Kurtkaya 'Halkımızın aklındaki sorular cevap bekliyor'
Amasra grizu faciasıyla ilgili açıklaması yapan Gelecek Partisi Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, 'Halkımızın aklındaki sorular cevap bekliyor' diyerek faciayla ilgili soruları sıraladı.
Gelecek Partisi Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, Amasra grizu faciasıyla ilgili açıklama yaptı. Maden şehitlerine Allah’tan rahmet yakınlarına da baş sağlığı dileyen Başkan Kurtkaya “ Bugün burada 14.10.2022 Cuma günü saat 18.20 civarında Türkiye Taş kömürü Bartın Amasra maden işletmesinde yaşanan grizu patlaması sonucu vefat eden 41 canımız, 41 şehidimiz için toplandık. 6 yaralımızda İstanbul’da tedavi altındalar. Öncelikle Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, Milletimize sabırlar diliyorum. Bu madendeki yangın söndürülecek ama milletimizin ve ailelerimizin yüreklerindeki yangın hiçbir zaman sönmeyecek. Milletimizin ve vatandaşlarımızın dillerinde yetkililerden cevaplanması gereken sorular ve yetkililerin kısmi de olsa verdikleri cevapları birlikte değerlendireceğiz” dedi.
“Halkımızın aklındaki sorular cevap bekliyor”
Halkın aklındaki soruların cevap beklediğini kaydeden Yasemin Dora Kurtkaya şöyle devam etti:
Halkımızın aklındaki sorular cevap bekliyor
1. Gündüz vardiyası ocaktan 2 saat önce çıkmış, ocağı 2 saat önceden niye boşalttınız negibi çalışmalar yaptınız?
2. Gündüz vardiyası ile 4 vardiyası arasında2 saatlik boşluk var. Bu esnada ne gibi tedbirler aldınız?
3. Ayak önü bacada patlama yapıldı mı,yapılmadı mı?
4. Bacada dinamit patlamadıysa gaz ayağın neresinde birikti. Ateşleyici unsura nerede ulaştı?
5. Vardiyada emniyet teknikeri var mıydı, ölçüm yaptı mı,ayağın başına çıkıp orada ölçüm yaptı mı?
6. Bacada dinamit patladıysa, barutçu da ölçüm cihazı var mıydı, varsa ölçüm yaptı mı?
7. Madenci arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, bizlere gaz yükseldiğinde elektrik sistemi kendini otomatik olarak kapatır denildi. Bu olay gerçekleşti mi?
8. Bacalarda vak vak sistemi asılı mıydı. Sinyal verdi mi? Burada bilmeyen arkadaşlara isg uzmanı olarak kısaca anlatayım. Madenlerde bacalara böyle bir sistem kurulur. Gaz yükseldiğinde alarm verir. Ördek sesine benzer bir ses çıkardığı için madenciler arasında vak vak sistemi olarak bilinir
TBMM Genel kurulunda konuşan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç konuşmasında aynen aktarıyorum.’’Alınan tedbirlere rağmen bu kazaların devam ediyor olması demek ki bir yerlerde eksiklik var, bunu gösteriyor’’ ifadeleri mevcut Bu konuşmadan gayet memnunuz en azından eksikliği görmüşler. Bu konuşmayı hafife almamamız gerekiyor. Şu an ki mevcut sistemde bunu görmeleri bile büyük başarıdır. O zaman bizde diyoruz ki şimdi kontrol edin tüm maden ocaklarını
1.Ocaklarda ölçüm ve cihaz eksikliği var mı?
2.Yaşam odası var mı?
3.Havalandırma kapakları çalışıyor mu?
4.Maden kazalarında kaçış sırasında tünellerde oksijen takviyesi yapacak ara duraklar var mı?
5.İş güvenliği ne kadar etkin kontrol ediliyor?
6.Bir maden işçisinin ciddi bir istihdam eğitimi, iş güvenliği, makineleşme, sağlık sigorta düzenlemeleri, enerji verimliliği, çevre ilişkileri ve gelir düzeyi maden risk analizleri açısından ele alınıyor mu?
7.Maden rezervlerinin değerlendirilmesi için daha ileri çalışma şartları ve teknolojinin uygulanmasında ar-ge payı nedir? Örneğin kazı robotları gibi gelişmiş cihazlar kullanılıyor mu?
2001’de Türkiye Taşkömürü işletmesinde işçi sayısı 18bin 25, satılabilir kömür üretimi 2.3 milyon ton buna karşılık ithalat 8 milyon ton 2021’de ise durum işçi sayısı7 bin 370 ( bu durumda bile mevcut işçi açığı 7 bin) Satılabilir kömür üretimi 610 bin ton, ithalat 38milyon ton halbuki dışa bağımlılık artmış, kömür üretimi azalmış, işçi sayısı azalmış ama ölümlü kaza oranları azalmamış
Ardından bakan çıktı meclisteki açıklamalarını lütfen izleyin, AKP’lilerden başka kimin vicdanını rahatlattı konuşmalarında 18.05’te gaz ölçümü 1.50, 18.09’da 1.69 olduğunu söylüyor. 4 dakika içerisinde gaz 0,19 yükselmiş, bu yükselme sırasında elektrikleri kestik diyor. Konuştuğumuz madenciler de diyor ki gaz 1 seviyesine yükseldiğinde iş durdurulur, yukarıya çıkmaya devam ederse o ocak tahliye edilir diyorlar. Bu tahliye işlemi niye gerçekleşmedi diye soruyoruz. Aklımızda ve vicdanlarımızda şüphe bırakmayın.
“Milletimizin aklında şüpheler var tabi ki”
Bu soruları vatandaşlarımız, şehit yakınlarımız bizlere soruyor ama. Son çıkan dezenformasyon yasası ile de insanlarımızın çekinceleri var. Korku imparatorluğu yayılıyor her geçen gün. Bu sistem ne kadar bir şeylerin üstünü örtmeye kapatmaya müsait olsa da devlet aklıyla, görev bilinciyle hareket eden savcılarımız, hakimlerimiz var. Herkesin gönlü rahat olsun.
Dezenformasyon yasasıyla ilgili milletimizin aklında şüpheler var tabi ki. Neye göre kime göre dezeformasyon. Senin doğruların bizim doğrularımız olma şansı var mı? Doğru tektir. Biz doğruları alkışlarız, Ülke için yapılan her iyi işin destekçisi oluruz. Eleştirilerimizi de yaparız. Siz çıkıp enflasyonu yüzde 20’nin altına düşüreceğiz deyip TÜİK’e göre yüzde 80, Enaga göre yüzde 150 ye çıkarıyorsanız demek ki senin doğrun doğru değil biz bunu da eleştiririz.
“Bütün Türkiye olanları gördü”
Bartın’ın bir evladı olarak bu acı günümüzde programlarını iptal ederek Bartın’ımıza gelip bizim acımızı bizlerle birlikte paylaşan başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Rize mitingini iptal eden Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’na, CHP Genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a ve ilimize gelerek taziye ziyaretinde bulunan diğer Genel Başkanlara teşekkür ediyoruz. Her fırsatta bizlere zehir zemberek sözler sarf eden, birkaç siyasi parti lideri var ki, Gelmeyen, programlarını iptal etmeyen, maden patlamasından iki gün sonra Konya’da miting yapan, prompter bozulunca konuşamayan Sayın Bahçeli’ye ve Perinçek’e bir şey demiyoruz. Bütün Türkiye olanları gördü. Kamuoyunun ve Tür milletimizin taktirine bırakıyoruz.
“Tekrar Bartın’ımızın, milletimizin başı sağ olsun”
Son olarak kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatın hakimisin, ne de hayat karşısında çaresiz. Tekrar Bartın’ımızın, milletimizin başı sağ olsun.”