KURTKAYA'DAN HÜKÜMETE ENFLASYON ELEŞTİRİSİ

“Enflasyon organize hırsızlıktır”

Gelecek Partisi Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Eylül ayı enflasyon rakamları üzerinden Türkiye’de yaşanan ekonomik krize dikkat çekti. Türkiye’nin dünyada en yüksek enflasyonu olan 12. Ülke olduğunu ifade eden Başkan Kutkaya, “Gün geçtikçe daha da kötüye giden ekonomiden Türkiye'nin geleceğini sıradan 3. Dünya ülkeleri seviyesine yaklaştıran, ülkemizi borç batağına iten bu sistemden acaba Sayın Cumhurbaşkanının söylediği gibi üç harfli marketler mi, Sayın Bahçeli'nin söylediği gibi kebapçılar mı, yoksa ortaokul öğrencisi seviyesinde açıklama yapan ekonomi kurmayları mı, yoksa bu kurmayları atayıp iki gün sonra hallaç pamuğu gibi kenara koyan bu ucube sistem mi sorumlu?” sorularını sordu.

“Türkiye dünyada en yüksek enflasyonu olan 12. Ülke”

Ülkemizin dünyada nüfusu 50 Milyonun üstünde olan ülkeler arasında enflasyonu en yüksek 3. Ülke konumunda olduğunu kaydeden Yasemin Dora Kurtkaya şöyle devam etti:

“Kağıt üzerinde TÜİK Eylül ayı verilerine göre; Tüketici enflasyonu aylık yüzde 1.25, Üretici enflasyonu ise yüzde 1.55 olarak açıklandı. Böylece yıllık Tüketici enflasyonu yüzde 19.58, Üretici enflasyonu ise yüzde 43.96 olarak gerçekleşti. Üretici ile Tüketici arasındaki farkın yüzde 25 olması enflasyon dinamiklerinin hala yukarı yönlü olduğunu gösteriyor. Türkiye yüzde 19,58 enflasyonu ile dünyada 193  ülke arasında en yüksek enflasyonu olan 12. Ülke sıralamasına yükseldi. Ülkemiz ayrıca dünyada nüfusu 50 Milyonun üstünde olan ülkeler arasında enflasyonu en yüksek 3. Ülke konumunda. Üstümüzde sadece İran ve Etiyopya var.
“Türkiye dünya şampiyonu haline geldi”

Bu, ülkemiz adına utanç verici. Nüfusu 50 Milyonun üstünde olan ülkeler arasında ise Türkiye dünya şampiyonu haline geldi. Enflasyondaki bu yükseliş devletin faiz ödemelerinde aşırı bir yükselişe neden oldu. 2002-2017 arasında devlet bütçeden  her yıl 50 Milyar TL civarı faiz ödüyordu.‘Verin yetkiyi, faizle dövizle nasıl uğraşılır göreceksiniz’ dendikten sonra başlayan faiz ödemelerindeki yükseliş ise baş döndürücü oldu. 2019'da 100 Milyar TL'yi geçen faiz ödemesi 2021'de 180 Milyar TL olacak. Yeni açıklanan Orta Vadeli Programa göre ise ;2023'de 290 Milyar TL, 2024'de ise 320 Milyar TL olacak.

“İktidarın tek önceliği faiz ödemek ve yandaş müteahhitler”

Bu yıl devletin ödeyeceği 180 Milyar TL faizin ne anlama geldiğini anlayabilmek için, son 1.5 yıllık zorlu pandemi döneminde devletin vatandaşına bütçeden verdiği doğrudan desteklerin toplamının  ancak 20 Milyar TL olabildiğini belirtelim. Bu yıl birkaç yüz bin kişiden oluşan mevduat sahipleri tasarruflarını Türk Lirasında tutsun diye devlet 25 Milyar TL vergi gelirinden vazgeçmiş olacak. Bu yıl KÖİ (Kamu Özel İşbirliği) müteahhitlerine 30 Milyar TL'den fazla ödeme yapılacak. Oysa devletin milyonlarca çiftçiye vereceği destek ise 22 Milyar TL ile sınırlandırıldı Bu veriler iktidarın tek önceliğinin faiz ödemek ve yandaş müteahhitleri desteklemek olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim son atanan TCMB Başkanı da faiz indirimine gerekçe olarak müteahhitlerin zor durumda olmasını gösterdi.

“Gıda enflasyonu yüzde 30 oldu”

Bu kötü yönetim nedeniyle Türkiye'nin ekonomik ve siyasal güvenlik kalkanları inmiş, bağışıklık sistemi düşmüş durumda. Bu da dış politikada taviz üstüne taviz vermemize neden oluyor. Enflasyonun bu yüksek seyrine bağlı olarak, kaybedenler her zamanki gibi sabit ve dar gelirliler oluyor. Örneğin son 1 yılda  TÜİK enflasyonu yüzde 19.6 iken, Yumurta yüzde 70 Domates yüzde 70, Tavuk eti yüzde 69, Patates yüzde 58, Ayçiçek yağı yüzde 52, Mercimek yüzde 50, Margarin yüzde 50, Nohut yüzde 42, Mısırözü Yağı yüzde 40, Balık yüzde 30, Makarna yüzde 28,5, Ekmek yüzde 28, Dana eti yüzde 25 arttı. Gıda enflasyonu ise yüzde 30 oldu.

“Asgari ücretli 1 ton kömür dahi alamıyor”
Kömürün tonu sadece 2-3 gün içinde 340 Dolardan  380 Dolara çıktı. Dolar ise 9 TL’yi çoktan geçti. Sıradan normal bir daire 1 kış mevsiminde 2 ton kömür yakıyor. 2 Ton kömürde 6 bin 840 TL yapıyor. Bir asgari ücretli net olarak 2 bin 825,90 TL maaşıyla 1 ton kömür dahi alamıyor. Dar gelirlinin enflasyonu bu haldeyken,  Cumhurbaşkanı hala devlet 1000 market açınca enflasyonun düşeceğini savunuyor. Devlet market açınca bundan zarar görecek kesimler bellidir. Pazar payı daha da daralacak olan küçük esnaf ve zarar üretecek bu marketleri vergileriyle beslemek zorunda olan vatandaşlar ve bizler olacağız.

“Bulgaristan bizden 1.5 kat daha zengin hale geldi”

Maalesef enflasyonun sebebinin faiz olduğuna, döviz fiyatının döviz satarak düşeceğine, enflasyonun market açarak düşeceğine inanan bir akıl ile yönetilmekteyiz. Bu kötü yönetim nedeniyle Türkiye'nin ekonomik ve siyasal güvenlik kalkanları inmiş, bağışıklık sistemi düşmüş durumda. Bu da dış politikada taviz üstüne taviz vermemize neden oluyor. Yine bu kötü yönetim nedeniyle 2002 yılında kişi başı milli gelirimiz Bulgaristan'ın 1.5 katı iken şimdi Bulgaristan bizden 1.5 kat daha zengin hale geldi. Kişi başı 8 bin 600 Dolara düşen gelirimizin dağılımı da kötü. Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim, gelirin neredeyse yarısını alırken, en fakir yüzde 20 ise Bangladeş düzeyinde yaşam sürüyor.

“En geniş kapsamlı ekonomik saldırı, enflasyon ile vatandaşı ezmektir”

Gelecek Partisi programının ilk cümlesi "Siyasetimizin temeli insan onurunu korumak ve yüceltmektir" der. İnsan onuruna yapılan en geniş kapsamlı ekonomik saldırı, enflasyon ile vatandaşı ezmektir. Enflasyon vatandaşın cebinden çalınan paradır, organize hırsızlıktır.”