Kıranpazarı'nda Bankoğlu'ndan mesaj
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, CHP İl yönetici ve üyeleriyle Kıranpazarı'ndaydı. Bankoğlu 'Kıranpazarı'nın da ilgiye ihtiyacı var. Çünkü Bartın hepimizin.' dedi.
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, CHP İl Başkanı Selim Karakaş, ve Merkez İlçe Başkanı Nazif Çomak, Gençlik Kolları Başkanı Tolga Küçükyılmaz, Kadın Kolları yönetici ve üyeleriyle hafta sonu Kıranpazarı’ndaydı. Güne Kıranpazarı’nda başlayan ekip halk tarafından ilgiyle karşılandı. Bankoğlu ve parti teşkilatı yetkilileri ile başta pazar yerinde olmak üzere halkın talep ve şikayetlerini dinledi. Bankoğlu açıklamasında “Kıranpazarı’nda cumartesi pazarı önemli bir gelenektir ama ne yazık ki eski görkemini kaybetmiş. Bayramdan önceki son pazarda burası dolup taşıyor olmalıydı. Ne yazık ki bir şey alamayacağını bilen yurttaşlarımız hiç gelmez olmuş. Etrafındaki kahvehane, eczane, bakkal, nalbur yani herkes de bundan olumsuz etkileniyor. Pazara gelen halk filesini doldurmak istese bile vitrin bakar gibi sebze meyve seyrediyor. İki alacaksa yarım alıyor. Pazarcı her mal almaya gittiğinde yeni zamlarla karşılaşıyor, üreticinin maliyetleri ise her gün artıyor, ürünü kamyonete yükleyip getirirken mazotun parasını düşünüyor. Pazarcı da esnaf da en az kazançla, çoğu zaman yeter ki dükkân dönsün diye uğraşıyoruz diyor. Bundan sonra çiftçi ürettiğinden, esnaf sattığından zarar etmeyecek, emekçi kazancıyla filesini dolduracak. 14 Mayıs’tan sonra İlk 100 gün yapacaklarımız Türkiye’nin moralini düzeltecek. İsrafı önleyerek bu işe başlayacağız. Örneğin; Sayın Kılıçdaroğlu, Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi diyerek Atatürk Orman Çiftliği’nin 10 bin ağacını kestirerek yerine 350 milyon dolara 1150 odalı saray yaptıran Tayyip Erdoğan gibi sarayda yaşamayacak. Ülkemizin kurucusu Atatürk’ten bu yana 82 yıl boyunca tüm cumhurbaşkanlarının yaptığını gibi Çankaya Köşkü’nde oturacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşadığı saraya günlük 18 milyon ayırıyor. 14 Mayıs’tan sonra günde 18 milyon ayrılan bir saray olmayacak. 2022 yılı için 3,8 milyar lira para ayrılan saraya ne hikmetse bu yıl 6 milyar 637 milyon lira ayrıldı. Yani cumhurbaşkanının saray harcamalarına yüzde 60 artış yapıldı. Kimlerin maaşı yüzde 60 arttı? Mesela yılbaşında emekliye yüzde 15 zam yapıldı sonra biraz da refah payı ekleyelim diyerek göz boyadılar ve yüzde 25’e çıkardılar. Asgari ücretliye yüzde 54 artış yaptılar ve 8 bin 506 liraya yükselttiler. Aynı ocak ayında 1,75 lira olan yumurta bugün 3 lira oldu. Ocak ayında kilosu 140 lira olan kıyma üç ay sonra nisan ayında 240 liradan aşağı alınamaz hale geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük parası ile bir kilo kıyma bile alınamaz hale geldi. Mart ayında açıklanan açlık sınırı ise 9 bin 572 liraya yükseldi. Yani asgari ücretlinin kazancı, açlık sınırının bin lira altında kaldı. Hem de 3 ay içinde. Bu hesaplar süt, yumurta, bal, peynir, et ve sebze yediği varsayılan dört kişilik bir aile için yapılıyor. Yoksulluk sınırı ise 33 bin 754 lira olarak açıklandı. Paranın satın alma gücü olmadıktan sonra kazancın sözde artması işe yaramaz. Marifet asgari ücreti 10 bin lira yaptığınızda kıymayı 240 lirada tutabilmekte. İlk 100 günlük Acil Eylem Planı ile başta çifter çifter hatta üç, dört maaş alarak küpünü dolduranların musluğu kesilecek. Devlet Denetleme Kurulu işini yapacak ve geçilmeyen yollara, köprülere alınan paralar mercek altına alacak. Devlet dairelerine memur alınırken yapılan adam kayırmacı sözlülere, torpillere son verilecek. Askeri hastaneler açılacak, Kızılay yeniden yapılandırılacak. Yaz saati uygulaması geri gelecek. Yeni evli çiftlere destek, öğrencilere ve gençlere pek çok destek sağlanacak. Hemşehrilerim soruyor, bu parayı nereden bulacaksınız? Saraydaki israf, tasarruf edilecek yerlerden sadece bir tanesi. Uçaklar, yazlık ve kışlık saraylar, binlerce son model lüks araç, süper lüks seyahatler, konaklamalar, devlete üç dört katına yapılan satın almalar, toplantılar, yemekler, devlet bütçesinden yaptıkları seçim harcamaları gibi kanunsuz ve gereksiz her türlü harcama kısıldığında halk için çok şey yapılabilir. Halkımız evinin bütçesini nasıl yönetiyor? Diyelim buzdolabınızı yenilemeniz gerekiyor, taksitlerini rahat ödemek için başka giderlerinizden kısarsınız. Şart değilse gereksiz yere yeni bir ayakkabı almazsınız, koltuğun yüzünü değiştirmek isteseniz bile idare edersiniz, telefonunuzu yenilemezsiniz. Ama evdeki altınları satarak rahatça istediğinizi yapmaya devam ederseniz, zor günde siz komşudan, ülke Katar’dan borç alır. O borcu kapatmak için başka bir borç daha alırsanız, işin içinden çıkılmaz. Kasadaki 128 milyar dolar nerede diye sorduğumuzda hükümet inkâr ediyor. Peki Merkez Bankası kurulduğundan beri savaş, afet ve doğal felaketlerde kullanılması için kârının yüzde 20’sini ayırdığı İhtiyat Akçesi yani kötü gün parası nerede? Merkez Bankası’nın İhtiyat Akçesi’ni 2019 Temmuz ayındaki kararıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’na vereceksiniz diyen kim? Tayyip Erdoğan. O para ne mi olmuş? Tabii ki devlete iş yapan müteahhitlere gitmiş. En az 50 bin kişiyi yitirdiğimiz 6 Şubat’taki deprem ardından, 11 ilimizin yaşadığı felakette değil kullanılacak ihtiyat akçesi, vatandaşa hâlâ çadır bile verememiş kasası boş, borcu arşa çıkmış bir hükümet var. Saray bir gün para harcamasa, günde 360 konteyneri bölgeye gönderebilir. Varın saraydaki bu israfın bir haftası ile, bir yılı ile neler yapılır düşünün ”dedi.