İmzalı 7 bin dilekçe teslim edildi
İmzalı 7 bin dilekçe teslim edildi
Konu yargıya taşınabilir
Nilay Meryem ÇÖMLEK
Bartın Irmağı İnisiyatifi’nce Bartın Irmağı Islah Projesine karşı başlatılan imza kampanyası kapsamında toplanan yaklaşık 7 bin dilekçe, Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim edildi. Kamuoyunca da rahatsızlık oluşturan projenin hatalı bir proje olduğunu vurgulan Bartın Mimarlar Odası Temsilcisi Selda Çelikyay, 5 etaptan oluşan projenin aslında bir kanal projesi olduğunu söyledi. Çelikyay, Bartın halkının sesi duyuluncaya kampanyalarının ve çalışmalarının devam edeceğinin altını çizerken Bartın Irmağı İnisiyatifi adına konuşan Avukat Nail Öztürk de Bartın Irmağı’nın sahipsiz olmadığını belirterek ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını istedi. Amaçlarının Bartın Irmağı’nı turizme kazandırmak olduklarını belirten TSO Başkanı Halil Balık da yapılan proje ile ırmağın ve Yalı bölgesinin yok edilmek üzere olduğuna dikkat çekti. Bartın Belediye Başkanı olarak göreve başladığı günden beri bu projenin yanlışlığını dile getiren Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, Bartın halkının da projeden rahatsız olduğunun altını çizerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden gelecek cevaba göre konunun yargıya taşınacağını söyledi.
3 Mayıs 2024 tarihinde Bartın Ticaret ve Sanayi Odasında toplanan siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, meslek odaları, sendikalar, muhtarlar, Türk Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar ve Baro avukatlarının yanında Bartın sevdası olan teknik insanlardan oluşan ve 50’yi aşkın tüzel kimliğin temsil edildiği toplantıda “Bartın Irmağı İnisiyatifi” kuruldu.
Amacı “Bartın Irmağı Islah Projesi” adı altında kamuoyu ile detayları paylaşılmayan, konunun birinci muhatabı belediyenin bile bilgisi dışında devam eden beton ve camdan duvar ile ırmağın doğal akışından koparılan çalışmadan duyulan endişe ve bilinmezliklerin ortaya konulması olan inisiyatif, çalışmalarına devam ediyor.
Bu kapsamda Bartın Irmağı İnisiyatifi tarafından Bartın Irmağı Islah Projesine karşı 27 Mayıs’ta başlatılan ve yaklaşık 10 gün boyunca süren imza kampanyası kapsamında toplanılan 7 bin dilekçe Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.
27 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında devam eden imza kampanyası kapsamında toplanan 7 bin dilekçe Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, TSO Başkanı Halil Balık, siyasi partiler, meclis üyeleri, muhtarlar, meslek odaları, sendikalar ve STK'lardan oluşan inisiyatif bileşenlerinin katılımıyla İl Müdürlüğüne teslim edilirken il müdürlüğünden sonuç alınamadığı takdirde mahkeme seçeneğinin değerlendirileceği belirtildi.
Çelikyay: “İşin bittiğine dair oluşan algı yanıltıcı”
Dilekçelere son imzaların atılmasının ardından Bartın Irmağı İnisiyatifi bileşenleri tarafından Hükümet Caddesi’nde basın açıklaması yapıldı.
Kampanyanın son gününde siyasi parti temsilcileri, STK’lar, oda temsilcileri ve projeye karşı çıkan çok sayıda vatandaş, Hükümet Caddesinde toplandı.
Bartın gündeminin tartışmalı projesi alkış ve ıslık sesleriyle protesto edilirken, yaptığı konuşmada projenin kamuoyunu rahatsız ettiğini söyleyen Bartın Mimarlar Odası Temsilcisi Selda Çelikyay, projenin hatalı bir proje olduğunu vurgulayarak 5 etaptan oluşan projenin aslında bir kanal projesi olduğunu ifade etti. Bartın halkının sesi duyuluncaya kampanyalarının ve çalışmalarının devam edeceğinin altını çizen Çelikyay, şunları söyledi:
“Bartın halkı çevreye sahip çıkmanın sadece çiçek, böcek, resim olmadığını verdiği imzalarla itiraz ederek göstermiştir. Bartın halkına verdiği destek, Eğitim-Sen’e gösterdiği emek ve mesai için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Kamuoyunda işin bittiğine dair oluşan algı yanıltıcıdır. Yalı’daki çalışma projenin 1.etabı olup, projenin tamamı 5 etaptan oluşmakta, ırmağın karşı yakasını ve Boğaz mevkiini de kapsamakta olup limana kadar toplam 16 kilometre uzunluğunda bir kanal projesi niteliğindedir.
“Yetersiz ve kabulleri yüzeyseldir”
Proje görüşmelerinde hep bize alternatifiniz var mı diye sordular; evet alternatiflerimiz ve itirazlarımız usul yönünden, esas yönünden olmak üzere iki başlıkta özetlenebilir. Usul yönünden sevgi, saygı, katılımcılık ve yerel demokrasi içermemektedir, esas yönünden 500 yıllık öngörü ve yapay zeka ile yapılan çalışma doğal çevre, ekoloji, doğal peyzaj, 3000 yıllık Parthenius'un tarih boyunca taşıdığı anlam ve ırmağın özellikleri açısından yetersiz ve kabulleri yüzeyseldir.
Oysa Avrupa ülkeleri gibi 100 yıllık öngörüyle ve bu değerleri dikkate alarak proje çalışma yapılsaydı şu an 3 metre olan duvar ve cam yüksekliği 1 metreye inecekti. Irmak yatağında hiçbir çalışma yapmadan, barajları tam kapasite çalışır hale getirmeden, bilim kurulu raporunu beklemeden eski belediye yönetimiyle yapılan apar topar bu çalışmalar kamuoyunu rahatsız etmiş Bartın Irmak İnisiyatifi bu rahatsızlığın ve dışlanmışlığın sözcüsü olmuştur. Kampanyalarımız ve çalışmalarımız Bartın halkının sesi duyuluncaya ve insan aklı, duygusu yapay zekaya galip gelinceye kadar devam edecektir.”
Öztürk: “Türkiye’nin en nadir doğal ekosistemlerinden biri”
Bartın Irmağı İnisiyatifi adına konuşan Avukat Nail Öztürk de Bartın Irmağı’nın sahipsiz olmadığını belirterek ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını isteyerek şu ifadeleri kullandı:
“Bartın Irmağı, yaşadığımız kente adını veren yüzyıllardır doğal akışında akan Türkiye’nin en nadir doğal ekosistemlerinden biridir. Farklı dönemlerde aşırı yağışlar ardından sel ve taşkınlar ile gündeme gelse de gerek bitki örtüsü gerekse yaban yaşamı açısından da Ulusal mevzuat ve Uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış bir korunan sulak alandır.
Bartın ili merkez ilçesinde bulunan Bartın Çayı ve çevresini kapsayan alan mülga Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 26.07.2002 tarih ve 8087 sayılı kararı ile 1. Derece Doğal Sit ilan edilmiş, mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23.03.2020 tarih ve 74327 sayılı Olur’u ile de yakın geçmişte ‘Bartın Çayı ve Çevresi Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak tescil değişikliğine uğramıştır. Irmak üzerinde tescilli kültür yapıları olarak 1787 yılında yapılmış Kemer Köprü ve 1887 Yılında yapılmış Orduyeri Köprüsü gibi önemli köprüler bulunmaktadır.
Bartın Irmağı, doğa ve kültür turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır. Nitekim son yıllarda gerek BAKKA gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarının Bartın ırmağında turizmin ve su sporlarının geliştirilmesine yönelik projeleri bulunmaktadır. Son yıllarda ırmak çevresinde nesli tehlike altında olan su samurlarının da var olduğu kamuoyunda yer bulmuştur.
“Bilimsel raporlar olmaksızın devam etti”
DSİ tarafından 21B Pazarlık usulü ile 1 Şubat 2023 tarihinde ihale edilmiş ‘Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı 1. Kısım’ işi sözleşme yapılan firma ile imzalanmış ve işe başlanmıştır. 300 günde tamamlanması öngörülen yapım işinin tamamlanmadığı gibi, Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu ve Koruma Kurullarınca istenen birçok bilgi ve bilimsel raporlar olmaksızın devam ettiğini görüyoruz.
3 Mayıs 2024 tarihinde Bartın Ticaret ve Sanayi Odasında toplanan siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, meslek odaları, sendikalar, muhtarlar, TMMOB’ye bağlı odalar ve Baro avukatlarının yanında Bartın sevdası olan teknik insanlardan oluşan ve 50’yi aşkın tüzel kimliğin temsil edildiği toplantıda ‘Bartın Irmağı İnisiyatifi’ kurulmuştur.
Amacı ‘Bartın Irmağı Islah Projesi’ adı altında kamuoyu ile detayları paylaşılmayan, konunun birinci muhatabı belediyenin bile bilgisi dışında devam eden beton ve camdan duvar ile ırmağın doğal akışından koparılan çalışmadan duyulan endişe ve bilinmezliklerin ortaya konulması olan inisiyatif çalışmalarını hızlandırmıştır.
“Durdurulmasını istiyoruz”
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nın ilk gününde alınan kararla, 5 Haziran günü, Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Bugün biz ‘Bartın Irmağı İnisiyatifi’ bileşenleri olarak Bartın halkının binlerce bireysel dilekçe ile itirazını yaptığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Taşra teşkilatı olan İl Müdürlüğüne sesleniyoruz.
Bartın Irmağının taşkın riskine karşı hazırlanan Bartın ırmağı ve yan kolları ıslah projesinin eksiklikleri ve çözüm yerine sorunlara neden olacak olması nedeniyle İl Müdürlüğünüz tarafından ırmak güzergahının tamamının bilimsel olarak değerlendirilmesi için gerekli çalışmanın başlatılmasını ve ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını tekrar talep ediyoruz.
Bartın Irmağı, sahipsiz değildir, beton kanallar ve taş duvar ve camdan darabalar ile kendi insanından koparılmasına asla izin vermeyecek ve sürecin hukuki bağlamda da takipçisi olacağımızı, toplanan tüm imzaları İl Müdürlüğüne Bartın halkı adına eksiksiz teslim edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”
Dilekçeler İl Müdürlüğü’ne teslim edildi
Bartın Irmağı İnisiyatifi tarafından 27 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında toplanan dilekçeler yapılan açıklamaların ardından ise dün Bartın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne kalabalık bir heyetle teslim edildi. Hükümet Caddesi’nde toplanan bileşenler yürüyerek İl Müdürlüğüne giderken beraberinde getirdikleri 7 bin dilekçeyi İl Müdürlüğüne teslim etti.
Dilekçelerin teslimine Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, Bartın TSO Başkanı Halil Balık, siyasi partiler, meclis üyeleri, muhtarlar, meslek odaları, sendikalar ve STK’lardan oluşan inisiyatif bileşenleri katıldı.
Balık: “Hala şansımız var”
Dilekçelerin teslim edilmesi öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TSO Başkanı Halil Balık, amaçlarının Bartın Irmağı’nı turizme kazandırmak olduklarını belirterek yapılan proje ile ırmağın ve Yalı bölgesinin yok edilmek üzere olduğuna dikkat çekerken “Her şeyden önce ben burada yeniden bu işe emek veren sağduyulu arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum. Burada binlerce imza var. İmza kampanyası başlattık yapılan projeyle ilgili. Bugün de inşallah bir sonuç alırız. Tepkilerimizi herkes artık görmüştür, duymuştur. Anlatmaya gerek yok. Yüzyıllar boyu Bartın’a hayat veren, ticaret sağlayan, gemicilik sektörünün gelişmesini sağlayan, tekne yapımının gelişmesini sağlayan Bartın’ın Bartın olmasını sağlayan bir ırmak. Büyük gemilerin çıkmasıyla beraber gemicilik olmammış ırmakta ama hala ırmağımız Türkiye'de tek olma özelliğini hala korumakta. Taşımacılığa elverişli tek ırmak konumunda. Bizim tek amacımız şuydu: Bartın’ımızı sellerden korurken ırmağımızı da turizme açmaktı. Biliyorsunuz marka şehirlerin iki tane özelliği var. Biri ya sanayisi olacak, ya da turizmi olacak. Benim hayalim şuydu. Bartın ırmağımızı Amasra’mızla beraber turizme açmak ki şu anda hala bu şansımız var. Amacımız daha akıllıca düşünmeye, daha akılcı projeler yapmaya davet ediyoruz. Hepiniz Yalı’dan geçiyorsunuz. Yalı sanki ölmüş bir bölge oldu. Bartın’ın en güzel yeri en hareketli yeriydi. İnşallah çalışmalarımıza çabalarımız sonuç verecektir.” dedi.
Yalçınkaya: “Hepimizi üzüyor”
Bartın Belediye Başkanı olarak göreve başladığı günden beri bu projenin yanlışlığını dile getiren Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya da Bartın halkının da projeden rahatsız olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
“Bartın hepimiz için çok önemli bir şehir. Bartın Irmağı da bu şehirle bütünleşen doğal güzelliklere sahip, ekolojik özelliği olan bir nehir olarak Bartınlıların yıllardır bir yaşam alanı olarak istifade ettiği bir yer. Mitolojide, tarihte bile Bartın Irmağı’nın güzelliklerinden bahsediliyor. Biz bu yaşam alanımızı, tarihten bugüne kadar gelen ve Bartın’a mal olan ve hepimizin de hatıraları olan bu yaşam alanımızı, maalesef bir ırmak ıslah projesi kapsamı içerisinde elimizden gittiğini görüyoruz. Bartın şehrinin en güzel doğal güzelliğine sahip o alanın ortadan kaybolduğunu görüyoruz. Bu da hepimizi üzüyor.
Dolayısıyla Bartın’da yaşam alanına sahip çıkmak için, Bartın Irmağı’na sahip çıkmak için gönüllü insanlarımızın, sivil toplum örgütü mensubu arkadaşlarımızın, Bartın Irmağı İnisiyatifi adı altında ırmağa sahip çıkan bir girişim oldu. Bu girişimden sonra da halk nezdinde eski belediyenin önüne kurulan imza standında, Amasra'da ve değişik mekanlarda kurulan imza stantlarında halkımız imza attı. Bu yanlış uygulamaları içine sindiremediğini bu imzalarla dile getirdiler.
“Bu proje yanlış bir proje”
Şimdi bu toplanan imzaları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sunacağız. Buradaki amacımız da şu; aslında ben şahsen Bartın Belediye Başkanı olarak göreve başladığım günden beri bu projenin yanlışlığını dile getirdim. Aynı şekilde yine üzerine basa basa söylüyorum; bu proje yanlış bir proje. Bu proje Bartın ekonomisine turizm anlamında çok şey kazandıracak olan Bartın Irmağı’nın bence bu anlamda ortadan kaybolmasını sebebiyet verecek ve bu ekonomiyi kazandırmayacak olan bir proje. Bu nedenle bu yanlıştan vazgeçilmesini defalarca söyledik. Ama maalesef yetkililer bu projeden vazgeçmek niyetinde olmadığını her seferinde yaptıkları icraatlarla gösteriyorlar. Devam eden inşaat Bartın’a gönül vermiş insanları da rahatsız ediyor. Beni rahatsız ettiği gibi bütün halk da bu konuda rahatsız.
“Artık bir ‘dur’ desinler”
İnanıyorum ki inşallah bizim sesimizi duymayanlar Bartın halkının bu imzalarına önem gösterirler. Bartın halkının imzalarına saygı gösterir ve Bartın'ın sesini, Bartın'ın isteğini duyarlar ve bu yaptıkları yanlış uygulamalardan bir an önce vazgeçerler. Devam eden bir iş var ve biz bu yatırımın yanlışlıklarını dile getiriyoruz. Bu Bartın Irmağı'nın güzelliğini ortadan kaybettirecek bir proje. Bartın Irmağı'nın bir kanal şekline sokularak Boğaz’a kadar devam edecek bir proje. Yetkililer de bunu bir duysunlar, bunu da görsünler ve gerçekten ellerini vicdanına koysunlar. Artık bir ‘dur’ desinler. Hep birlikte Bartın'da gönül veren tüm dostlar, sivil toplum örgütleri bu işe hayır diyen, imza veren Bartın halkıyla bir araya gelerek en azından bu yanlıştan kurtulmanın yolunu arasınlar. Yani bir oldubittiyle başlatılan bu proje en azından bundan sonra devam etmesin.
“Son söz yargının olacak”
Zaten devam etme süreci içerisinde eğer aynı durumla karşı karşıya kalırsak yine bu şekilde topladığımız tüm bu projeyle ilgili gelişmeler yaşandığı sürece içerisinde Bartın Belediyesi'ndeki olan resmi evraklarımızı da değerlendirerek 7 bin imza ile mahkemeye başvurumuz olacak. Tabii bu aşamadan sonra son söz yargının olacak. Dolayısıyla bizim eğer sunacağımız deliller, sunacağımız projeye aykırı işler, mahkeme tarafından da iyi bir şekilde değerlendirilirse bundan sonraki sürecin içerisinde bence Bartın'ın lehine ve Bartın halkının istediği doğrultusunda karar çıkacağına inanıyorum.
Destek veren herkese teşekkür
İmza kampanyası için emeği geçen tüm arkadaşlarımı kutluyorum. Aynı zamanda Bartın’da yaşayıp da Bartın’ın en güzel alanının elimizden alınmasını içine sindiremeyen tüm Bartınlı hemşehrilerime imza veren tüm Bartınlı hemşehrilerime de teşekkür ediyorum.
“Mahkemenin vereceği karara biz de saygı duyacağız”
Bartın’ın güzel yaşam alanlarının elimizden alınması bizleri üzüyor. Dolayısıyla Bartın Irmağı da bunlardan bir tanesi. Yani çevreye duyarlı olmak, yaşam alanlarına sahip çıkmak suç değil. Dolayısıyla çevreyi korumak, o güzel yaşam alanlarına sahip çıkmak onları gelecek nesillere aynı güzelliklerle sunmak hepimizin görevi olduğu için bugün bu mücadele içerisinde bulunuyoruz. Yoksa hiç kimse bizi başka bir algıyla böyle kamuoyuna tanıtmaya kalkmasın. Bu bizi üzüyor gerçekten. Biz burada sadece ve sadece bu doğup büyüdüğümüz, yaşadığımız şehrin güzelliklerinin ortadan kaybolmasını istemiyoruz. Anayasaya göre herkes sağlıklı bir çevrede yaşam hakkına sahip. Dolayısıyla biz de bir sağlıklı yaşam hakkımızın elimizden alınmasını istemiyoruz. Allah’ın bize lütfettiği yaşayın dediği bu güzellikleri bizden sonraki nesiller de yaşasın. Onlar da bu güzellikler içerisinde hayatlarını sürdürsün istiyoruz. O anlamda bütün amacımız, çabamız bu. Bu anlamda da bir sonuç bir netice alamazsak söz idari mahkemenin olacak. Ve burada da mahkemenin vereceği karara biz de saygı duyacağız.”
Ardından da Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, TSO Başkanı Halil Balık ile İnisiyatif bileşenlerinin temsilcileri dilekçeleri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim etti.
Nilay Meryem ÇÖMLEK