Platform: 'B sahası HEMA'dan alınsın'
4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla Amasra TTK İşletmesini ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesini ziyaret eden Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ve Bartın Platformu hem maden şehitlerini andı hem de şuanda HEMA tarafından işletilen Amasra B sahasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanları, Platform ve GMİS, 2005 yılından bu yana kömür çıkarılmadığını ifade ettikleri B sahasının HEMA'dan alınmasını ve TTK eliyle buradaki kömürün çıkarılmasını istedi.
Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ve Bartın Platformu 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla Amasra TTK İşletmesini ziyaret etti. Ziyarette Belediye Başkanları ve Platform madencilerin Dünya Madenciler Gününü kutlarken ocaktan çıkan madencilere de geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Madenciler Gününde, maden şehitleri de unutulmadı. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesi’nin organizasyonunda Kuran-ı Kerim tilaveti yapılırken tüm maden şehitleri dualarla anıldı.
Ziyaretin ana gündemi HEMA ve B sahası oldu
Belediye Başkanları ve Bartın Platformu, Amasra TTK İşletmesi ziyaretinin ardından GMİS Amasra Şubesi de ziyaret ederek Şube Başkanı Ertan Kaya ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle bir araya geldi. Bu ziyaretin ana gündemini ise şuanda Amasra B sahasında faaliyetlerini sürdüren HEMA ve B sahasındaki son durum oluşturdu. Başkan Akın, Başkan Çakır, Şube Başkanı Kaya ve Platform bileşenleri hep bir ağızdan şuanda kömür çıkarmaya dair hiçbir faaliyetin olmadığını ifade ettikleri B sahasının HEMA’nın elinden alınması istedi. Devletin B sahasında kendi eliyle kömür çıkarmasını isteyen başkanlar, buranın TTK’ya devredilerek hem kömürün çıkarılması hem de bölge istihdamına katkı sağlanması gerektiğini kaydetti.
Kaya: “B sahası 2005’den beri kanayan bir yara”
Amasra B sahasının 2005 yılından bu yana kanayan bir yara olduğunu söyleyen GMİS Amasra Şubesi Başkanı Ertan Kaya şöyle konuştu:
“4 Aralık Madenciler Gününün bizim için önemi büyük. Geçmiş yıllarda çok büyük kazalar yaşadık. Çok büyük bedeller ödedik. Hep yanan biz olduk. Bunun için 4 Aralık Madenciler Gününü sizlerin bizlere verdiği destekle kutluyorum teşekkür ediyorum. Başkanlarımıza ziyaretleri için de teşekkür ediyorum. Bartın bir maden şehri. Maden şehrinde 2005 yılından bu yana kanayan bir yara var. Bu yarayı durduracak, yer altındaki değerlerimizi yer üstüne çıkaracak olan yine biz madencileriz. Çünkü ülke ekonomisine katkıda bulunmak zorundayız.
“Devletimiz buraya el atmalı”
Ülke ekonomisine katkı ağlayacak, yer altındaki zenginliğimizi yer üstüne çıkaracak ve toplumsal düzenimize katkı sağlayacak işsiz arkadaşlarımız da mevcut. Bunların da tekrar göz önünde bulundurulması lazım. Ne yazık ki şirketin 2005 yılından bu yana oyalama taktikleriyle bugün bu noktalara geldik. Madenlerimizin devlet eliyle çıkarılması gerektiği ortada. Çünkü şirketin şuanda çalıştırdığı işçi sayısı bugün 160’lara düştü ve bunun da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu konuda mustaribim. Bununla ilgili gerekli yerlere her zaman derdimizi anlatmaya çalıştık. Sesimi duyurduk ya da duyuramadım ama şu bir gerçek ki bu işten zarar gören yine Bartın ve Bartın halkı oldu.
Akın: “B sahasında neler olduğunu bilmiyoruz”
Şuanda B sahasında hangi çalışmanın yapıldığına dair bir bilgilerinin dahi olmadığını belirten Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da şu ifadelerde bulundu:
“4 Aralık Madenciler Gününde Amasra’dayız. İlk önce maden ocaklarımızın tertibinin yapıldığı bölgeye gittik. Şehitlerimiz için Kuran okundu. Madenden çıkan arkadaşlarımıza geçmiş olsun. Madene giren arkadaşlarımıza da Allah kaza bela vermesin. Bugün madencinin ne kadar zor hayat şartlarına sahip olduğu ve bu şartlarla çalıştığının bir nebzede anlatılabileceği bir gün. Bölgemizde ve Zonguldak’ta maden kaynaklarımız bolca mevcut. 600 milyon ton rezervinin olduğu bilinen bir yerden bahsediyoruz. Buradaki A ve B sahasını da yıllardır ifade ediyoruz. Ama şuan itibariyle B sahasında neler olduğunu bizler bile bilmiyoruz.
“Hala kredi peşinde dolaşıyorlar”
Bildiğiniz gibi oradaki şirket “11 bin kişiyi işe alacağım” diye başlamışken bugün itibariyle şirketin çalıştırdığı işçi sayısı 160’lara kadar düştü. Yetkiler yine bu şirkete zaman zaman kömürü çıkarıp satmasını söylemişlerdir. Bizler de bunu her defasında yineledik. “İlk önce kömürü bir görelim” dedik ama ne yazık ki kömürü dahi çıkaran mevcut değil. Başka hesaplar peşinde olup da burada kalmalarını asla arzu etmiyoruz. Bu noktayı geçtik artık. 2005’ten bu yana 15 yıl geçti, hala kredi peşinde dolaşıyorlar ve biz hala kömürü göremiyoruz. Bir avuç kömür bile çıkarılmadı. Bu noktada biz Bartın’daki yer altı kaynaklarımızın muhakkak yer üstüne çıkarılmasını istiyoruz.
“Devlet B sahasına el koyup kömür çıkarmalı”
Yeraltı kaynaklarımızla birlikte bölge insanımızın da zenginleşmesini istiyoruz. 5 bin vatandaşımız bizim Amasra TTK’da çalışırken yer altında çalışan madenci sayımız ne oldu da 600’e kadar düştü. Bu rakam da en son alınanlarla birlikte. Buda olmasaydı belki de Amasra TTK kapanacaktı. B sahasındaki kaynakların yer üstüne çıkması için artık devletimizin B sahasına el koyması gerekiyor. Yani kömür çıkarılması gerekiyor. Tabi ki özel sektörde çıkarabilir ama biz aradan geçen süre boyunca bunu çıkarmadığını görüyoruz. Bugün dolayısıyla aynı zamanda maden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Kaza geçiren madencilerimize de Allah sağlık versin. İnşallah bundan sonra maden kazaları da yaşamayız. Bartın’da madenlerimiz bizim geleceğimiz.”
Çakır: “Kentimizin geleceği madenlerimizin bölgemiz insan eliyle çıkarılmasındadır”
B sahasıyla ilgili 2005 yılında yapılan tercihin bir hataya dönüştüğünü söyleyen Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır da şöyle konuştu:
“Şehit olan madenci kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan madenci kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz. Bölgemiz ulaşılabilir taş kömürü rezervinin en yüksel bulunduğu bölge. Devletimiz de bu konuda bir tercih de bulundu ve kamu eliyle üretemediği kömürün bir bölümünü B sahası adı altında kiraya vererek üretime ve istihdama katkıda bulunmak istedi. Ancak biz bu bölgede yaşayanlar olarak şunu iyi biliyoruz ki maalesef bu tercih bir hataya dönüştü. Özellikle bu bölgeyi alan firmanın tercihleri nedeniyle bu yaşandı. Zaman içerisinde burada çalışacak 11 bin işçiyi göremediğimiz gibi HEMA’da çalışan arkadaşlarımızın mağduriyetine de tanıklık ettik. Bu kentin geleceği tarımda, turizmde olduğu gibi madenlerimizin bu bölgenin insanları vasıtasıyla yer üstüne çıkarılmasındadır.
“B sahasındaki kömür TTK eliyle çıkarılmalı”
Artık devletimiz ve yetkiler bu gölgedeki kömüre, istihdama sahip çıkmalı ve Amasra bölgesinde insanların göç etmesine neden olan bu hatadan dönülmeli. 4 Aralık Madenciler Gününde kömür rezervi en yüksek yer olan Zonguldak bölgesinden şu çağrıyı yapıyoruz; Devlet artık B sahası adını vererek bilinçli bir şekilde istihdam daralmasına neden olan bu politikadan vazgeçmeli. TTK eliyle madenlerimizi ve iş sağlığıyla iş güvenliğini de maksimum seviyede tutarak madencilerimizi de güvence altına alıp yer altı kaynaklarımızı yer üstüne çıkarmalı. Ülkemiz kömürde ithalat yapan bu nedenle dış ticaret açığı veren bir ülke. Buradan çıkan kömürün mevcut işletmelerce değerlendirilmesi mümkün. Biz kömür çıkarılalım ve sağlıklı bir çevreyle Amasra ve Bartın’da yaşayalım. Kömür kullanan alanların da kömürü tedarik ettiği yer Amasra olsun.”
Uzun: “Rödovans Sözleşmesinin sona erdirilmesini talep ediyoruz”
Çakır’ın konuşmasının ardından Bartın Platformunun avukatlarından Engin Uzun, şu açıklamalarda bulundu:
Bartın-Amasra halkı; dünyanın gözbebeği Amasra’ya kurulmak istenen Hema Termik Santrali’nin yapılmasını önlemek için son 10 yıldır mücadele ediyor. Ne yazık ki Hema Termik Santrali sürecinde birçok hukuksuzluğa şahit olduk. Bazı bürokrat ve politikacılar adeta hukuksuzluğun ilmini yaparak Bartın-Amasra’ya ihanet edecek şekilde termikçi Hattat Holding’le işbirliği içine girdiler. Bartın-Amasra halkı olarak artık bu hukuksuzluklara yeter diyor ve bütün bürokrat ve politikacıları hukuka ve adalete sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumuna bugün vereceğimiz dilekçelerle hazırlık süresinin uzatılmamasını ve Rödovans Sözleşmesinin sona erdirilmesini talep ediyoruz. Şu an hukuksuz olarak devam ettirilen yeni ÇED sürecinin de sonlandırılması için; hem termik santral üretim lisansının, hem de taşkömürü rödovans süresinin dolduğunu bildiren bir yazıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurduk ve ÇED sürecinin iptal edilmesini istedik.
“B Sahası Hattat’tan geri alınsın”
Bu bilgi ve girişimler kapsamında buradan bir kez daha haykırmak istiyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasında "Siz çok para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine müsaade etmeyiz. Bir tarafta halkım diğer tarafta sermaye var. Kimse kusura bakmasın" şeklinde belirttiği gibi sermayenin değil, Bartın Amasra halkının çıkarına bir çözüm istiyoruz. 14 yıldır Amasra B sahasından bir kilogram taşkömürü çıkarmayan, taşeron işçi çalıştıran, çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun bırakan, işçilerin hak ettikleri çifte maaşı vermemek için aylarca direnen, yüzlerce işçiyi işten atmakta bir beis görmeyen, attığı işçilerin tazminatlarını vermeyen veya geciktiren Hattat Holding’e artık Amasra’da yer yoktur. Hattat Holding tasını tarağını toplayıp Amasra’dan gitmelidir.
“B sahası TTK tarafından işletilmeli”
Bugün “4 Aralık Dünya Madenciler Günü” için burada toplanmış bulunmaktayız. Hep birlikte şehit madencilerimizi andık. Madencilerimizin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve Bartın-Amasra’da yaşayan işsiz gençlerin işlendirilmesi için Amasra B sahasının artık devlet tarafından işletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle başta sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere, bütün politikacılara ve bürokratlara; Hattat’ın keyfine göre değil, halkın çıkarına bir çözüm olarak dünyanın gözü Amasra’da termik santral yapımından bir an önce vazgeçilmesi ve Amasra-B sahasında termikçi şirket Hattat Holding’le yapılmış olan rödovans sözleşmesinin iptal edilerek bu sahanın Türkiye Taş Kömürü Kurumu tarafından işletilmesinin önünün açılması çağrısı yapıyoruz.”