Müdürlükten hayvanları koruyun çağrısı

Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü, Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Sokak hayvanlarının da birer canlı olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Müdürlük,  “Ülkemizde yaşayan evcil ve yaban hayvanları, 2004 yılından bu yana 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile koruma altına alınarak, haklarıyla ilgili yasal güvenceler getirilmiştir. Bu kanun ile hayvanların sahiplenilmesi, bakımı ve korunması hükümlere bağlanmış, onların hayat hakları teminat altına alınarak, hayvanlara zarar veren bazı müdahaleler yasaklanmıştır. Kanunda koruma ön plana çıkmış, işkence yapılması yasaklanmıştır. Unutulmaması gereken sokak hayvanlarının da birer canlı olduğu, yaşam haklarının olduğu ve bu hakların sadece kamu görevlilerince değil, tüm insanlar tarafından korunması gerektiğidir” dedi.

“Onları korumak en büyük amacımız” 

Hayvanları koruma ve yaşatmanın en önemli amaçları olduğunu belirten Müdürlük şöyle devam etti:

“Günlük hayatta bizi koruyan, bize bekçilik, arkadaşlık yapan, yükümüzü taşıyan bizi besleyen ve daha birçok işimizi görmekle birlikte sesleriyle, renkleriyle, davranışlarıyla hayatımıza renk katan hayvan dostlarımızı koruma ve yaşatma, Bakanlığımızın en önemli amaçlarındandır.  Ayrıca hayvanlar da, yaşamamız için gerekli ekosistemin ve dolayısıyla doğanın bir parçasıdırlar. Bu durum hayvanlara karşı daha vefalı davranmamızı gerektirmektedir. Türk milleti geleneklerinden, inancından ve insanlık anlayışından çıkan hayvan sevgisi ve koruma anlayışını tarih boyunca taşımıştır. Bunun pek çok örneği olmakla birlikte tarihimizde atalarımızın hayvanları korumak ve olumsuz hava koşullarında beslenmelerini temin etmek için vakıflar kurarak başarıyla işlettikleri bilinen bir gerçektir.

“Selçuklu ve Osmanlı zamanında vakıflar aç hayvanlara da bakıyordu”

Leyleklerden kışa yakın sıcak ülkelere göçemeyip ülkemizde kalmak zorunda kalanlar kapalı ortamda beslenerek bir sonraki bahara ulaştırılmış ve bu sayede onların yaşam hakkına gereken önem verilmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde son derece gelişen vakıf faaliyetleri içinde, hastalanan veya sakatlanan göçmen kuşların tedavisi, aç kalan hayvanların doyurulmasının da bulunduğu bilinmektedir. Bu vakıfların kurulmasının temelinde hayır duygusu, insan, hayvan ve doğa sevgisi söz konusudur. Hatta tarihte Kanuni Sultan Süleyman döneminde, meyve ağaçlarını saran karıncanın katledilemeyeceğiyle ilgili cihan padişahına yönelik şeyhülislamın fetvası hayvan haklarında ulaşılabilecek son sınırı çizmiştir.

“Hayvanlara iyi bakıp besleyelim”

4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’nde sizde Hayvanları Rehabilitasyon Merkezine uğrayarak burada bulunan sokak hayvanlarını ziyaret edebilir, onlara sevginizi, merhametinizi gösterebilir veya sahipsiz sokak hayvanlarını sahiplenebilirsiniz. Kimsesiz olan bu hayvanlara en azından bu günde ilgimizi gösterelim ve bu hayvanlar için elimizden gelen insanlık görevimizi yapalım. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle, hayvanların korunması konusunda her kesimden en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bize pek çok faydaları olan hayvanları biz de sevelim ve koruyalım. Onları rahatsız etmeyelim. Yaralı ve hasta olanları hemen veterinere götürelim. Hayvanlara iyi bakıp besleyelim.”