Sağlık-Sen'den seçim öncesi 'istikrar' vurgusu
Sağlık-Sen Bartın Şubesi Başkanı Naci Durmuş'a destek olmak Bartın Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanlarının sorunlarını yerinde dinleyerek bu konuda bir dizi temaslarda bulunmak amacıyla Bartın'a gelen Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ülkede istikrar vurgusu yapan Durmuş '. Cumhurbaşkanlığı sistemi istikrar adına atılmış büyük bir adımdır. Ancak ana ve yavru muhalefet Cumhurbaşkanlığı sistemini desteklemiyor. Çünkü akıl hocaları Türkiye'de istikrar istemiyor. Biz sendika olarak istikrar diyoruz. İstikrar olsun istiyoruz' dedi.
Sağlık-Sen Bartın Şubesi Başkanı Naci Durmuş’a destek olmak Bartın Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanlarının sorunlarını yerinde dinleyerek bu konuda bir dizi temaslarda bulunmak amacıyla Bartın’a gelen Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Oba Restaurant’ta basın mensuplarıyla bir araya gelen Durmuş açıklamasında istikrar vurgusu yaptık. Sendika olarak istikrar istediklerini ifade eden Durmuş, “Ülkemiz çok zorlu bir süreçten geçmektedir. İçerideki ve dışardaki şer cephesi ittifak etmiş ve her cepheden saldırmaktadırlar. Söz konusu vatanın ve milletin bekasıdır. Buna inanmış olan insanların birbirinden farklı bir duruş sergilememesi gerekir. Birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu nedenle her bir bireyin tercihi çok önemlidir. Yüzde 50 oy + 1 ile gerçek bir değer kazanmaktadır” dedi.
“İnsana değer veren bir sendikayız”
İnsana değer veren bir sendika olduklarını kaydeden Semih Durmuş, şöyle devam etti:
“Biz insana değer veren bir sendikayız. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan sendikal mücadeleyi ‘Türkiye'nin geleceğini yeniden inşa edecek erdemliler hareketi olarak tanımlamıştır.’ Dolayısı ile biz merkeze ülkeyi alırız, ülkenin merkezine de insanı koyarız. Dün yapılan uyarılar aynı amaca hizmet ediyordu. Bugünkü tavrımızda aynı amaca hizmet edecektir.
“İstanbul Tabip Odası seçimlerinin sonucu millet ve hekimler adına kötü sonuçlanmıştır”
İstanbul Tabip Odası seçimlerinde gördük. Demokratik katılım grubu kazandı. Afrin Harekatı için, Biz hekimler uyarıyoruz, savaşa hayır barış hemen şimdi diyen grup yeniden kazandı. Bu sözlerin hedefi kim? Türkiye Cumhuriyeti Devleti mi, yoksa emperyalist devletler mi? Hedefin adresi bellidir. Elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Bu nedenle millet hekimleri göreve çağırmıştır. Devletine ve iradene sahip çık demiştir. Ancak ortaya konulan gayretler sonuç vermemiş. Hekimler üzerine düşen görevi yerine getirmemiştir. Demokratik katılım grubu, hekimlerin sadece yüzde 10’unun desteği ile tüm hekimler adına söz söyleme hakkını kullanmaya devam edecektir. Bu tabloyu hekimler adına vedahi millet adına kötü bir sonuç olarak görüyorum.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istikrar adına atılmış büyük bir adımdır”
Darbeciler Cumhurbaşkanı ve Başbakanı derdest etmek için peşlerine düşüyorken Ana Muhalefet Partisinin lideri tankların arasından geçip gidebiliyor. Aynı lider kendi partisinden 15 milletvekili istifa ettirip İYİ Parti’ye gönderebiliyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi istikrar adına atılmış büyük bir adımdır. Hangi parti iktidarda olursa olsun, istikrar ülkeyi büyütmüştür. Bu gerçeği muhalefet partileri çok iyi bilmektedir. Çünkü 7 Haziran’da sürecin Aktörü konumundaydılar. Ancak ana ve yavru muhalefet Cumhurbaşkanlığı sistemini desteklemiyor. Çünkü akıl hocaları Türkiye'de istikrar istemiyor.
“İstikrar olsun istiyoruz”
Biz sendika olarak istikrar diyoruz. İstikrar olsun istiyoruz. İstikrar yoksa kriz var demektir. Kriz olduğunda ise ilk fatura çalışanlara kesilmektedir. Çalışanlar adına elde edilen kazanımların bir bir elinden alınması demektir. Biz sendika olarak böyle durumlarda seyirci kalmadık, bundan sonrada seyirci kalmayacağız.”