Özlü'den esnafa ve seçim bürosuna ziyaret

Nurdan Eroğlu

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Bartın programı kapsamında şehir merkezindeki AK Parti seçim bürosunu ve esnafı da ziyaret etti. Bakan Özlü burada referanduma ilişkin yaptığı konuşmada 18 maddenin her bir maddesinin birbirinden daha önemli olduğunu ve sadece bir maddenin bile evet demek için yeterli olduğunu belirtip, “Gönlünüz çok rahat olsun. Yaptığımız şey sonuna kadar doğrudur. Zerre kadar yanlışı yoktur. İnadına evet demeyeceğiz. İnandığımız için evet diyeceğiz.” Dedi.

Organize Sanayi Bölgesinde ki AR-GE merkezinin açılışı ve bir dizi ziyaret için Bartın’a gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü AK Parti seçim bürosuna da ziyarette bulundu. Bakan Özlü’yü seçim bürosunda çok sayıda partili karşılarken Milletvekili Tunç, İl Başkanı Manav ve çok sayıda teşkilat mensubu ziyarette hazır bulundu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü bakan referanduma ilişkin yaptığı konuşmada 18 maddenin her bir maddesinin birbirinden daha önemli olduğunu ve sadece bir maddenin bile evet demek için yeterli olduğunu belirtip, “Gönlünüz çok rahat olsun. Yaptığımız şey sonuna kadar doğrudur. Zerre kadar yanlışı yoktur. İnadına evet demeyeceğiz. İnandığımız için evet diyeceğiz” dedi.

TUNÇ: “BAKANIMIZ BARTIN’A MÜJDELERLE GELDİ”

Bakan Özlü’nün AK Parti seçim bürosu ziyaretinde ilk olarak AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç konuştu. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün yoğun programlarına rağmen Bartın’a müjdelerle geldiğini söyleyen Milletvekili Tunç, “Sayın Bakanımız Bartın’a eli boş gelmedi ve müjdelerle geldi. Bartın’a bir teknoloji lisesinin müjdesini verdi. Tüm Bartınlılar adına kendilerine çok çok teşekkür ediyorum. Bugün bizde bölgemize hizmet verecek bir AR-GE merkezinin OSB’de açılışı gerçekleştirdik. Sayın Bakanımız AR-GE merkezinin içerisindeki cihazlar için ‘Bunlar yetmez’ dedi. Yeni makineler konusunda ‘Destek sağlayalım’ dedi ve ikinci bir müjde ile geldi. Bunun içinde ayrıca teşekkür ediyoruz. Bartın’da üretim artsın ve fabrikalar çoğalsın diye OSB’nin genişleme alanıyla ilgili müjdeler verdi.  Kamulaştırmanın tamamlanması ve fabrikaların bir an önce gelmesi için bugüne kadar çok gayretler gösterdi ve söyledikleri tek tek gerçekleşiyor. Sayın Bakanımıza Bartınlılar adına çok teşekkür ediyorum. Bizler Bartın olarak bu yatırımların teşekkürünü 16 Nisan’da sandıkta göstereceğiz inşallah. Daha fazla üretim, daha fazla istikrar için evet diyeceğiz. 1,5 yılda bir hükümetler değişmesin, 5 yıllığına görev verdiğimiz hükümet istikrar içerisinde ülkeyi kalkındırsın diye evet diyeceğiz. Hükümetler güçlü olsun, mecliste güçlü olsun diye evet diyeceğiz. Ülkemiz daha demokratik bir anayasaya kavuşsun, darbe anayasasından kurtulsun diye evet diyeceğiz. 10 yılda ülkemizde karanlık geceler yaşanmasın, 15 Temmuz gibi karanlık geceleri çocuklarımız yaşamasın diye evet diyeceğiz. Ülkemiz güçlü olsun, 2023 hedeflerini süratle yakalasın, 3.8 milyarlık yatırım yapan AK Parti iktidarına, cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza teşekkür edeceğiz. 4 milyarlık kamu yatırımının bir an önce tamamlanması ve Bartın bir an önce büyüsün diye Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde evet çıkaracağız. 10 gün boyunca gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz ve 16 Nisan’da bu emekler zayi olmayacak. Biz Bartınlılar olarak sandıkta Evetleri Ankara’ya göndereceğiz. Ülkemizin aydınlık yarınlarına Bartın olarak daha büyük bir destek vereceğiz. Teşkilatımıza, halkımıza, muhtarlarımıza ve bu yatırımlar için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

ÖZLÜ: “DAHA GERÇEKÇİ ADİL BİR TEKLİF OLABİLİR Mİ?

Bakan Özlü ise 16 Nisan’da gerçekleşecek referanduma ilişkin konuşmasında, “Bu anayasa yapma işi yeni bir iş değil. Her seçim öncesi bütün siyasi partiler seçim beyannamelerinde yeni bir anayasa yapma sözü verdiler. Her parti ‘Bu darbe anayasasıdır. Biz bu anayasayı beğenmiyoruz. Yeni bir anayasa yapacağız’ dediler. Bizde aynı şeyi söyledik. ‘Biz bu anayasayı değiştireceğiz ve yepyeni bir anayasa yapacağız’ dedik. Mecliste iki defa komisyon kuruldu. Bunlardan birincisinde yaklaşık 60 madde üzerinde anlaşma sağlandı ama komisyon dağıldı devam etmedi. 2015 seçimlerinden sonra ikinci bir komisyon daha kuruldu. Bu komisyonda çalışmalar yürüttü fakat komisyon dağıldı. Masayı kim dağıttı? kim ayrıldı? Kim kaçtı? Kim kaçmadı? Kavgalar oldu. Biz başından beri değişen ihtiyaçları, değişen büyüyen Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre ve 2023, 2053, 2071 vizyonuna uygun bir anayasa yapma ihtiyacında olduğumuzu hep söylüyoruz. Başından beri söylüyoruz. Biz yine bu söylemimize devam ettik. Ta ki 15 Temmuz’a kadar bizim söylemlerimize olumlu cevap veren olmadı. 15 Temmuz’dan sonra Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Türkiye’nin geleceğinin tehlikede olduğunu gördüğünü tahmin ettiğim için söylüyorum ‘Mademki bir anayasa yapmak istiyorsunuz teklifinizi getirin bakalım ve buna göre anlaşırsak taslak hazırlayıp, metin hazırlayıp millete sunalım’ dedi. Bunun üzerine iki partinin yetkilileri bir araya geldiler. Tamamen yeni bir anayasa yapmak yerine mevcut anayasanın 18 maddesi üzerinde anlaştılar. Şimdi bu meclisten geçti. Şimdi 16 Nisan’da bu 18 maddeyi oyalayacağız. Ya evet ya da hayır diyeceğiz. Biz AK Parti olarak anlaşma sağlanamayınca şöyle bir teklifte bulunmuştuk geçmişte. Dedik ki ‘İki metin hazırlayalım. Birincisi başkanlık sistemini esas alsın ikincisi de parlamenter sistemi esas alsın. Bu iki metni meclisten hep beraber geçirip milletin takdirine sunalım.’ Bundan daha masum bir teklif olabilir mi? Bundan daha gerçekçi adil bir teklif olabilir mi? Buna da evet denmedi ve neticede bu günlere geldik” açıklamasında bulundu.

“ZERRE KADAR YANLIŞI YOKTUR”

16 Nisan’da oylanacak 18 maddenin her bir maddesinin birbirinden daha önemli olduğunu vurgulayan Faruk  Özlü, “Sadece bir maddesi evet demek için yeterli olan bir pakettir. Gönlünüz çok rahat olsun. Her dostunuza, her gördüğünüze bu pakete evet denmesi gerektiğini anlatın. Yaptığımız şey sonuna kadar doğrudur. Zerre kadar yanlışı yoktur. Muhalefet partileri bir adama bu kadar yetki verilir mi? Bu sistem bizi diktatörlüğe götürür şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Bunların hepsi yalandır, safsatadır, hepsi hurafedir. Bunlara inanmayın. Diktatörler seçimlerle gelmez. Diktatörler darbe ile gelirler. Seçim görüntüsü altında darbe ile gelirler. Bir defa bu safsatadır. İş yapmak isteyen insan bir yetki ister. Kendi hayatımızda da bu böyledir. Devlet hayatında da daha fazla iş yapmak, daha büyük işler yapmak için yetki istersiniz. Bizim amacımız bu yetkiyi almaktır. Amacınız iş yapmak değilse yetki istemez hatta mevcut yetkileriniz size fazla gelir. Muhalefetin iş yapmaya niyeti yok. Onlar yetki istemezler. Onlar mevcut yetkileri de fazla bulurlar çünkü iş yapma niyetleri yok. Köprüye hayır, yola hayır, suya hayır, havaya hayır. Her şeye hayır denmez.  Bizim maalesef böyle bir talihsizliğimiz var. Her şeye hayır diyen karşılığında bir çözüm getirmeyen muhalefetimiz var. Bizim önerimize hayır diyorsan sizin öneriniz nedir. Önerileri var mı? Yok. Sen ‘mevcut sistem iyidir’ diyorsun da bu sisteme nasıl iyi deriz. Mevcut sistem baba ile oğlu birbirine düşman edebilecek bir sistem. Yetkiler iç içe karışmış. Bir kısmı cumhurbaşkanına, bir kısmı başbakana verilmiş. Bir kısmı yasamada, bir kısmı yargıda iç içe geçmiş yetkiler. Biz bunları netleştiriyoruz. Herkes kendi işini yapacak. Yasama ise sadece yasama, yürütme ise sadece yürütme. Dolayısıyla görev tanımlarını netleştirdiğimiz bir paketi aziz milletimizin takdirine sunuyoruz” ifadelerinde bulundu.

“TÜRKİYE’DE MUHALEFET ÇALIŞMIYOR, OKUMUYOR, YAZMIYOR”

Muhalefetin ezbere konuştuğunu da sözlerine ekleyen Bakan Özlü, “2002 de iktidara geldiğimizde düşük gelir seviyesine sahip ülkelerden birisiydik. Kişi başına milli gelirimiz 3 bin 500 dolarları bulmuyordu. 12-14 yıl içerisinde orta-yüksek gelirli ülkelerden birisi haline geldik. Bir sıçrama yaptık. 3 bin 500 dolarlardan bugün neredeyse 11 bin dolarlara geldik. Türkiye’nin son 5-6 yıldır gelir seviyesinde büyük bir artış olmadı. Artık patinaj yapıyoruz. Neden? Sistemden dolayı ve bugüne kadar yaptığımız her şeyi de sisteme rağmen yaptık. Bugün cumhurbaşkanı ile başbakan arasında bir uyum varsa bu sistemden kaynaklanmıyor. Biz arzu ediyoruz ki öyle bir sistem kuralım ve bu sistem kendi içerisinde kriz oluşturmasın. Baba ile oğlu birbirine düşman etmesin. Başbakanlar cumhurbaşkanına kitapçık fırlatamasın. Biz böyle bir sistemi istiyor ve öneriyoruz. İktidara gelmek, Türkiye’yi yönetmek isteyen siyasi kadro çalışır. Maalesef Türkiye’de muhalefet çalışmıyor, okumuyor, yazmıyor. Ezbere konuşuyorlar. Böyle bir şey olmaz. Bakın biz gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye’yi daha hızlı kalkındırmak için canla başla çalışıyoruz. Güçlü Türkiye’ye bölgenin ve dünyanın ihtiyacı var. 16 Nisan’da bütün gönlümüzle evet diyeceğiz. Hiç çekinmeden evet diyeceğiz. Sadece biz değil, komşularımıza ahbaplarımıza da evet dedirteceğiz. İnadına evet demeyeceğiz. İnandığımız için evet diyeceğiz” Dedi.

“ASLA BÖYLE BİR ŞEY DEMİYORUZ”

Hayır oyu verenler için ‘haindir’ gibi söylemlerde de bulunmadıklarını kaydeden Bakan Özlü, “Asla böyle bir şey demiyoruz. Evet oyları nasıl bizim için kabulse hayır oyları da o kadar takdire şayandır. Ama şu soruyu da sormak istiyoruz. Hayır oyu verdiğimiz zaman bu oydan kimler memnun kalacak bunu da sormamız lazım. Biz hain demiyoruz. Denize dökeriz demiyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes bizim için saygındır. Bartın küçük bir yer geçmişte AK Parti’ye oy vermemiş olabilir. CHP’ye MHP’ye oy verenler bizim kardeşlerimizdir. Burada muhtar seçmiyoruz. Burada milletvekili seçmiyoruz. Bir sistemi seçiyoruz. Önerdiğimiz sistem her noktasıyla Türkiye için elzem olan, gerekli olan bir sistemdir. Bu sistemin her maddesini sonuna kadar savunuyor ve kefiliz. Türkiye’nin yeni bir sıçrama yapması için sisteme de bir yeniliğe ihtiyaç var. Önerdiğimiz 18 madde bu ihtiyacı karşılayacak. Emin olun hızlı kararlar alınıp süreçler kısalacak. Daha kısa sürede işler bitecek ve tıkır tıkır çalışan bir devlet sistemi olacak. Bu paketi tek başımıza hazırlamadık. MHP ile birlikte hazırladık. MHP ile hazırladığımız bu paketi yine MHP’li kardeşlerimizle birlikte milletimize anlatalım. Şurada 10 gün var. Bu süreçte sizlerden gece gündüz çalışmanızı Bartın’a yakışır bir oy oranı çıkartmanızı istiyorum. Bartın’da bir destan yazalım” açıklamasında bulundu.

Faruk Özlü ve beraberindekiler daha sonra Bartın’da esnaf ziyaretlerinde bulundu.