Memur-Sen'den 'Memur-Sen'e davet tercihimiz evet' toplantısı
Cankesen: 'Memurlara grev hakkı istiyoruz'
Nurdan Eroğlu
16 Nisan anayasa değişikliği referandumu kapsamında Türkiye’de 81 ilde "Memur-Sen'e Davet Tercihimiz Evet" toplantıları düzenlenecek olan Memur-Sen bu toplantıların Bartın ayağını gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantıda konuşan Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen memurlara grev hakkının verilmesi ve siyaset ile ticaret yasağının anayasadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
16 Nisan anayasa değişikliği referandumu kapsamında Türkiye’de 81 ilde "Memur-Sen'e Davet Tercihimiz Evet" toplantıları düzenlenecek olan Memur-Sen bu toplantıların Bartın ayağını gerçekleştirdi. Kültür Merkezinde yapılan toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Toç-Bir-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun,Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Ahmet Sırrı Beşel, Karabük 28 Nolu Şube Başkanı Erol Gökalp, Karabük Memur-Sen İl Başkanı Zeki Öz, Memur-Sen Bartın İl Temsilcisi Mustafa Dağdeviren, Memur-Sen’a bağlı sendikaların başkanları, daire başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
DAĞDEVİREN: “İNADINA DEĞİL İNANDIĞIMIZ İÇİN EVET DİYORUZ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Bartın İl Temsilcisi Mustafa Dağdeviren “Memur-Sen Konfederasyonumuzun sosyal sorumluluk bilinciyle 81 ilde başlatmış olduğu hedef 1 milyon 111 bin 111 kişi ‘Memur-Sen’e davet tercihimiz evet’ programına hoş geldiniz. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’deki sendikacılık anlayışına yeni bir anlayış getiren sendikamız sendikacılığı kaldırım taşlarını sökmek, vitrinleri kırmak ve baş kaldırmak bünyesinden çıkarıp memurların hükümete karşı baş kaldırmadan dik durarak halkın yanında yer alarak bütün sosyal projelerde meydanlarda yer alma anlayışını getirmiştir. Memur-Sen bu anayasa değişikliğinde de taşın altına elini koymuş ve 16 Nisan için yeni bir projeyle yola çıkmış bulunmaktadır. Türkiye bugüne kadar nice seçimler ve birkaç tane halk oylaması geçirmiştir. Ancak bu son gelinen noktada inadına değil inandığı için evet diyen bir anlayışla yola çıkıyoruz. Bugün bu programımıza Zonguldak ve Karabük’te dahil gelen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
UZUN: “CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ KARARINI VERECEĞİZ”
16 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin en önemli kararının verileceğini kaydeden Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, “Memur-Sen’in en üst yöneticisinden en alt üyesine kadar Memur-Sen ailesine bu güzel toplantı için teşekkür ediyorum. Ülkemiz önemli bir süreç geçiriyor. Önümüzde önemli bir referandum var. Ülkemizin geleceğini, cumhuriyet tarihinin en önemli kararını vereceğiz. Bu hepimiz için heyecanlı ve en iyi şekilde sonuçlanacağına inandığım bir referandum olacak. Bu halk oylamasının ülkemiz ve ilimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu halk oylamasında kamu görevlileri de dahil herkes geleceğini tercih edecek. Bu tercihimiz bizin elbette ki evet olacak” şeklinde konuştu.
CANKESEN: “HER YERDE VARIZ”
Memurlara grev hakkının verilmesi ve siyaset ile ticaret yasağının anayasadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, ise şunları söyledi:
“Her yerde varız. Bütün hizmet kollarımızda 10 bin hizmet kolu içerisinde olmaktan ziyade her ilde varız derken dünyanın dört bir tarafında da varız. Bizim tabi ki maddi vazifelerimiz de vardır. Maddi vazifelerimiz nedir? Üyelerimizin sosyali, ekonomik bütün haklarını almak ve bunun mücadelesini yapmaktır. Ancak bunun yanında muhakkak ki manevi vazifelerimiz de vardır. O da bizim hem dünyada hem de ahiretteki borcumuzdur. 15 Temmuz’da bu ülkeye rezalet bir gece yaşatan bu terör örgütü arkasında 300’e yakın şehit bıraktı. Hepiniz bu şehit ailelerine 1 milyon TL’ye yakın yardım ettiniz. Allah hepinizden razı olsun.
“HEM DÜNYAMIZIN HEM ÜLKEMİZİN BİZE İHTİYACI VAR”
Hem dünyamızın hem ülkemizin bize ihtiyacı var. Bizim içinde bulunduğumuz konfederasyon öyle alelade bir konfederasyon değil. Sağımız ve solumuzdakilerin haline bir bakın. Birileri birilerine yardım ve yataklık yapıyor. KESK’in sendikasından doktorlarla beraber teröristler çıkıyor. Biz farklı bir konfederasyonun çatısı altında bulunmaktan her zaman gurur duyuyoruz. Çalışanların en çok bize toplu sözleşme sürecinde ihtiyacı var. Bu süreçte ağustos ayında hem çalışma hayatımızı hem de çalışma hayatımızdan sonraki emeklilik sürecimizi kapsayacak önemli süreçler. 2015’te 43 tane genelde 170 tane toplamda olmak üzere 213 tane kazanım elde ettik. Bu toplu sözleşme ve görüşme tarihinin en yüksek kazanımıdır. Bununla birlikte özlük haklarımızda iyileştirmeler başlattık. Daha da iyi gidecek. Emin olun Memur-Sen’in yaptığı her sözleşme döneminde bir adım değil bin adım daha da öteye gideceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
“2017-2019 SÖZLEŞMELERİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Cuma Namazıyla ilgili bir saat mesai kazanımı aldık. Bu bizim çok güzel bir kazanımdır. Gönül ister ki Cuma günü komple tatil olsun. Sürekli emekli maaşlarında ikramiyeler düzenliyoruz. Bugün ikramiyeler 80 bin lira alınan maaş 2 bin 500 liradır. Emeklilik ve çalışma hayatı önemli. Zaman geliyor geçiyor. Bu ülkedeki insanların emeklilik kaderi 65 yaşını beklemek olmasın. Bugün bu ülkede bir işçi kardeşimizin emekli olduğunda 210 bin lira ikramiye almasın ve memurun da bunun karşısında 80 bin lira ikramiye alması gerçekten düşük bir rakamdır. İşçi kardeşim emekli olduğunda 4 bin 300 lira maaş alırken memurun 2 bin 500 lira maaş alması adaletsizdir. Bu yüzden 2017-2019 sözleşmeleri bizim için çok önemli. Emin olun masaya oturduğumuzda emeklilik hayatıyla ilgili çok güzel kazanımlar elde etmeye devam edeceğiz.
“YENİ ANAYASA SÜRECİNE GİRDİK”
Yeni anayasa sürecine girdik. Grev hakkı istiyoruz. Anayasada bu yok. Diğer taraftan memura siyaset yasağı anayasada yok. Ticaret yasağı anayasada yok. İnşallah bundan sonra bu maddeler de anayasamıza eklenir. Şuanda memurların çoğu ticaret yapıyor. Ama üzerlerinde hiçbir şey yok. Bu 3 maddeyi önemsiyorum. Bu maddelerle ilgili ilerleyen süreçlerde talebimiz, takibimiz olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
KAYA: “80 MİLYONA KARŞI SORUMLUYUZ”
Türkiye’nin 140 yıllık bir darbe tarihine sahip olduğunu kaydeden Toç-Bir-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya da şu ifadelerde bulundu:
“Bugün Türkiye’nin 81 ili batılı akbabalar tarafından hedef olarak konulmuştur. Dünyayı iyi gözlememiz lazım. Etrafımızda neler oluyor iyi algılamamız lazım. Buna göre yeni bir konsept belirlememiz lazım. Biz mademki bu milletin okumuş evlatlarıyız o zaman bu ülkede yaşayan 80 milyon insana ve dünya mazlumlarına karşı bir sorumluluğumuz var. Biz bu sorumluluktan kaçamayız. Memur-Senli olmak bir gurur ve onurdur. Bizim 24 saat koşma gereğimizde bu sorumluluğun altından kalkma gayretimizdir.
“16 NİSAN DARBELERİN RÖVANŞIDIR”
140 yıllık bir darbe tarihine sahibiz. Bizim ilk darbemiz yeniçerilerin kazan kaldırmasını saymazsa 1876 Abdülaziz’in katledilmesidir. İkinci darbemiz II. Abdülhamit’in 31 Mart Vakasıyla görevden alınmasıdır. Biz Abdülhamit’i tahtan indirmemizin bedelini 6 yıl sonra Çanakkale Savaşı’nda 253 bin insanımızı gömerek ödedik. 1913’te Babiali baskını. Adnan Menderes’in idamı. 1960 darbesi. 12 Mart 1971 darbesi. 1980 darbesi. 28 Şubat posmodern darbe. 15 Temmuz hain darbe girişim. 16 Nisan işte bunların rövanşıdır. Bütün darbelerin planlaması MOSSAD ve CIA’nin gizli odalarındadır, maşaları buradadır.”