İşte güneş hakkında bilmeniz gerekenler!
İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, dünyadaki tüm varlıklar için hayat kaynağı olan güneşin yararları konusunda vatandaşları bilgilendirirken zararları konusunda da uyardı.
İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, dünyadaki tüm varlıklar için hayat kaynağı olan güneşin yararları konusunda vatandaşları bilgilendirirken zararları konusunda da uyardı. Güneşin insanlar üzerinde yarattığı en temel faydalar arasında, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan antibakteriyel etkisinin yer aldığını ifade eden Koç, “Dünyadaki tüm varlıklar için güneş bir hayat kaynağı. Güneşin insanlar üzerinde yarattığı en temel faydalar arasında, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan antibakteriyel etkisi yer alıyor. Güneş ışınları vücudumuzda zararlı bakterilerin yerleşmesini ve mevcudiyetini engellemektedir. Yine bizim için vazgeçilmez bir özelliği de D vitamininin ana kaynağı olmasıdır. D vitamini yağda çözünen bir hormon öncülü olup günlük D vitamini ihtiyacının yüzde 80-90’ı güneş ışınlarından elde edilmektedir. Bedenimiz yaz boyunca biriktirdiği D vitaminini kış aylarında kullanmak üzere yağ hücrelerinde saklar. Güneş ışığından çok fazla ve gereksiz miktarda D vitamini üretmek mümkün değildir, çünkü vücudunuz sadece kendi ihtiyacı kadarını üretir. D vitamini sayesinde kemik gelişimimiz artar çocukluk döneminde yeterli sayıda ve doğru oranda maruz kalınan güneş ışınları kemik gelişimini güçlendirmektedir. Güneş aynı zamanda doğru ölçülerde kullanıldığında cildimizin yaşlanmasını engellemektedir. Güneş ışığı her yere yayılır fakat insan derisine temas etmedikçe faydalarından yararlanılamaz” dedi.
D vitamini için 15 dakika güneşte kalmak yeterli
Güneş ışınları yoluyla yeterli D Vitamini alabilmek için el ve yüz bölgesinin günde yaklaşık 15 dakika kadar güneş altında kalmanın yeterli olacağını kaydeden Koç, “Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre güneş ışınları yoluyla yeterli D Vitamini alabilmek için el ve yüz bölgesinin günde yaklaşık 15 dakika kadar güneş altında kalması yeterli olacaktır. Açık tenlilerin ürettiği D vitamini miktarına eşit üretim yapabilmeleri için koyu tenli kişilerin açık tenli kişilere oranla daha fazla (yaklaşık 2 katı) güneşte kalmaları gereklidir. Beyaz tenli ve cildi ince kişilerde, esmer ve kalın ciltli kişilere göre güneşin zararları daha fazla olur. Beyaz tenli olanların güneş altında beklerken dikkatli olmaları gerekmektedir. Bronzlaşmak için uzun süreler güneşin altında beklemek yanlıştır. Güneşin ultraviyole ışınlarına bağlı cilt yanıkları sık olarak görülmektedir. Ciddi yanıklar için mutlaka bir sağlık yardımı alınmalıdır. Bunun dışında ultraviyole ışınlarına bağlı olarak cilt kanseri, ve katarakt gibi ciddi hastalıklar da gelişebilir” şeklinde konuştu.
İşte güneş ışınlarının neden olduğu hastalıkları!
Güneşin ultraviyole ışınlarının neden olduğu hastalıkları da sıralayan Koç şöyle devam etti:
“Cilt yanıkları, cilt kanserleri, katarakt, sıcak bunalımı (sıcak yorgunluğu, sıcak bitkinliği) ve sıcak çarpması, güneşin ultraviyole ışınları, sıcak ve artmış nem oranı nedeniyle gelişen en önemli hastalıklardır.
Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir.
Bol sıvı tüketin!
Güneşin ultraviyole ışınları, sıcak ve artmış nem oranının zararlı etkilerinden korunmak için bol sıvı alınmalı, kıyafet tercihinde vücudumuzu mümkün olduğu kadar çok örten bol ve açık renkli, uzun kollu tişört, pantolon ve elbiseler tercih edilmelidir. Pamuklu beyaz veya açık renkli, ince ve hafif giysiler giyilmeli, baş kapatılmalıdır. (şapka, örtü vb) Çalışan kişiler ise, serin bir ortamda çalışıyorsa, koyu renkli giysileri tercih edebilir. Zira, koyu renklerin güneşin ultraviyole ışınlarını yansıttığı, etkilerini azalttığı biliniyor. Ama buna karşılık sıcağı absorbe ediyor. Bu yüzden en acık renk içe en koyu renk dışta olacak şekilde giyinilmelidir. Ultraviyole koruyuculu güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Çünkü bu tür güneş gözlükleri, katarakta ve gözde hasara neden olan, zararlı ışınları azaltır.
Kontrollü bir yaz geçirmenizi temennisiyle...
Sıcak, rutubet ve ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için güneş altında özellikle sıcağın yoğun olduğu dönemlerde uzun süre kalınmamalı, gölge tercih edilmelidir. Güneş şemsiyesi gibi gölgeliklerin altında otururken de beton, kum ve denizden yansıyan ultraviyole ışıklarının gölgede de önemli miktarda zarar verebileceği, unutulmamalıdır! Vücudumuz için gerekli olan güneş ışınlarının D vitamini sentezi ve diğer faydalarından maksimum şekilde yararlanırken, güneş ışınlarının zararlarını da en aza indirerek, bilinçli ve kontrollü bir yaz geçirmenizi temenni ederiz.”