RİMAKS'TAN ŞİKAYETLERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Nurdan Eroğlu

Rimaks Fabrikası Yönetimi adına açıklamalarda bulunan İdari Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Taş, çevreyle ilgili son 1 yılda yapılan şikayetler nedeniyle yaşanan üretim kaybının kendilerine zarar verdiğini söyledi. Çevresel denetimlerin raporlarını basın mensuplarıyla paylaşan Taş,  tüm raporların sınırların altında olduğunu kaydetti.

Bartın'da 715 çalışanı ile istihdamın öncü fabrikalarından biri olan Rimaks Fabrikası Yönetimi adına açıklamalarda bulunan İdari Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Taş, son 1 yılda yapılan çevreyle ilgili şikayetler nedeniyle yaşanan üretim kaybının kendilerine zarar verdiğini dile getirirken çevresel denetimlerin raporlarını basın mensuplarıyla paylaşarak tüm raporların sınırların altında olduğunu söyledi. Taş, "Biz yurt dışına ihracat yapıyoruz. Bu asılsız iddiaların bizi zedelemesine izin vermeyeceğiz. İnsan sağlığı bizim için ön plandadır. Bizi rahat bıraksınlar üretimimizi yapalım. Rimaks çevre dostu bir firmadır." dedi.

“BÖLGEDEN HAT GEÇERSE DOĞALGAZA GEÇİŞTE SAĞLANACAK”             

2008 yılında Bartın'da faaliyete başlayan ve 715 çalışanı bulunan Rimaks Tekstil Fabrikası yönetimi çevre kirliliği iddialarıyla yapılan şikayetlerin üretimlerini etkilediğini buna karşın yapılan tüm denetimlerde raporların yasal değerler ve sınırlar altında olduğunu belgeleriyle ortaya koydu. Ayrıca doğalgaza geçiş konusunda talepte bulunduklarını da ifade eden fabrika yönetimi, doğalgaz dağıtım firmasının fabrikanın bulunduğu bölgeden hat geçirmesi durumunda hızla doğalgaz geçişini sağlayacakları açıklamasında bulundu. Rimaks Tekstil Fabrika binasında gerçekleşen ve çok sayıda basın mensubunun takip ettiği basın açıklamasında İdari Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Taş, Fabrika Müdürü Ergin Gök, Teknik Müdür Kadir Kara, Çevre Danışmanı Koray Kaya ve İş Güvenliği Uzmanı Selda Ergin de hazır bulunurken basın mensuplarının soruları da yanıtlandı.

“50'YE YAKIN ŞİKAYET VAR AMA?”

Üretimlerinin tamamının ihracata yönelik olduğunun altını çizen Taş, ihracat yaptıkları ülkelerin aradığı kriterlerin ülkemizdeki kanunlarından daha ağır olduğuna da vurgu yaparak şunları söyledi:

"Rimaks ihracatta Türkiye'nin ciddi firmalarından biridir. Çalıştığı firmalar dünya üzerinde kabul görmüş markalardır. Biz 2008 yılında Bartın'a taşınarak ticari faaliyetimize başladık. Burada çalıştığımız süre içerisinde Bartın'ın en çok istihdam sağlayan firması olduk. Bunun bilinciyle de Bartın protokolünün, Valiliğinin, Belediye Başkanlığının ve tüm kamu kuruluşlarının çok büyük desteğini gördük. Bizim Bartın'a hizmet etmemiz için her türlü kolaylığı ve desteği sağladılar. Son zamanlarda, 2017'nin başından itibaren enteresan bir şekilde çevreyle ilgili şikayetler almaya başladık. Rimaks fabrikasının bacalarından çıkan dumanların çevreyi zehirlediği, bitki ve demografik yapısına zarar verdiğine bahisle İl Çevre Müdürlüğü'ne sürekli şikayetler yapılmaya başlandı. Burada 50'ye yakın şikayet var. Bunun anlamı 50'ye yakın denetimdir. Bir denetimde denetleyici habersizce gelir, fabrika idari müdürü, fabrika işler yöneticisi, fabrika üretim yöneticisi o anda üretimden çıkar ve yapılacak yükleme, sevkiyat ve benzeri işleri unutup gelen müfettişle beraber bacaya, arıtmaya ve diğer tüm bölümlerde yapılan denetlemelerde tüm gününü gelen memura izahatla geçirir. Yanlış yapan, suç işleyen mutlaka denetlenmeli ve cezasını en ağır şekilde çekmelidir.

“İHRACATLA ÇALIŞILDIĞI İÇİN MÜKELLEF OLDUĞUMUZ ŞEYLER VAR!”

Rimaks tamamen yurt dışına ihracatla çalıştığı için yerine getirmekle mükellef olduğu şeyler var. Yasal olarak böyle bir mecburiyet var. İhracat yaptığımız ülkelerin aradığı kriterler Türkiye Cumhuriyeti kanunlarından daha ağır. Dışarıdan gelen marka ve müşteri temsilcileri sipariş vermeden önce bizi denetlemeye tabi tutuyorlar. Kumaşı aldığımız fabrikanın 16 yaşından küçük işçi çalıştırıp çalıştırmadığı, kadınlara pozitif ayrımcılık yapıp yapmadığı ve hatta elektriği nereden aldığına kadar bakıyor. Yine kumaş alınan fabrikanın üretimde yasaklı kimyasal kullanıp kullanmadığına dahi bakıyor. Elektriği nereden aldığınıza, aldığınız elektriğin yenilebilir olup olmadığına, üretiminde çevreyi kirletip kirletmediğine kadar bakıyor. Üretim yaparken yer altı kaynaklarına zarar verip vermediğiniz, kullandığınız suların doğaya yeniden kullanılır şekilde bırakılıp bırakmadığına dair bakıyor. Dolayısıyla biz böyle de çevre denetiminden geçiyoruz."

"İNSAN SAĞLIĞI VE ÇEVRE BİZİM İÇİN ÖNEMLİ"

"'Çamur at izi kalsın' iddialarının şirketimizi yıpratmasını istemiyoruz." diyen Taş, insan sağlığı ve çevreyi ön planda tutan bir firma olduklarını da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

Taş açıklamasının devamında sendikalı bir işyeri olduklarına da vurgu yaparak, "Sendikalı bir iş yerinde işçilerin ve sendikaların genel politikası gereği çevrenin en ufak bir zarar görmesi halinde sendikalar fırtınayı kopartırlar. Toplu sözleşme yaptığımız zaman oradaki sıralanan maddelerden bazıları da insan sağlığını ilgilendiriyor. Çevreye ve insana zararımız olacak olsa, sendika yönetimi karşımıza dikilir. 'Sizin yaptığınız üretim insan sağlığının aleyhine' diye üzerimize gelirler. Rimaks yönetimi insan sağlığını her zaman ön planda tutar. İnsan sağlığı deyince, her şey bunun içine girer. Çevre de en önemli faktördür. Bizim çevreye en ufak bir etkimiz, yasalardan, sendikalardan önce patronlarımızın tepkisini çeker. Bunun için gereken ne yatırım yapılıyorsa yapılır. En ufak bir tasarruf etme politikası yoktur. İnsan sağlığı konuysa her türlü yatırım yapılır.

TÜM DENETİMLERDEN TEMİZ RAPORU ÇIKTI

Böyle bir şirket nedense çok şikayet almaya başladı. Duman siyah ama zararlı mı nedir kim biliyor? Bugüne kadar 50 tane şikayet olduysa 50'sinden de temiz raporu çıktı. Gerek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün yaptığı ani denetimlerde, ne de bizim aylık olarak yaptığımız periyodik denetimlerde her hangi bir sorun çıkmadı. Hal böyleyken neden bizim enerjimiz mesnetsiz şikâyetlere gitsin? Evinde yaktığı sobayla, Rimaks'tan daha fazla çevreyi kirleten bir kardeşimizin bizim enerjimizi bunlara ayırmamızı sağlamasını hazmedemiyoruz. Çamur at izi kalsın iddialarının şirketimizi yıpratmasını istemiyoruz. Şu an ana üretim merkezimiz burası. Bütün gücümüzü buraya verdik. Şu an 725 çalışanımız var. 4 kişi ile çarparsak 3 bin kişiye ekonomiye girdisi ile 5 bin kişiye geçim kaynağı sağlıyoruz."

“FİZİBİLİTEMİZ HAZIR”

Aylık 130 ton kömür tükettiklerini de sözlerine ekleyen Taş, doğalgaza geçmek için 4 gözle beklediklerini söyleyerek de "Bunu da yerli kaynaklarımızla yapıyoruz. TTK kömürü kullanıyoruz. Diğer yandan da doğalgazla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Doğalgaz firması ile temas halindeyiz ve süreci hızlandırmaya çalışıyoruz. Bir an önce doğalgaza da geçeceğiz. Bunun gayretini de gösteriyoruz. Şu an için burada doğalgaz hattı yok. Hattın gelmesi lazım. Kozcağız'ın doğalgaza kavuşması için mücadele ediyoruz. Kozcağız'a geçtiği vakit, bizim burada da hat olacak. Hat geldiği anda doğalgaza geçeceğiz. Fabrikamızın doğalgaza geçişi konusunda tüm fizibilite çalışmalarımız hazır. Sadece fabrikamız yakınlarından doğalgaz hattının geçmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

“KURUMLAR DA TÖHMET ALTINDA BIRAKILIYOR”

Taş, çevre kirliliği iddialarıyla gerek Valilik, gerekse Çevre Şehircilik Müdürlüğü'nün de töhmet altında bırakıldığını kaydetti.