SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SEPSİS EĞİTİMİ

Sepsis ne? Biliyor musunuz?

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SEPSİS EĞİTİMİ

 

Nurdan Eroğlu

Türk Yoğun Bakım Derneği  Sağlık Bakanlığının da  desteğiyle Bartın’daki sağlık çalışanlarına dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olan "sepsis"in tanı ve tedavisine ilişkin eğitim verdi.

“13 Eylül Dünya Sepsis Günü” dolayısıyla Bartın Kamu Hastaneler Birliği(KHB) Genel Sekreterliği’nce Sağlık Bakanlığı himayesinde Türk Yoğun Bakım Derneği Eğitmeni Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Coşkun Taş tarafından Bartın’daki tüm sağlık çalışanlarını hedefleyen; sepsis farkındalık, tanı, ilk tedavi ve ileri tedavileri içeren bir eğitim düzelendi. Bartın Devlet Hastanesi Eğitim Salonu’nda gerçekleştirilen eğitime Bartın KHB Genel Sekreteri Dr. Osman Açıkgöz, İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, Bartın Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Özkan Pulat ile sağlık çalışanları katıldı.  Türkiye Yoğun Bakım Derneği Sebsis Eğitmeni Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Coşkun Taş, enfeksiyon ve organ fonksiyon bozukluğu varlığının sepsis olarak tanımlandığını söylerken Sepsis'in tanı ve tedavi yöntemleri hakkında katılımcıları bilgilendirerek şunları söyledi:

DÜNYA SAĞLIK ASAMBLESİNE SUNULMAK ÜZERE BİR RAPOR HAZIRLAYACAK

Sepsis’e karşı savaşta sağlık personelinin ve halkın farkındalığı büyük önem taşımaktadır. Sepsis tanımlaması ve tedavi prensipleri 2016 yılı Aralık ayında yeni bilimsel bulgular nedeni ile değiştirilmiştir. Bununla ilgili olarak tüm sağlık personelinin acil olarak eğitim alması gerekmektedir. Eğitimin neden önemli ve acil olduğu, ayrıca tüm sağlık personelini kapsamına alma zorunluğu taşıdığı aşağıdaki kısa bilgilerden kolayca anlaşılabilmektedir. Tanı ve tedavinin gecikmeden yapılabilmesi ve böylelikle sepsis görülme sıklığı ile sepsis nedeniyle ölümlerin azaltılabilmesi için halkın farkındalığı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle basının konuyu gündeme alması ve gündemde tutması büyük önem taşımaktadır. Mayıs 2017’de Cenevre’de gerçekleşen Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulunda (Dünya Sağlık Asamblesi) sepsis ile ilgili oturum yapılarak sepsis önemli hastalıklar listesine alınmıştır. Ayrıca toplantıda ‘13 Eylül Dünya Sepsis Günü aktivitelerine tüm üye ülkelerde daha fazla ve sürekli destek olunmalıdır. Sağlık çalışanları SEPSİS konusunda eğitilmelidir. Halkın farkındalığı arttırılmalıdır. Sepsis’in önlenmesi, tanısı ve tedavisi üye ülkelerin sağlık sistemlerinin önemli bir parçası haline getirilmelidir. Tüm ülkelerde enfeksiyonları önleme ve kontrol programları oluşturulmalıdır. Antibiyotik direnci artışı önlenmeli ve hatta azaltılmalıdır. Bu amaçla DSÖ global aksiyon planı ile uyumlu antibiyotik kullanımı sağlanmalıdır. Sepsis vakalarının takip ve raporlanması iyileştirilmelidir. Bu amaçla ciddi bir bütçe oluşturulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı 2018 sonuna kadar sepsis ve onun global sonuçları hakkında bir rapor hazırlayacaktır.  Üye ülkeleri yeterince desteklemelidir. Diğer Birleşmiş Milletler organizasyonları ile iş birliği yapılmalıdır. Alınan kararların uygulanması ile ilgili olarak 2020 yılındaki Dünya Sağlık Asamblesine sunulmak üzere bir rapor hazırlayacaktır.’ şeklinde kararlar alınmıştır.

HEDEF ULUSAL FARKINDALIĞIN ARTTIRILMASI

Tüm bu gelişmelerin ışığında Türk Yoğun Bakım Derneği, Sağlık Bakanlığı’nın destek ve katılımı ile ülkemizdeki tüm sağlık personeline yönelik bir eğitim kampanyası planlamıştır. Bu kampanyada sepsis farkındalığı, tanısı, acil tedavisi ve ileri tedavisi ile ilgili güncel bilgileri içeren eğitim verilecektir. Eğitim kampanyasının lansmanı 12 Eylül 2017’de yapılacak ve 13 Eylül 2017 Dünya Sepsis Günü’nde aynı anda ülkemizin değişik şehirlerindeki 100’den fazla hastanesinde başlatılacaktır. Hedef tüm sağlık personeline ulaşmak olduğundan bu eğitimlerin tekrarlanarak tüm sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Eğitim çalışmalarında basının ve bu yolla halkın haberdar olması yolu ile ulusal farkındalığın arttırılması temel hedeflerden birisidir.

SEPSİS NE?

Sepsis, vücuttaki herhangi bir enfeksiyona karşı vücudun aşırı derecede ve hayatı tehdit eden reaksiyonundan kaynaklanan, doku hasarına, organ yetmezliğine ve ölümüne yol açabilecek komplikasyondur. Enfeksiyonlar sepsise neden olur. Sepsis kişiler arasında ayrım yapmaz. Genç, yaşlı, zengin, fakir, ırk ve cinsiyete bakmaksızın ölümcül klinik tabloyu oluşturur. Bağışıklık sistemi zayıflamış, 65 yaşında veya daha yaşlı, 1 yaşından daha küçük kişilerin riski daha yüksektir. Şeker hastalığı, AIDS, kanser, böbrek veya karaciğer hastalığı, ciddi yanık, fiziksel travma gibi kronik hastalıkları olanların riski daha yüksektir. Kronik hastalığı olanların enfeksiyon risklerini azaltmak için neler yapmaları gerektiğini doktorlarından öğrenmeleri gereklidir. Örneğin şeker hastalığı olanlarda kan şekerinin kontrol edilmesi.

TAHMİNEN HER YIL 31,5 MİLYON  KİŞİDE GELİŞİYOR

Dünyada her yıl 31 milyon 500 bin kişide sepsis geliştiği tahmin edilmektedir. Sepsis gelişen hastaların ölüm olasılığı hastanın genel sağlık durumu ve yaşı, tanı koyulma zamanı, tedavinin başlama zamanı, tedavinin yeterliliği, tedavinin yapıldığı sağlık kuruluşunun yeterliliği, hastalığın şiddeti gibi nedenlere bağlı olarak yüzde 20-80 arasında değişir. Ülkemizde sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranları hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarındadır. Her yıl Sepsis gelişen hastaların 5.5-8 milyonunun hayatını kaybettiği düşünülmektedir. ABD’de her yıl 1 milyon 670 bin kişide sepsis gelişmekte ve bu hastaların 258 bini hayatını kaybetmektedir. İngiltere’de her yıl 150 bin- 260 bin kadar sepsis vakası görülmektedir. Sepsis akciğer kanseri-prostat kanseri-meme kanseri-AIDS toplamından daha fazla kişide görülmektedir. Hastanelerde gerçekleşen her 2-3 ölümden birisinin sepsis ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.

SEPSİS’İN BELİRTİ VE BULGULARI NELER?

Sepsis’in tek bir belirti veya bulgusu yoktur. Birçok belirti ve bulgunun farklı kombinasyonlarla bir araya gelmesi ile belirti verir.  Sepsis, bir enfeksiyon hastalığı sonucunda ortaya çıktığından öncelikle enfeksiyona bağlı öksürük, balgam çıkartma, ishal, kusma, boğaz ağrısı gibi belirtiler ve buna ek olarak titreme, ateş veya vücut ısısı düşüşü, rahatsızlık hissi veya ağrı, nemli veya terli cilt, nefes alıp vermede sıkıntı, kalp hızı artışı, idrar çıkışının olmaması gibi belirtiler gösterir. Sepsis hastane mikropları ile oluşabildiği gibi hastane dışındaki mikroplarla da oluşabilir. Doktorlar birçok muayene bulgusu ve laboratuvar sonucunu tanı koymak için kullanır.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Sepsis hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilir. Enfeksiyonlar tedavi edilir, hayati organ fonksiyonlarının devamlılığı sağlanır, kan basıncı düşüşüne engel olunur. Bu amaçla antibiyotikler ve çeşitli serumlar kullanılır. Normal kan basıncını ve kan oksijen düzeyini devam ettirmek için hastalara serumlara ek olarak serum içinde değişik ilaçlar verilir, oksijen uygulanır ve suni solunum cihazlarına bağlanılarak solunumları desteklenir. Böbrek problemi gelişen hastalarda ilgili ilaç tedavileri ve farklı diyaliz uygulamaları yapılır. Tüm bunlara ek olarak çok farklı başka tedavi yöntemlerinin bir arada kullanılması gerekli olabilir. Sepsis acil bir hastalıktır. Sepsis nedeni ile kan basıncı düşüşü geliştikten sonra antibiyotik tedavisine başlama süresindeki her 1 saatlik gecikme ölüm riskini yüzde 7.6 arttırır. Sepsis’e ne kadar erken tanı konulur ve ne kadar erken tedavi başlanabilir ise kurtulma ve özellikle sekelsiz kurtulma şansı o kadar yüksektir.

GELİŞİMİNİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Sepsise yol açabilecek grip, zatürre ve diğer enfeksiyonlar için gereken sıklıklarla ve gereken kişilerde aşılanma yapılması. Enfeksiyonların gelişmesine engel olmak için; sıyrık ve yaralar temizlenir. Hijyenik tedbirler sürdürülür. Örneğin sağlıklı ve temiz su temini, el yıkama gibi sepsis acil tanı ve tedavi gerektiren bir durumdur. Bu nedenle sepsis belirtileri tespit edilir ise derhal hastaneye gidilmelidir.

TABURCULUK SONRASI UZUN DÖNEMDEKİ ETKİLERİ NELER?

Birçok sepsisli hasta tamamen düzelir ve hayatı tehdit edici problemleri aşar. Kalıcı organ hasarı (böbrek yetmezliği-hayat boyu diyaliz, solunum fonksiyonlarının kısmi kaybı, algılama bozuklukları, uzun süreli fizik tedavi gereksinimi doğurabilecek problemler vb) sepsis düzeldikten sonra da kalıcı olabilir. El, kol, bacak kayıpları (kesilme gereksinimi) oluşabilir.”Sepsisin halk tarafından bilinirlik oranının çok düşük olduğunu kaydeden Taş, bu oranın Almanya’da yüzde 49, ABD’de yüzde 44, İngiltere yüzde 40, Kanada yüzde 29, İsveç yüzde 21, Brezilya’da yüzde 7 iken Ankara’da yüzde 11 olduğunu söyledi.