Karaca: 'Bartınlı Adalet Bakanı adalet talebine duyarsız'
16 aydır devam eden 43 madencinin şehit olduğu Amasra maden faciasının Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın 6. Duruşması başladı. 7'si tutuklu, 23 kişinin yargılandığı davanın bu duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam edilecek. Duruşma öncesi ise Bartın Adliyesi önündeki konuşan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı hakkında 'Görevi kötüye kullanmak' suçunda soruşturma izni verildiğini söyledi. Milletvekili Bankoğlu soruşturmanın 'Olası kasttan' açılması gerektiğini belirtirken 6. Duruşmayı TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da takip etti. Şehit madenci ailelerin adalet çağrısını bir kez daha yineleyen Karaca, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un ailelerin adalet taleplerine duyarsız kaldığını ifade ederek 'Adalet Bakanı o gün kader planı diyenlerin bilirkişi ön inceleme raporuyla kader planı değil önlenebilecek öngörülmüş bir katliam, facia olduğu ortaya çıktığında nerede?' diye sordu.
AMASRA MADEN KAZASININ 6. DURUŞMASI BAŞLADI
16 aydır devam eden 43 madencinin şehit olduğu Amasra maden faciasının Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın 6. Duruşması başladı. 7'si tutuklu, 23 kişinin yargılandığı davanın bu duruşmasında tanıklar dinlenecek. 116 müştekinin yer aldığı davanın bu duruşmasını şehit madenci aileleriyle birlikte TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol, CHP Bartın Eski İl Başkanı Selim Karakaş, CHP Bartın Belediye Başkan Adayı ve Bartın Eski Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Amasra Belediye Başkanı ve Adayı Recai Çakır da takip etti.
Bankoğlu: “Soruşturma olası kasttan açılmalı”
Bartın Adliyesi önünde duruşma öncesinde önünde şehit madenci aileleri “Adalet istiyoruz. Sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Onlar koltuklarında otururken biz mezar taşlarına sarılıyoruz” diyerek bir kez daha adalet çağrısında bulunurken CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu TTK Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı hakkında “Görevi kötüye kullanmak” suçunda soruşturma izni verildiğini söyledi. Soruşturmanın “Olası kasttan” açılması gerektiğini belirten Milletvekili Bankoğlu, “Maden şehidi ailelerimiz konuşunca bize çok fazla söz söylemek düşmüyor. Biz ilk gün olduğu gibi bundan sonra da madenci ailelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Ama en önemlisi tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için mücadelemize devam edeceğiz. Sadece TTK Genel Müdürü değil yardımcısı değil, bu kurumun bu facianın, bu iş cinayetinin yaşanmasında sorumluluğu olan herkesin hükümet yetkililerinin, hepsinin yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. Sorumluların daha fazla yargı önünden kaçırılmaması gerekiyor. 16 ay oldu. 6. Duruşma TTK Genel Müdürü ve Yardımcısı hakkında soruşturma izni yeni verilebildi. Bunu takip edeceğiz” dedi.
“Olası kasttan soruşturmanın açılması gerekir”
Açılan bu soruşturmayı da takip edeceklerini ifade eden Bankoğlu “Maden şehit ailelerimizin söylediği gibi, görevi kötüye kullanmaktan değil, olası kasttan soruşturmanın açılması gerekir. Takipçisi olacağız. Biz istiyoruz ki bu soruşturmalar da TTK yetkililerinin, hükümet yetkililerinin, bakanlık yetkililerine yapılan soruşturmalar Somali Cumhurbaşkanı'nın oğluna yapılan soruşturma gibi olmasın. Takipteyiz. Ailelerimizin yanındayız. Ve yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün bizimle Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, Başkan Vekili, Denizli Milletvekilimiz Sayın Gülizar Biçer Karaca bizlerle. Kendisine hem şehrim, hem şehit ailelerimiz adına çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Karaca: “Sözümüzde durarak dava sürecini takip ediyoruz”
Şehit madenci ailelerin adalet çağrısını bir kez daha yineleyen TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da o dönem Bartın Milletvekilliği yapan Bartınlı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yüklendi. Bakan Tunç’un ailelerin adalet taleplerine duyarsız kaldığını kaydeden Başkanvekili Karaca şöyle konuştu:
“Öncelikle burada 43 madencimize tekrar Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve metanet diliyorum. Maden faciasının hemen ardından o dönem g Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıydım Milletvekili arkadaşlarımızla beraber buradaydım. Ardından ikinci defa heyetle gelerek aileleri ziyaret ettik. Sayın Genel Başkanımız yıl dönümünde buradaydı. Bugün o zaman ilk günden itibaren biz maden şehitlerimizin ailelerine şu sözü vermiştik; Bu sürecin takipçisi olacağız. Bu sürecin toplum hafızasından silinmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapanlara inat biz hafızaları daha canlı, daha diri ve gün geçtikçe tüm ülkeden destek görecek bir toplumsal hafızaya kavuşması için takip edeceğiz. demiştik. Bu sözümüzün arka durarak bugün yine 6. Duruşmada ailelerimizle birlikte avukatlarla beraber siz değerli Bartınlı hemşerilerimizi dava sürecini takip edeceğiz.
“Bartınlı Adalet Bakanı nerede?”
Ben Bartınlı hemşehrilerimize ve bizi izleyen bütün dostlarımıza şunu sormak isterim. Hatırlayın Bugünlerde çakarlı araçlarla bir araç sürüsüyle gösterişli gösterişli Amasra maden faciasının arkasından şehre gelenler o günden bu yana neredeler? Duruşmalar yapıldı. Neredeler? Aileler “Siz neredesiniz? Adalet” diye sordular. Bu şehrin milletvekiliydi o dönem. Bugün Adalet Bakanı kendisi nerede? Bartın'da Adalet Bakanı Bartınlı ailelere eğer adalet taleplerine bu kadar duyarsız kalıyorsa, o gün kader planı diyenlerin bilirkişi ön inceleme raporuyla kader planı değil önlenebilecek öngörülmüş bir katliam, facia olduğu ortaya çıktığında neredeler?
“Önlenebilecek kaza facia değildir, cinayettir”
Bunu da Bartınlı hemşehrilerimizin ve ailelerimizin ve tüm ülkemizde bizi izleyen yurttaşlarımızın bu davayı takip edenlerin takdirine bırakıyoruz. Peki bu davaya neden bu kadar önem veriyoruz? Değerli dostlar eğer Soma'da eğer Ermenek'te etkin bir soruşturma, etkin bir yargılama yapılsaydı, sorumlular kim olursa olsun, ucu kime kadar uzun uzansın yargı önüne çıkartılarak o facianın sorulmuş olsaydı bugün belki de hiçbirimiz burada 43 maden şehidimiz için bir arada bulunmayacaktık. Belki de Amasra faciası yaşanmayacaktı. Eğer önlenebilecek, öngörülmüş bir facia göz göre göre gelmişse bunun adı kaza değildir. Bu bir faciadır. Hayatını kaybedenler de cinayete kurban gitmiş demektir. Bu bir cinayettir. Bunun altını özellikle çizmek istiyoruz.
“Soruşturma izninin 16 ay bekletilerek verilmedi kabul edilemez”
Ardından 16 ay, 6. Duruşma sırf geçmişte gördüğümüz gibi yargı sürecini uzatarak sorumlular hakkında soruşturma izninin 16 ay bekletilerek verilmesi kabul edilemez. Ön inceleme raporunda bilirkişi ön inceleme raporunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de sorumlu olduğu kusurlu olduğu, açıkça belirtilmesine rağmen hala onlarla ilgili bir soruşturma izni verilmemiş olması süreci uzatmak, ailelerin, Bartılıların, Amasralıların ve tüm ülkemizde bu davayı takip edenlerin toplumsal hafızasını uyutmak, zamana yaymak olduğunun farkındayız. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.
“Ailelerin adalet çığlıklarının gereği yerine gelinceye kadar buradayız”
Bu davanın bütün ülkede, bütün dünyada duyurulması, sorumlular hakkında tüm sorumluklar hakkında bu mahkeme koridorlarında ailelerin kanayan, vicdanları, yaralanmış, acı içinde geçirdikleri 16 ay boyunca adalet çığlıklarının gereği yerine gelinceye kadar da burada olacağız. Onlarla olacağız. Soma'da gelmeyen adaleti Ermenek'te getirilmeyen adaleti, Amasra maden faciasında, Bartın'da sağlayabilmek, bundan sonra yeni Amasra faciaları, yeni iş cinayetleri olmasın diyerek bir toplumsal görev olarak takip edeceğiz. Ve gerçek anlamda adalet tecelli edene kadar da biz bu davaların takipçisi olacağız.”
Çakır: “Bu cinayet davasını takip eden ailelerin ve dostların yanındayız”
Faciada şehit olan 43 madenci ve onların ailelerine sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyen Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ise “Çeşm-i Cihan Amasra’mızın adının birlikte oturup çay, kahve içtiğimiz, yemek yediğimiz, sohbet ettiğimiz 43 kardeşimizin kaybıyla anılması hepimiz için derin bir üzüntü kaynağı. Öncelikle o 43 cana sahip çıkmak adına Sayın Meclis Başkan Vekilimizin de ifade ettiği üzere. Biz bu davanın sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız. İlk günlerde de söylediğimiz gibi acımız tazeydi. Önce definleri gerçekleştirdik. Sonra neden oldu? Şimdi de bir daha olmasın diye uğraşıyoruz. Ailelerin ve bu iş cinayet davasını takip eden tüm dostların sonuna kadar yanındayız” şeklinde konuştu.
Davanın iddianamesinde tutuklu Amasra Müessese Müdürü Müessese Müdürü, İşletme Müdürü, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi ve Başmühendis hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar olmak üzere toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Davadaki diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların hakkında ise, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.