biz merkezli ve insan odaklı yapılmalıdır.”