Kut'ül Amare kahramanları anıldı
Bartın Üniversitesi'nde Kut'ül Amare Zaferi'nin 103. Yılı dolayısıyla düzenlenen konferansta Osmanlı Devleti'nin zaferi anlatılarak, Kut'ül Amare kahramanları anıldı.
Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından “Kut’ül Amare Zaferi” adlı konferans düzenlendi. Konferansta Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Özcan, 103 yıl önce Irak’ın Kut şehrinde Osmanlı Devleti'nin İngilizlere karşı aldığı zaferi anlattı.
Kut’ül Amare Zaferi’nin unutturulmak istendiğinin altını çizen Özcan, “103 yıl önce çok büyük bir zafer yaşanmış, ancak bu zafer ne yazık ki 6-7 yıl öncesine kadar gözlerden kaçmıştır. Tarihçilerin yazmayı en sevdiği konulardan biri kazanmış olduğumuz zaferlerdir. Tarihi olgular yerinde durur, tarihçiler bunları bize getirir. Kut’ül Amare Zaferi’ni bizlere unutturmak için bazı spekülasyonlar düzenlenmiştir. Ancak milletimiz tarihine sahip çıkmıştır. Zaten 103 yıl önce kazanılmış olan böylesine bir zaferin göz ardı edilmesi söz konusu değildir.” dedi.
Zor şartlarda da bir ordunun büyük bir zafer kazanabileceğini aktaran Özcan, “O dönemde Anadolu’dakiler için lüks sayılan çikolata ve bisküviler İngilizlere Dicle Nehri üzerinden bir yardım gemisi ile getiriliyordu. Takdir-i ilahi, gemi kendi kendine Dicle Nehri’nin ortasında batmış ve paketli erzaklar kıyıya vurup Anadolu insanına ulaşmıştı. Zor şartlar ve zor zamanlardı. Osmanlı Devleti'nin İngilizlere karşı en büyük zaferlerinden biri Kut'ül Amare’dir. Zor şartlar altında büyük bir zafer kazanılmıştır. Ayrıca biz hep deriz ki zafer cephede kazanılır ama tarih masada yazılır. Zaferi yazmak da kazanmak kadar büyük maharet istemektedir.” diye konuştu.
Özcan, o dönemde yaşananların ve sonrasının bilimsel açıdan değerlendirilmesi gerektiğini de kaydederek “Bir şeyi unutmamak gerek, savaşlar sadece cephede yaşanmaz arkada kalan kadınlar ve yetim çocukların hikâyelerini kimse bilmez. Dönemin insanları sosyal ve pedagojik açıdan değerlendirilmelidir. Bu neslin nasıl yetiştiği de çok önemlidir. Cephe ile cephe gerisi arasında böyle bir manevi ilişki vardır. Masal anlatan anneler ile masal olan anneler aynı kategoride değildir.” ifadelerini kullandı.