İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya Bartın'dan destek mesajları
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın salona girişini engellemek isteyen CHP'li milletvekilleri ile AK Partili milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Yaşanan gerginlikte Bakan Yerlikaya güçlükle komisyon salonuna girebildi. Yerlikaya'ya Bartın'dan da destek geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ile AK Parti Teşkilatlarından birçok isim yayınladıkları mesajlarla yaşanan saldırıyı kınayarak İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya destek oldu.
Nilay Meryem ÇÖMLEK
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçtiğimiz gün İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerine geçildi.
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında toplanan komisyon görüşmeleri gergin bir havada başladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri kayyum atamalarına tepki gösterirken komisyon görüşmelerine gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, milletvekillerinin tepkisiyle karşılaştı.
Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyum nedeniyle CHP’li vekiller, Bakan Yerlikaya salona gelirken önüne barikat kurarak salona girmesini engellemek istedi.
CHP’li üyeler “Bizi Esenyurt Belediyesi’ne almadı biz de onu Meclis’e almayacağız” derken bunun üzerine komisyon salonunun girişinde arbede yaşandı.
Bakan Tunç: “Meclisimize büyük saygısızlıktır”
Bartın’a 16 yıl milletvekilliği yapan Adalet Bakanı Av. Yılmaz Tunç, yapılan saldırının Meclis’e büyük bir saygısızlık olduğunu belirterek “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bazı CHP’li milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya yönelik sözlü ve fiili saldırılarda bulunmalarını şiddetle kınıyorum.
Bu tür saldırılar, aziz milletimize ve milli iradenin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimize büyük saygısızlıktır.
Demokrasilerde konuşacak sözü olanlar medeni şekilde konuşur. İçişleri Bakanımıza çirkince müdahale etmeye çalışmak, konuşturmamak, milletin temsilcisi sıfatına sahip milletvekillerine asla yakışmaz.
Demokrasi, farklı görüşlerin tartışıldığı bir ortamda şiddet değil, saygıyı gerektirir. Demokrasi dışı müdahalelerle, saldırılarla bakanlarımız hiçbir şekilde susturulamaz, çalışmaları engellenemez.
Gazi Meclisimizin kutsal çatısı altında milletimizi rahatsız eden, siyasi olgunluktan ve nezaketten yoksun bu tür çirkinliklere neden olanlar hakkında aziz milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cevabını verecektir” ifadelerini kullandı.
Aldatmaz: “Provokatif ve barbar tutumu kınıyorum”
AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile milletvekillerinin arasında yaşanan arbede sonrası açıklama yaptı. Yapılan saldırının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen Milletvekili Aldatmaz, “TBMM’de CHP’li milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Mehmet Muş’un önünü keserek saldırıda bulunması asla kabul edilemez. Gazi Meclis çatısı altında hiç kimseye yakışmayacak bu provokatif ve barbar tutumu kınıyorum. Sayın Bakanımız Ali Yerlikaya’ya ve Sayın Başkanımız Mehmet Muş’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” dedi.
Arslan: “Milletimiz nezdinde asla kabul görmeyecektir”
AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan da siyasi nezaketi hiçe sayan bu tür provokasyonların millet nezdinde asla kabul görmeyeceğini ifade ederken sergilenen saldırgan tavırları kınayarak “TBMM Plan ve Bütçe görüşmeleri esnasında, CHP’li milletvekillerinin İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Mehmet Muş’a yönelik sergilediği saldırgan tavırları şiddetle kınıyorum. Yüce Meclisimiz, milletin iradesinin tecelligahıdır ve bu çatı altında sergilenen hiçbir çirkin davranış mazur görülemez. Siyasi nezaketi hiçe sayan bu tür provokasyonlar, milletimiz nezdinde asla kabul görmeyecektir. Sayın Bakanımız Ali Yerlikaya’ya ve Sayın Komisyon Başkanımız Mehmet Muş’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Bunu kabul etmek mümkün değildir”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'te, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasına ilişkin gazetecilere açıklama yaptı.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu girişinde yaşanan görüntülerin fevkalade üzüntü verici olduğunu ve TBMM'nin mehabetine yakışmadığını belirten Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
“TBMM Plan Bütçe Komisyonu, günlerdir Meclisin en önemli fonksiyonlarından birisi olan denetim fonksiyonlarını yerine getirmek için fedakârca bir çalışma yürütüyor. Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonu'nun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclis'in demokratik işleyişine, Meclis'in yasamanın yanında denetleme fonksiyonun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir. Ayrıca yine her şeyden evvel, bu kadar büyük fedakârlık içerisinde çalışan Plan Bütçe Komisyonu üyelerine karşı da bir haksızlık olduğu kanaatindeyim.”
TBMM'nin, her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği bir yer olduğunu ama bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, ağır ve yaralayıcı sözlerle değil, medeni ilişkiler içerisinde ve sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceğini belirten Kurtulmuş, “TBMM, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dört gözle beklediği, kendisinin lehine olacak kararların alınması için teşvik ettiği, her bir milletvekili arkadaşımızın da temsil yetkisini en iyi şekilde kullanmasını istediği bir büyük demokratik platformdur. Bu platformun gereği, her türlü eleştiriyi en açık şekilde yapmak, her türlü muhalefet görevini yerine getirmektir. Bunların hepsi zaten demokrasinin gereğidir.” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na yürütmeyi temsilen gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya “Sen buraya giremezsin" diyerek engel koymanın hiçbir demokratik anlayışa sığmayacağını; bunun kabul edilmesinin ve makul görülmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, TBMM'nin, demokratik fonksiyonlarını icra edebilmesi için bütün meclis gruplarının yöneticisi arkadaşlarımızın üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz.” dedi.
Olay yaşandıktan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i telefonla aradığını ifade eden Kurtulmuş, “Burada ortaya konulan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, burada sergilenen tavırlardan asla memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak bu konunun sadece bizleri değil TBMM'ye bakan milletimizin tamamına yakınını rahatsız eden çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. Şimdi bundan sonraki süreçte gerçekten fedakârca çalışan milletvekili arkadaşlarımızın bu çalışma süreçlerinin daha demokratik daha anlayışlı daha hoşgörülü olabilmesi için Meclis'te grubu bulunan bütün partilerimizin yöneticilerine ve tek tek bütün milletvekili arkadaşlarımıza önemli bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim.” diye konuştu.
“Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir”
TBMM’ye sadece 86 milyon vatandaşın bakmadığını, dünyanın dört bir tarafından Türkiye'yi dikkatle izleyen milletlerin de TBMM'de neler olup bittiğini yakından takip ettiğini dile getiren Kurtulmuş, bu çerçevede, o anda yapılan bir işin, söylenen bir sözün, maksadını aşan bazı tavırların kalıcı olarak Türkiye demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığının milletvekillerince görülmesi gerektiğini söylerken şöyle devam etti:
“Süratle bu haletiruhiyeden kurtulmak gerekiyor. Meclis, müzakere yeridir. Meclis, mücadele yeridir ama asla ve asla hiçbir milletvekilinin bir diğerine saygısızlık yapacağı, hiçbir milletvekilinin kamu adına görev yapan herhangi bir bakana, TBMM'ye geldiği zaman saygısızlık yapacağı bir mekan değildir. Dolayısıyla sözümüzü en güçlü şekilde söyleyeceğiz, muhalefetimizi en net ve en sert şekilde yapacağız ama bunu asla demokrasinin kalıpları dışarısında kabul edilemez bir şekilde yapmak mümkün değildir. Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir.
Bunun ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'de bu konudaki toplumsal eleştirilerin yükseldiğini görüyoruz. Ben tekrar buradan, Meclis'te grubu bulunan partilerimize, partilerin yetkililerine, grup yöneticilerine çağrımı tekrarlıyorum. 'Meclis bir gün toplanıyor ve ertesin gün dağlıyor' değil, bütün bu arkadaşlarımız yüz yüze bakacaklardır. Bu Meclis, 2028'e kadar, bir sonraki seçim dönemine kadar iş yapacak, burada milletin hayrına olacak kararları alacak Meclis'tir. Nice mutabakatlarla kararlar çıkarılacaktır, nice mücadelelerle yasa maddeleri ya da başka konular bu Meclis'in çatısı altında tartışılacaktır. Ama burada ne kaba söze ne fiili müdahaleye ne herhangi bir şekilde Meclis'in mehabetine yakışmayan engellemelere müsaade etmememiz lazım. Biz Meclis yönetimi olarak bu konudaki kararlılığımızı açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Sorumluluğun aynı şekilde parti gruplarında olduğunu, aynı şekilde milletvekili arkadaşlarımızda da olduğunu ifade etmek isterim.”
“Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur”
Meclis’in geçen dönemde bin 512 saat çalışma yaptığını, bu çalışmaların içerisinde son derece zor, zaman zaman tahammül sınırlarını aşan müzakerelerin olduğunu anımsatan Kurtulmuş, “Bu kadar nezih çalışma ortamlarından geriye böyle birkaç tane, haddi ve maksadını aşan çirkin görüntüler, kaba söz ya da birtakım fiili müdahaleler akla geliyor. Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Şu kutsal çatının, milli mücadelenin karargâhı olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu iradesinin sahibi olan, bugün de milli iradenin tecelligahı olan TBMM'ye böylesine kötü olaylarla anılmayı yakıştırmak ve böyle olaylara sebebiyet vermek de kimsenin hakkı olmaması gerekir diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin, konuşurken ve bir iş yaparken, yapacağı şeyi birkaç kere düşünmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İçinden geçtiğimiz bu zor sürecin içerisinde, dünyanın ve Türkiye'nin şartları itibarıyla söylüyorum, bütün herkese yüksek sorumluluklar düşüyor. Herkese yüksek sorumluluklarını hatırlatıyorum. Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir. Demokrasi, kurallar ve kurumlar içerisinde, hele hele kararların alındığı TBMM'de herkesin buradaki kurallar içerisinde hareket etmesidir. Kurallardan birisi de Plan ve Bütçe Komisyonu'nda her yıl, bütçe Genel Kurula inmeden evvel, merkezi bütçeden pay alan kurum ve kuruluşlarının hesaplarının görüldüğü toplantıların yapılması ve burada teklif edilen bütçenin geçirilerek Genel Kurula indirilmesidir. Bugün de bu amaçla, denetim fonksiyonunu yerine getirmek, yaptığı faaliyetlerle ilgili hesap vermek için Sayın İçişleri Bakanımız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmiştir ama karşılaştığı muamele, kabul edilir bir muamele değildir. İçeride milletvekili arkadaşlarımız istedikleri her soruyu sorabilirler, bakanlığın bütçesiyle ilgili konuşabilecekleri gibi bakanlığın faaliyetleriyle ilgili de istedikleri eleştiriyi yapabilirler. Zaten de yapmaktadırlar. Hatta öylesine ki bazen ilgili arkadaşların sabır sınırlarını zorlayan eleştiriler olabilir ama herkes büyük bir olgunlukla eleştirisi yapar, herkes de büyük bir olgunlukla eleştiriye cevap verir. Ama 'Sen buraya giremezsin, seni buraya sokmam' diyerek engelleme yapmak, TBMM'nin usulünde yoktur.
Bugüne kadar TBMM tarihinde hiçbir bakan, böylesine, Plan ve Bütçe Komisyonuna sokulmak istenmediği bir tavırla karşılaşmamıştır. Bakanların çok eleştirildiği, çok büyük münakaşaların yapıldığı oturumlar olmuştur ama böylesini TBMM ilk sefer görüyor. Bunu asla kabul etmediğimizi, doğru bulmadığımızı, bundan sonraki süreçlerde bu tür tavırlara hiçbir şekilde müsaade edilmeyeceğinin bilinmesini arzu ederim. Bu konularda da hem TBMM Başkanvekili arkadaşlarımızın hem de TBMM'de grubu bulunan partilerin yöneticilerinin de çok daha titizlik, iş birliği ve koordinasyon içerisinde hareket etmelerini temenni ederim. Bu açıklamayı da bugün yaşadıklarımızın hassasiyeti dolayısıyla sizlere ve sizler vasıtasıyla tüm kamuoyuna yapmayı bir vazife telakki ediyorum. İnşallah Meclisimiz bundan sonraki süreçlerde de nezih bir ortamda çalışmalarını sürdürecek ve milletin beklediği olumlu kararların alınabilmesi için hareket edecektir.”