GMİS 'TTK'da 3 bin işçiye ihtiyaç var'

GMİS Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle;

“Türkiye’de sadece Zonguldak Taşkömürü Havzasında bulunan ve üretimine 1848 yılında başlanan taşkömürü, yüksek kalorisi nedeniyle sanayinin, koklaşabilme özelliğiyle demir-çelik sanayinin ana hammaddesi olan stratejik bir üründür. Düşük kalorili taşkömürü ise termik elektrik santrallerinin enerji üretiminde kullanılmaktadır.

1980’li yıllara kadar başta demir-çelik sektörü olmak üzere ülkemizin taşkömürü ihtiyacını karşılayan TTK, ülkemiz sanayisinin lokomotifi olma özelliğini taşımıştır.  Gelişen sanayi ile ülkemizin taşkömürü talebi artmış, buna karşın yanlış madencilik ve ithalata dayalı ekonomi politikaları nedeniyle gerekli üretim yapısının oluşturulamaması sonucunda havzanın taşkömürü üretimi gerilemiştir.

“Taşkömürü ithalatı için milyarlarca dolar harcanmaktadır”

Bugün Türkiye’nin yıllık taşkömürü tüketimi yaklaşık 38.2 milyon tondur. Bu tüketimin 1.2 milyon tonu yerli üretim ile yaklaşık 37 milyon tonu ise ithalat yoluyla karşılanabilmektedir. Türkiye her yıl yükselen bir şekilde milyarlarca dolarını taşkömürü ithalatı için harcamaktadır.

Son yıllarda uluslararası kömür piyasalarında yaşanan gelişmeler, tedarik güçlükleri ve aşırı yükselen kömür fiyatları yerli üretimin önemini bir kez daha ön plana çıkarmıştır. Bölgemizde yaşanan enerji kaynaklı çatışmalar, stratejik bir hammadde kaynağı olan taşkömürünün, yerli ve milli üretimin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

TTK, aynı zamanda 1848 yılına kadar uzanan üretim tecrübesiyle Türkiye madencilik sektörünün okuludur. TTK tahlisiye ekipleri, sahip oldukları tecrübe ve uzmanlıklarıyla ülkemizin dört bir yanındaki maden kazalarında ve doğal afetlerde arama-kurtarma çalışmalarına katılmaktadır. 1999 İzmit ve Düzce depremlerinde ve son olarak 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinde bölgeye gönüllü olarak ilk giden ekiplerden olan TTK işçisi madenciler, arama-kurtarma çalışmalarındaki beceri, cesaret ve kahramanlıklarıyla herkesin takdirini kazanmışlardır.  Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de madencilerin arama-kurtarma faaliyetlerinde görevlendirilmesinin önemi bir kez daha kabul görmüştür.

Hedef; gerek demir-çelik sektörü ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamak ve gerekse enerji sektörüne katkı sağlayarak bu sektörlerde dışa bağımlılığı azaltmak ve ayrıca bölge insanının havzada istihdam edilmesini ve böylece bölgede var olan madencilik kültürünün devam ettirilmesini de sağlamak olmalı, bölgeye yönelik politikalar bu hedefler çerçevesinde oluşturulmalıdır.

“İşçi açıkları artmaya devam ediyor”

TTK, yıllık 5 milyon ton taşkömürü üretimi yapmak üzere yapılandırılmıştır. Bu hedefe ulaşmak için kurumda yeni kuyu, kuyu derinleştirme, uygun üretim ayaklarında esnek mekanize, yarı mekanize ve tam mekanize sistem gibi yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Verimlilik artmıştır ancak sürekli büyüyen işçi açıkları nedeniyle taşkömürü üretimini artırılamamıştır. TTK’ya dönem dönem işçi alımı yapılmış, üretim artmaya başlamış, ancak süren emeklilikler nedeniyle işçi açıkları büyümüş ve üretim artışında istikrar sağlanamamıştır. Bugün TTK, 5 bin 853 yeraltı, 1326 yerüstü olmak üzere toplam 7 bin 179 işçiyle mevcut üretim açıklığını ayakta tutmaya çalışmakta, işçi açıkları nedeniyle 2 bin 19 metrelik üretim ayak boyunun ancak 663 metresinde yani yüzde 33’ünde üretim yapabilmektedir. TTK’daki işçi açıkları, iş sağlığı ve güvenliği açısından riskleri de yükseltmektedir.

“TTK’nın acilen 3 bin yeni işçiye ihtiyacı var”

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart 2023 tarihli partisinin grup toplantısında TTK’ya 1000 işçi alınacağını açıklamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza, madencilere yönelik takdir içeren sözleri ve TTK’ya işçi alımı kararı nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyoruz. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, üretimini artırılabilmesi, iş sağlığı ve güvenliği risklerinin ortadan kaldırılabilmesi için TTK’nın acil olarak ihtiyaç duyduğu işçi sayısı 3 bin, orta vadede 5 bin yeni işçidir. Bu nedenle 1000 yeni işçi, TTK’nın ihtiyaç duyduğu yeni işçi sayısı açısından yetersizdir. Acil olarak 3 bin işçi alınması durumunda, bu işçilerin temel eğitimlerinin tamamlanması ve yeraltı şartlarına uyumlarının sağlanmasıyla üretim artacak, diğer yandan iş sağlığı ve güvenliği riskleri azaltılmış olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, işçi açıklarının giderilmesi taleplerimizi değerlendirmelerini ve TTK’ya alınması kararını açıkladıkları yeni işçilerin sayısını gözden geçirmelerini talep ediyoruz. Başta Zonguldak, Bartın ve Karabük Milletvekilleri olmak üzere siyasetçilerimizi, konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza ileterek TTK’ya alınacak işçi sayısının yükseltilmesine katkı sağmaya davet ediyoruz. Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak, TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi için yaptığımız çalışmaları ve görüşmeleri aralıksız sürdüreceğiz.”