Kemik'ten Enerji Verimliliği Haftası açıklaması

Enerji Verimliliği Derneği Bartın Şubesi Başkanı Mehmet Kemik, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla basın açıklamasında bulundu. Tasarruf edilerek kazanılabilecek enerjiyi üretmek için pahalı yatırımlara ve uzun zamana ihtiyaç olduğunu ifade eden Kemik,' Yaklaşık 7,5 milyar TL değerinde enerji tasarruf potansiyelimiz olduğu tespit edilmiştir' dedi.

Kemik'ten Enerji Verimliliği Haftası açıklaması

Enerji Verimliliği Derneği Bartın Şubesi Başkanı Mehmet Kemik, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla basın açıklamasında bulundu. Enerji Verimliliğinin enerjinin üretiminden iletimine, tüketiminden atık aşamalarına kadar geçen süreçteki tüm çalışmaları kapsadığını ifade eden Kemik, 

 “Enerji Verimliliği, enerjinin üretiminden iletimine, tüketiminden atık aşamalarına kadar geçen süreçteki etkinlik çalışmalarının tümünü kapsar. Herkes tarafından kabul edilen bir gerçek vardır ki buda en az maliyetli enerji, verimli kullanma sonucu tasarruf edilen enerjidir. Enerji tasarrufu ile kısa ve orta dönemde ülkelerin enerji teminiyle ilgili sorunların çözümüne küçümsenmeyecek katkı sağlanabilmektedir. Enerjinin yaşamı ve insanın günlük yaşantısında çok büyük bir yer tuttuğu muhakkaktır. Bu önemli ihtiyacın bilinçsiz kullanılması, insan geleceğine bir çok olumsuz etkiyi de beraberinde getirecektir. Enerjinin gereği kadar ve bilinçli olarak kullanılmasını sağlamak için her yıl 11 -18 Ocak tarihleri arasında Enerji Tasarrufu Haftası kutlanır” dedi.

“7,5 milyar TL değerinde enerji tasarruf potansiyelimiz var”

Tasarruf edilerek kazanılabilecek enerjiyi üretmek için pahalı yatırımlara ve uzun zamana ihtiyaç olduğunu kaydeden Kemik, şöyle devam etti:

“Tasarruf edilerek kazanılabilecek enerjiyi üretmek için, çok daha pahalı yatırımlara ve daha uzun zamana ihtiyaç vardır. Oysa enerji tasarrufu, daha çabuk ve ucuza elde edilebilen bir enerji kaynağıdır. Gelişmekte olan ülkelere enerji yatırımları için ayrılabilen kaynakların sınırlı olması, öte yandan ise enerji talebinin hızla büyümesi, enerji verimliliği etrat ilerinin önemini bu ülkelerde bir kat daha artmaktadır. Buna ilave olarak enerji verimliliği, enerji üretiminden doğan çevresel kirliliğin ve ekolojik dengenin bozulmasının ortadan kalkmasını sağlayan bir programdır. Enerji Verimliliği, binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılmasıdır. Yaptığımız eğitim, etüt ve biçimlendirme çalışmaları ile bina sektöründe yüzde 30, sanayi sektöründe yüzde 20 ve ulaşım sektöründe yüzde 15 olmak üzere dört Keban Barajı inşa edebilecek yaklaşık 7,5 milyar TL değerinde enerji tasarruf potansiyelimiz olduğu tespit edilmiştir. Isıtma, aydınlatma ve ulaşım ihtiyaçlarımızı karşılarken, elektrikli ev eşyalarımızı kullanırken, kısacası günlük yaşantımızın her safhasında enerjiyi verimli kullanmak suretiyle, ihtiyaçlarımızdan kısıtlama yapmadan aile bütçesine, ülke ekonomisine ve çevremizin korunmasına katkı sağlamamız mümkündür.

Niçin Enerjiyi Verimli Kullanmalıyız?

En önemli enerji kaynağı olan petrol ve kömür gibi fosil yakıtlar hızla tükeniyor.

Enerji üretim ve tüketim süreçlerinde ortaya çıkan sera gazı emisyonları küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli nedenleri arasındadır. Kullandığımız enerjinin yüzde 70'ini yurtdışından döviz ödeyerek satın alıyoruz. Evimizde ve ulaşımda tükettiğimiz enerjinin faturası aile bütçemizin en önemli kalemlerindendir. Enerji faturalarımızı düşürmek ve aile ekonomisi katkıda bulunmak, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve gelecek nesillere yaşanılabilir bir çevre bırakmak için enerjiyi verimli kullanalım. Binalarımızda alacağımız bazı önlemler ve enerji tüketim alışkanlıklarımızdaki küçük değişiklikler bizlere çok şeyler kazandıracaktır.

Enerjinin önemi gittikçe artıyor”

Günümüzde enerjinin önemi gittikçe artıyor. Enerji iş görebilme, iş yapabilme gücüdür. İki tür enerji vardır. Durum enerjisi ve Hareket enerjisi. Durum enerjisi cisimlerin durumu nedeniyle sahip olduğu enerjidir. Cismin hareketi sırasında oluşan enerjiye de Hareket Enerjisi denir. Kaynakları hızla tükenmekte olan dünyamızda, kullanılan enerji miktarının hızla artması ve buna bağlı olarak ekosistem dengesinin bozulması sadece çevreyi koruma konusunda değil, aynı zamanda enerji kullanımı üzerinde de yeni yaklaşımların oluşmasına neden olmuştur. Yeşil binalar, yeşil enerji ve sürdürülebilir çevre ve kaynak kullanımı gibi terimler yukarıda belirtilen süreçlerin sonuçları olarak hem uygulama hem de yasal düzenlemelerde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle enerji verimliliği konusu, yaşanan enerji krizleri ve sera gazı salınımlarının yarattığı iklim değişikliği gerçeği ile birleşince, öncelikle ABD'de ve Avrupa'da ve sonrasında küresel ölçekte mal ve hizmet alımlarındaki karar verme süreçlerinde önemli bir etken olmaya başlamış ve aynı ölçüde yasal düzenlemelerde yer bulmaya başlamıştır.

Sanayi birinci sırada

Dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasında bulunan Türkiye'de de bu konudaki çalışmalar kaçınılmaz bir şekilde devam etmekte ve ulusal politikalar şekillenmektedir. Ülkemizdeki birincil enerji tüketimini 2007 yılı verilerine göre 107 mtep olmuştur. Artan nüfusa ve gelişime bağlı olarak 2020 yılında bu miktarın 222 mtep'e çıkması ön görülmektedir. Ancak enerji üretimimiz aynı yıl sadece 27.4 mtep olarak kalış geri kalan enerji ihtiyacımız yurt dışı kaynaklardan karşılanmıştır. Bu durumun ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi inkar edilemez. Tüketimin sektörlere göre dağılımına bakıldığında sanayinin birinci sırada olduğu görülmektedir. İkinci olarak binalar gelmektedir ki aslında sanayi ile oldukça yakın tüketim miktarlarına sahiptir. Tüketimin yüzde 30'u binalar tarafından yapılırken, özellikle binaların enerji performansı ile bağlantı yapılacak düzenlemeler ile bu tüketimin yüzde 50'ye varan oranlarda tasarrufa çevrilebileceği aynı tabloda görülmektedir. Türkiye'de bina sayısının yaklaşık 8,5 milyon olduğunu, bununda yüzde86'sınm konut olduğu göz önüne alınırsa, bahsedilen tasarruf oranın maddi karşılığı yılda 7 milyar dolardır. Bu tasarrufun çevre korumasına ve sürdürülebilir kalkınmaya olduğu kadar, ülke ekonomisine yapacağı katkı da kayda değer miktarda olacaktır.”